Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/315 E. 2022/929 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ …

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2021
ESAS-KARAR NO :……
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 18/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı …’ın müvekkilinin eşi olduğunu, davalı …… borçlarından dolayı 11/06/2019 tarih ve 26180 yevmiye numaralı ipotek ile 11/06/2019 tarih ve …. yevmiye numaralı ipotek ile…. bulunan 6 ve 15 numaralı bağımsız bölümler üzerine diğer davalı lehine ipotek senedi düzenleyerek kefil olduğunu, daha sonra icra takibine başlandığını, anılan sözleşmede müvekkilinin yazılı rızasının olmadığını, bu nedenle kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu belirterek 6100 Sayılı HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince …. Satış İcra Dairesi 2020/812 E sayılı takibin durdurulması hakkında davanın sonuçlanmasına kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve 6098 sayılı TBK md. 584/1 mad. 603 uyarınca davalı yanlarca gerçekleştirilen 11/06/2019 tarih ve 26180 yevmiye numaralı ipotek ile 11/06/2019 tarih ve …. yevmiye numaralı ipoteklere ilişkin kefaletin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … A.Ş. vekili, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkta Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunu bu sebeple dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, davacının iddia ettiği gibi diğer davalı … ile müvekkili arasında kefalet sözleşmesi yapılmadığını, rehin sözleşmesi yapıldığını, rehin sözleşmesine konu taşınmazların aile konutu olmadığını, davacı tarafından da bu konuda bir açıklama yapılmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili adına kefalet işleminin gerçekleştirilmediğini, kefalet sözleşmesi için davacı eşinin rızasının gerektiğine dair bir bilginin olmadığını, dava açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, diğer davalı … tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından müşterek ve müteselsil kefil oluyorum ibaresinin yazılmadığını, borcun muaccel olmadığını, dava konusu ipotek işlemi sebebiyle müvekkilinin mağdur durumda olduğunu, diğer davalı tarafından şartlar gerçekleşmeden takip başlatıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, kefalet sözleşmesinin dayanağı herhangi bir işlem yapılmadığından, tespit davasında korunmaya değer güncel bir menfaatin bulunmadığı, ipotek ile verilen teminatın kişisel değil ayni bir teminat olduğu, TBK 603. maddenin kişisel güvence verilmesine ilişkin sözleşmeler açısında uygulanabileceği, ipotek tesisinde eş rızası alınması gerekmediği belirtilerek davacının, kefalet akdinin geçersiz olduğunun tespiti yönündeki talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine, davacının ipotek akitlerinin geçersiz olduğu ve kaldırılması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Müvekkilinin dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, ipotek tesisinde eş rızası ipotek tesisinde değil, kefalet sözleşmesinin kuruluş anında gerektiği, kefalet sözleşmesinin şahsi teminatlar içerisinde sayıldığı, dava konusu taşınmazların satışının gerçekleşmesi halinde telafisi güç zararların meydana geleceğinden ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık somut olayda kefil olma gayesi ile verilen ipotekler için eş rızası aranıp aranmayacağı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, eş rızasının bulunmadığından bahisle kefalet sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile ipoteğin kaldırılması istemine ilişikindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı, dava dışı eşinin malik olduğu taşınmaz üzerine dava dışı şirketin davalıya olan kefil olduğunu ve bu borca karşılık 11.06.2019 tarihinde ipotek tesis ettirdiğini, kefaletin geçersiz olduğundan ipoteğin terkinine ilişkin eldeki davayı açmıştır.
TBK’nun 581.maddesi, 583. Maddesi, 584.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın 11.06.2019 tarihli ipotek aktinin teminat ipoteği olduğu, ipotek resmi senedinin incelenmesinde dava dışı davacının eşinin ipotek veren sıfatı dışında kefalet sorumluluğunu içerir sözleşmesel sorumluluğu olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harca gerek olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 28/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”