Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/390 E. 2022/401 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2018
ESAS-KARAR NO :….
DAVANIN KONUSU : İstirdat
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile müvekkil şirket arasında hurda satışı sözleşmesinin imzalandığını, bu kapsamda verilen teminat mektubunun iadesi için talepte bulunulduğunda, davalı tarafından müvekkili işçilerinin bina ve sair yerlere zarar verdiğinden bahisle 42.266,79 TL’nin ödenmesi ve iki adet kırıcı makinasının alınıp götürüldüğünden bahisle 5.000,00TL’nin ödenmesini istemesi üzerine, teminat mektubunun iade alınabilmesi amacıyla ve ihtirazi kayıtla 47.266,79 TL’yi karşı tarafa ödediklerini, daha sonra Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tespit yaptırdıklarını ve verilen zararın 7.143,00 TL olduğunun tespit edildiğini belirterek fazladan ödenen 40.123,79 TL’nin ödeme tarihi olan 17/03/2016 dan itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşme ve eki teknik şartnameye göre söküm, tesellüm ve taşıma işlemlerinin davacı firma tarafından yapılması sırasında çevreye ve kapsam dışı malzeme ile tesislere zarar vermeden işlemin yapılması gerektiğini, ancak davacı firma tarafından işin yapılması sırasında çevre bina ve tesislerine zarar verildiğini, verilen 42.266,79 TL’lik zararın giderilmesinin ve ihale kapsamı dışında bulunmasına rağmen işletmenin sahasında izinsiz ve habersiz olarak … marka iki adet kırıcının izinsiz götürüldüğünü, kırıcının iadesi aksi halde bedeli olan 5.000,00TL’nin ödenmesinin istendiği, Bandırma Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yaptırılan tespit raporlarını kabul etmediklerini, taraflar arasındaki sözleşme ve teknik şartname hükümleri çerçevesinde kurum yetkililerince tespit edilen zarar ziyan ile iki adet kırıcı makinasının davalı çalışanlarınca alınıp götürülmesi nedeniyle bedelinin tespit edildiğini, fuzulen yapılan bir ödemenin olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda; taraflar arasında yapılan sözleşme ile sözleşmenin eki mahiyetindeki teknik şartname hükümleri nazara alındığında; taraflar arasında hurda alım-satımı sözleşmesi kapsamında, davacının davalıya ait adı geçen işletmede satın aldığı hurda malzemeyi fabrika sahasında söküp götürmesi sırasında, sözleşme ve şartname hükümlerine aykırı olarak söz konusu yerde bulunan binalara zarar verdiği, yine sahada molozları bıraktığı, tüm bunların onarılması ve giderilmesi için bilirkişiler tarafından tespit edilen miktardan zararın bulunduğu ve bu miktarın 38.135,00 TL olduğu, bu nedenle davacı tarafından ihtirazı kayıtla ödenen 47.266,79TL’nin 9.131,79TL kısmının fazla olduğu, davacının bu miktar yönünde davalıyı temerrüde düşürecek davadan önce gönderdiği bir ihtarnamenin de bulunmadığı anlaşılmakla bu miktarın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davacı ödenmesi gerektiği, iki adet davalıya ait kırıcının davacı tarafından sahadan izinsiz olarak alınıp götürüldüğünün ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine 9.131,79 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğunu, davalı tarafından müvekkilinden fazladan tahsil edilen rakamın yanlış hesap edildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; müvekkili kuruma bağlı … Müdürlüğü fabrika sahasındaki hidrojen peroksit fabrikasının, hidrojen peroksit, azot oksijen ve hidrojen oksijen tesislerine ait deklase niteliğindeki makine, ekipman, teçhizat ile ambar yedeklerinin satışı olarak belirlenen sözleşme kapsamında davacı alıcı şirketin teknik şartnamenin 2.5 ve 2.7. maddelerine göre sözleşme konusu işe ilişkin söküm ve nakliye işlerinin davacı tarafından yürütülmesi sırasında çevre ve kapsam dışı malzeme ile tesislere zarar vermemesi şartının bulunduğu, ancak çevre bina ve tesislere 42.266,79 TL zarar verildiğinin tespit edildiğini, yine sözleşme kapsamı dışında olmasına rağmen izinsiz olarak götürülen … marka iki adet kırıcının bedeli olan 5.000,00 TL olmak üzere toplam 47.266,79 TL zararın bulunduğunu, mahkemece yapılan eksik inceleme ve araştırma neticesinde fazladan yapılan tahsilatın varlığına ve kırıcılar yönünden de izinsiz alındığının ispat edilemediğinin tespitine karar verildiğini ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki hurda satış sözleşmesi kapsamında; davacının işin yapımı sırasında davalının sözleşme konusu işletmesinde çevre bina ve tesislerine zarar verip vermediği burada varılacak sonuca göre zararın miktarı ile iki adet davalı işletmeye ait kırıcının izinsiz olarak davacı çalışanları tarafından alınıp alınmadığı ve bunların değerinin tayini hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; taraflar arasında yapılan 08/07/2015 tarihli sözleşme kapsamında fazladan yapılan ödemenin iadesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, oluşa ve dosya içerine uygun hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda davacı yanca yapılan fazladan ödemenin tespit edilmesine dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına, göre taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 623,79 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 155,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 467,83 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 21/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”