Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/461 E. 2022/927 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2019
ESAS-KARAR NO…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 18/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkiline ait hidrolik sondaj makinesinin 09/08/2017 tarihli “sondaj makinesi kiralama sözleşmesi” ile davalıya kiralandığını, söz konusu makinenin 9 ay süre ile davalı tarafından kullanılması nedeniyle 99.000,00 TL +KDV kira alacağı oluştuğunu, ayrıca da davalının borç para talep etmesi üzerine davalıya borç para verdiğini, 09/03/2018 tarihli taahhütname ile de kiralanan iş makinesinin KDV hariç kira bedeli ile elden almış olduğu paraların toplam bedeli olan 252.000 TL’yi 14/05/2018 tarihinde ödeyeceğini taahhüt ettiğini, belirtilen tarihte ödeme yapılmadığını, müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nün 2018/8556 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, kiralama sözleşmesinde belirtilen sondaj makinesinin müvekkiline teslim edilmediğinden kira bedeli istenemeyeceğini, taraflar arasında oluşan dostluğa istinaden müvekkili ile davacının üretici firmaya giderek makine almak istediklerini, şirket yetkilisinin söz konusu makine için 18.000,00 TL kapora aldığını, makinenin hazırlanması için iki ay süre olduğunun belirtilmesi üzerine bakiye makine bedelinin bu iki aylık sürede ödenmesinin taahhüt edildiğini, söz konusu makine teslim alınmadan kiralama sözleşmesinin imzalandığını, davacının üreticiye ödemeyi süresinde yapmadığından makineyi alamadığını, sahibi olmadığı bir makineyi müvekkiline kiralamanın mümkün olmadığını, elden alınmış herhangi bir paranın bulunmadığını, söz konusu belgede imza, kaşe ve sözleşmede yazılı hükümlerin eş zamanlı olarak doldurulmadığını, aradaki güvene dayanarak söz konusu belgenin imzalı olarak davacıya verildiğini, davacının sözleşmeye aykırı olarak üst tarafını doldurduğundan Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacağını, sondaj kiralama sözleşmesinde yazılı faturanın kesilmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının KDV dahil alacağının 09/03/2018 tarihli taahhütname ile belirlendiği, ödendiğinin davalı tarafından ispat edilemediği, takipten önce davalının temerrüde düşürülmemesi nedeniyle işlemiş faiz istenemeyeceği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Taahhütnamede yer alan kaşe ile sözleşmede yer alan kaşenin farklı olduğu, taahhütnamede yer alan kaşenin müvekkiline ait olmadığı, taahhütnamenin boş ve imzalı olarak verildiği, üzerinin sonradan davacı tarafından doldurulduğu, gerçekte müvekkili tarafından davalıdan alınmış herhangi bir borç para alışverişi olmadığı, yine taahhütnamede geçen makinenin müvekkiline teslim edilmediği gibi müvekkili tarafından bu şekilde bir makine kullanımı ve kira borcu olmadığı, mahkemece eksik araştırma ile hüküm tesis edildiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi ile kötüniyet ve icra inkar tazminatı talepleri noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, makine kiralama sözleşmesi ile elden yapıldığı iddia edilen ödemeden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın haksızlığı iddiasıyla açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nün 2018/8556 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının 297.360,00 TL KDV dahil cari hesap alacağı ile 5.517,45 TL işlemiş faizin tahsili amacıyla davalı hakkında ilamsız takip başlattığı, davalının süresinde tüm borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın ise süresinde açıldığı görülmüştür.
Davacı, delil olarak taraflar arasında imzalanan 09/08/2017 tarihli sondaj makinesi kiralama sözleşmesine dayanmış olup, davalının bu makine kiralama sözleşmesi altındaki imzaya herhangi bir itirazı olmayıp, aylık kira bedeli de 11.000,00 TL +KDV olarak kararlaştırılmış, davacı 11 aylık kira bedeli 99.000,00 TL ile KDV alacağı olduğunu iddia etmektedir. Davacının delil olarak dayandığı 09/03/2018 tarihli taahhütnamede “… firmasından 09/08/2017 tarihinde kiralamış olduğum makinenin KDV hariç kira bedelleri ile almış olduğum paraların toplam bedeli olan 252.000 TL’yi … ödeyeceğimi taahhüt ederim.” şeklinde ifadeler mevcut olup, altı da davalı tarafından kaşe basılarak imzalanmıştır.
Takipte talep edilen alacağın bir kısmının iş makinesi kira bedelinden bir kısmının ise borç para verme ilişkisinden kaynaklandığı, talep edilen alacağın yoğunluğunun borç para verme ilişkisinden kaynaklandığı, takibe itiraz üzerine tüm alacak için iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, itirazın iptali davasının niteliği gereği mahkemenin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı her ne kadar taahhütnamenin yazıldığı kağıdın imzalı, boş olarak güvene dayalı olarak davacıya verildiğini, davacının güveni kötüye kullanarak borcu olmadığı halde söz konusu belgeyi doldurduğunu savunmuş ise de bu savunmasını usulüne uygun delillerle ispat edememiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 20.312,66TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 5.079,00TL harcın mahsubu ile bakiye 15.233,66TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 28/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”