Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/206 E. 2022/733 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ ….

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/07/2021 (ara karar tarihi)
ESAS NO …..
TALEP : İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz
KARAR TARİHİ : 30/05/2022
YAZILDIĞI TARİH : 20/06/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davalı vekili Ankara 12. Ticaret Mahkemesinin 2021/78 D. İş sayılı dosyasına sunmuş olduğu ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde; Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/70 D. İş sayılı dosyasında borçlu şirket hakkında alınan ihtiyati haciz kararı üzerine Ankara 29.İcra Müdürlüğünün 2021/5599 sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davacı şirketin ihtiyati hacze itirazının Mahkemece reddedildiğini, Beykoz 2. Noterliğinin 22/04/2020 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin idare ve temsil başlıklı 6. maddesi ile …’un tek başına imzası ile ortaklığı idare ve temsile yetkili olduğunun düzenlendiğini, bononun ön yüzüne atılan imzanın aval hükmünde olduğunu ve aval verenin borçtan keşideci ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu, …’un yetkisinin kaldırıldığı tarihin bononun düzenleme ve ödeme tarihlerinden sonraki bir tarih olduğunu, takip dayanağı temel ilişkinin takip borçlularının aldıkları yemek ihalesi gereğince müvekkili şirketin mal ve hizmet teminine dayandığını ve borcun adi ortaklığın amacı dahilinde olduğunu belirterek ihtiyati tedbire ilişkin itirazın kabulü ile icra veznesine depo edilen teminat ve alacağın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece 12.07.2021 tarihli Ara Kararda; verilen tedbir kararının devam ettiği, HMK’nın 389/1 maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, İİK’nın 72/3 maddesinde icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi için yaklaşık ispatın yeterli olduğu, yani çekişmeli vakıanın gerçeğe yakın bir derecede kanıtlanmasının esas olduğu, açıklanan gerekçeler ve incelenen belgeler kapsamında İİK 72/3 maddesi gereğince teminat mukabilinde verilen ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın HMK’nun 394. maddesindeki koşullar bulunmadığından ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili tarafından; 22/04/2020 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin idare ve temsil başlıklı 6. maddesi dikkatli bir şekilde incelendiğinde görüleceği üzere ortaklığın idare ve temsilinin …’un tek başına imzası ile temsil ilzam olunduğu, yapılacak her türlü sözleşme, borçlanma ve alacağın tahsili gibi mükellefiyetlerin, vergi daireleri, SGK Kurumlarında E- Bildirge, E- Beyanname şifrelerini almaya, bankalarda hesap açtırmaya, hesaplardan para çekmeye, hesapları kapattırmaya, bankalardan internet şifreleri almaya, …’u yetkili olduğu belirtilerek noter huzurunda yetki verildiği ve 9. madde ile ortakların sorumluluklarının düzenlendiği, bu nedenle sözleşmede …’un adi ortaklık adına yapabileceği işlemler ile yetkilerinin, ortakların da sorumluluklarının belirli olduğu, kaldı ki dava konusu bono incelendiğinde karşı taraf hem asıl borçlu hemde kefil sıfatıyla borçlu olduğu, bu nedenle yalnızca kefil sıfatı ile borçlu olduğu yönünde değerlendirme yapılmasının eksik ve hatalı olacağı, ihtilaf konusu bono incelendiğinde taraf sıfatları bono üzerinde çapraz olarak düzenlendiğinden karşı taraf asıl borçlu kabul edilmesi gerektiği, bonoda senedin ön yüzüne atılan imza aval hükmünde olup, aval veren borçtan keşideci ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, karşı tarafın kefil olarak borçlandırma yetkisi olmadığına ilişkin beyanlarının da bu bakımdan geçersiz olduğu, nitekim bono üzerine “kefil” ibaresi konsa dahi bu durumun aval olarak nitelendirileceği ve aval verenin, bononun diğer borçlusu ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, bu nedenle adi ortaklık temsilcisi …’un adi ortaklık sözleşmesi gereğince adi ortaklığı borçlandırma yetkisi bulunduğu, yapılan işlemin hukuka uygun olduğu, nitekim bu hususun bonoda kefil konumunda bulunan bir diğer şirket için de geçerli olduğu, her ne kadar Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/78D.İ esas numarası ile ihtiyati tedbir talep eden tarafın … ile üç adet adi ortaklık sözleşmesi imzalamış ve Beykoz 2. Noterliğinin 29/03/2021 tarih …numaralı ihtarnameleri ile … ve adi ortaklık yetkilisi olan …’un yetkisinin kaldırıldığını iddia ederek muvazaalı olarak temsil yetkisi sona ermesine rağmen geçmiş tarihli senet düzenlenerek talepte bulunan şirketin borçlandırıldığı iddiasında bulunsa da adi ortaklık yetkilisinin yetkilerinin kaldırıldığı tarih bononun hem düzenlenme hem ödeme tarihinden sonraki bir tarihe karşılık geldiği, TBK ‘nun 625. maddesinde “Yönetim, sözleşme veya kararla yalnızca bir veya birden çok ortağa ya da üçüncü bir kişiye bırakılmış olmadıkça, bütün ortaklar ortaklığı yönetme hakkına sahiptir. Ortaklık, ortakların tümü veya birkaçı tarafından yönetilmekte ise, bunlardan her biri, diğerleri katılmaksızın işlem yapabilir; ancak ortaklığı yönetmeye yetkili olan her ortak, tamamlanmasından önce işleme itiraz etmek suretiyle, bu işlemin yapılmasını engelleyebilir.” temsilin sonuçlarını düzenleyen 6098 sayılı TBK’nın 638/son maddesi hükmüne göre ortakların, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile bir üçüncü kişiye karşı ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olacakları, adi ortaklıkta aksine bir hüküm yer almadığı sürece idareci ortağın yapacağı işlemler diğer ortakları da bağlayacağı, idareci ortağın hukuki statüsü TBK’nın 547. maddesinde (BK’nın 449. maddesinde) düzenlenen ticari mümessile benzer nitelikler taşıdığı, bu itibarla ticari mümessilin özel bir yetki aranmaksızın kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisini haiz olduğunun kabul edildiği, davacı lehine verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılarak mahkeme veznesine depo edilen alacağın alacaklı müvekkiline ödenmesi gerektiği, karşı taraf hakkında verilen kararın müvekkili şirketin menfaatlerini açıkça ihlal ettiği, bu nedenle Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/78 D.İ sayılı ihtiyati tedbir kararının ve Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/334E. sayılı ihtiyati tedbir kararına itirazın ret kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
İhtiyati tedbire itiraz koşullarının değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talep, ihtiyati tedbire itiraza ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı vekili açılan davada; dava dışı … ile üç adet adi ortaklık sözleşmesi imzalanarak bu sözleşmelerde sadece sözleşme kapsamındaki iş ve işlemleri yapmaya … yetkilisi …’a yetki verildiğini, müvekkili şirketin tüm kurumlarda pilot ortak olması ve kurumlardan personel maaşlarının … tarafından ödenmemesi, SGK borçlarının ödenmemesi gibi bir çok yazılı uyarı gelmesi üzerine, … yetkilisinin hisse devri yaptığının tespit edilmesi, çeklerinin karşılıksız çıkması gibi acze düşme durumları da tespit edildiğinden kurumlardaki teminatlarının da yanmaması için acilen ihtarname keşide edilerek … ve …’un yetkisinin kaldırıldığına dair Beykoz 2. Noterliğinin 29.03.2021 tarih 11787, 11788, 17789 numaralı ihtarnamelerin kurumlara gönderildiğini, bundan sonra … yetkilisinin kötüniyetli olarak karşılıksız kambiyo evrakları düzenleyerek müvekkili şirketi borçlandırdığını, Ankara 29. İcra Dairesinin 2021 /5599 E. Sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine açılan kambiyo takibine konu bonoda müvekkili şirketin kefil olarak yazılı olan…. adi ortaklığı nedeniyle ve adi ortaklığın tüzel kişiliği olmaması nedeniyle tarafların sorumlu olmasından kaynaklı başlatıldığını, ancak kefil kısmında yer alan ve kefil olarak yazılan adi ortaklığa ait kaşe üstündeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, imzayı atan kişinin ve /veya kişilerin adi ortaklığı kefil olarak borçlandırma yetkisi bulunmadığını, adi ortaklık sözleşmesinde adi ortaklık sözleşmesi ile ilgili iş ve işlemlerde yetkili kılınan …’un sadece sözleşme ile ilgili işlemleri yapmak adına yetkilendirildiğini, kefalet verilmesi için özel ve açıkça yetki verilmesinin zorunlu olduğunu, ayrıca kambiyo evrakı düzenleme yetkisinin de bulunmadığını ileri sürerek davalı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine başlatılan Ankara 29.İcra Dairesinin 2021/5599 sayılı dosyası ve icra takibine dayanak yapılan 09.01.2021 düzenleme tarihli 13.04.2021 vade tarihli 330.754.-TL bedelli bonodan dolayı müvekkili şirketin borçlu bulunmadığının tespiti ile takibin iptaline, davalı aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla tazminata ve Ankara 12 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/78 D.İş sayılı ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesini istemiştir.
Ankara 29. İcra Dairesinin 2021 /5599 E. sayılı dosyasında … …..aleyhine bu senede dayalı 22.04.2021 tarihinde kambiyo takibi yapıldığı, dayanak senedin 09.01.2021 keşide tarihli … … Ltd.Şti tarafından düzenlenen, N … AŞ-… Adi Ortaklığının kefil olarak imza attığı,13.04.2021 ödeme tarihli 330.754,0TL tutarlı … … AŞ lehine düzenlendiği görülmektedir.
Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/78 D-İş sayılı kararı ile davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile İ.İ.K’nun 72/3 maddesi kapsamında icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünden tedbir kararı verildiği, bilahare davacı vekilince 27/05/2021 tarihinde eldeki davanın açıldığı, davalı vekilince 28/05/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesi sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati tedbir kararına karşı itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.f maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 30/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

…..

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”