Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/2037 E. 2023/379 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/2037 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/379

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2019
ESAS-KARAR NO : 2017/332 E 2019/795 K
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 20/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında canlı hayvan ithalatı konulu anlaşma yapıldığını ve müvekkiline anlaşma kapsamında canlı hayvan satışı yapıldığını, teslimi yapılan hayvanlara ilişkin 19/06/2015 tarihli fatura ile 49.290,00€, 24/06/2015 tarih ve fatura ile 28.837,44£ olmak üzere toplam 78.128,44 olmasına karşılık, 15/06/2015 tarihinden bankada 30.000,00€, 25/06/2015 tarihinde 59.900,00€, 30.06.2015 tarihinde 28.837,44E. olmak üzere toplam l18.737,44£ ödeme yapıldığı, davalının 40.610,44£ fazla ödeme yapmış olmasına karşın bu ödemelere karşılık mal ve hizmet alamadığını, davalı firmanın belirtilen 2 fatura dışında 25/06/2015 tarih, 24/05/2015 sayılı faturaları da düzenlediğini, ancak bu faturaların davacı firmaya ulaşmadığını, bu faturalara ilişkin herhangi bir gümrük belgesi veya teslim tutanağının da düzenlenmediğini, davalının fatura bedellerini aldığını, ancak kendi edimini yerine getirmediğini, Gümrük kayıtlarına bakıldığında davalının sadece 20150117 ve 20150129 sayılı faturalarda belirtilen hayvanların teslimini yaptığının anlaşılacağını, diğer fatura içeriklerine ilişkin gümrük kayıtlarının bulunmadığının tespit edilebileceğini, sadece gümrük kayıtlarına bakıldığında dahi davanın haklı olduğunun anlaşılabileceğini, müvekkilinin ithal edilmesi beklenen canlı hayvanların bedelini yatırdığını, ancak ithalatın gerçekleşmediğini, davalı firmanın müvekkilinin çeşitli yollarla oyaladığını, sonrasında ise haksız icra takibinde bulunduğunu, davalının müvekkilinin kayıtlarında olan faturaların haricinde sanki hayvanların tamamı ithal ve teslim edilmiş gibi fatura düzenlediğini ve bedelini talep ettiğini, sadece iki adet faturanın gümrük ve vergi işlemlerinin yapıldığını, davacının kesmiş olduğu diğer faturalara ilişkin olarak gümrük ve teslim kaydı bulunmadığını, müvekkilinin davalıya borçlu değil davalıdan alacaklı olduğunu, davalının vaat ettiği hayvanları getirmediği gibi herhangi bir dayanağı olmaksızın Ankara 31.İcra Müdürlüğünün 2016/3045 sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu ,İcra takibi sırasında ödeme emrinin usulsüz olarak tebliği edildiğini, icra takibi şeklen kesinleştiğinden iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, icra takibinden haciz işlemi ile haberdar olunduğunu, ancak yasal süre geçtiği için itirazlarının ret edildiğini, faturanın müvekkiline ulaştığının veya fatura içeriğinde yer alan mal veya hizmetin sunulduğunu ispat yükünün davalıda olduğunu belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; müvekkili tarafından sevk edilen her parti mal için ikişer adet (mal bedeli+hizmet bedeli ve diğer giderler) olarak düzenlenen dört (4) adet faturanın toplamının 131.635,79 € tutarında olup ithalatçı firmanın borç hanesine kaydedildiğini, mal sevkiyatlarından önce ödenen 30.000,00 € avansın, bu toplam borçtan mahsup edildiğinde firmanın kalan borcunun 101.635,79 € olup bu borca mahsuben firma tarafından 25.06.2015 tarihinde 59.900,00 € ve 30.06.2015 tarihinde 28.837,44 € olmak üzere 88.737,44 € tutarında döviz transferi gerçekleştirildiğini, bu ödemelerin de firmanın alacak kalemine işlendiğinde geriye 12.898,35 € borç kaldığını, 19 Haziran 2015 tarihinde sevk edilen 60 besilik sığırın 25.06.2015 günü, 24.06.2015 tarihinde sevk edilen 34 besilik sığırın ise 29.06.2015 günü İthalatçı firmanın … kurulu işletmesine teslim edilmiş olup İthalatçı Firmanın bakanlıktan almış olduğu 100 başlık ithalat izninden 94 adedinin fiili ithalatını gerçekleştirdiğini, davacının düzenlenmiş faturaların kendisine ulaştırılmadığı ve gümrükleme işlemleri aşamasında beyanname düzenlemeye esas mal bedeli faturaları dışında başka bir borcunun olmadığı hususundaki iddiasının mesnetsiz olduğunu, gümrüğe beyan edilen iki adet mal bedeli faturasının toplamının 49.290,0 € +28.837,44 € = 78.127,44 € olduğunu, davacının iddia ettiği gibi toplam borcu bu iki faturadan ibaret ise neden toplamda 118.737,44 € tutarında bir ödeme gerçekleştirdiğini, kendisine fatura düzenlenmemiş ve ulaştırılmamış ise ulaşan faturaların toplam tutarından 40.610,00 € fazla bir ödemeyi neden gerçekleştirdiğini, davacının, mal bedeli faturalarının tamamını ödediği iddiasında olduğunu, ancak davacının icraya konan hizmet bedeli faturasını eksik ödediğini, davacının ödediğini iddia ettiği iki faturadaki bedellerin sığır bedeli olup hizmet bedelinin dahil olmadığını, emsal sözleşmeler ve faturalar incelendiğinde sığır bedelinin yanında hizmet bedeli faturası düzenlendiğinin açıkça görüleceğini, müvekkilinin sadece sığır bedeline ilişkin bedeli talep etmesinin mümkün olmadığını, çünkü orijin ülkeden alınan sığır bedellerinin taşınması muhafazası, beslenmesi, vergilerinin ödenmesi ve diğer hizmetlerin karşılığının ayrı fatura kesilerek talep edildiğini, hizmet bedelinin ödenmemesi halinde müvekkili firmanın fahiş miktarda zararı olacağını, bildirerek davanın reddiyle davalının %40 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davalının düzenlediği faturaların iki tanesi besilik sığır faturası olup davacının toplam bedeli 78.127,44 EURO olan bu faturalara itirazı bulunmadığı, diğer iki fatura hizmet faturası olup toplam tutarı 53.508,35 EURO olan bu faturaları teslim almadığını ve bu faturalar karşılığı hizmet almadığını belirterek borçlu olmadığı iddia ettiği, mahkemece yapılması gereken iş tarafların gerçek iradelerinin belirlenmesi, bu kapsamda davalı tarafın üçüncü kişilerden satın aldığı ve dava konusu hayvanların temini için yapılmış hizmetler kapsamında düzenlediği hizmet bedeli faturaları kadar ayrıca alacaklı olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, davacının toplam ödemesi borçlu olduğunu kabul ettiği iki adet fatura toplamından 78.127,44 EURO’nun üzerinde olup 118.737,44 EURO olduğu, davacı, aleyhine takip başlatılıncaya kadar fazla ödeme iddiasında bulunmadığı ve fazla ödediğini iddia ettiği kısmın tahsili için herhangi bir girişimde bulunmadığı, alıcının borçlu olduğu tutar üzerinde ödeme yapmasının olağan bulunmadığı, bunun yanında, davalı tarafından dosyaya sunulan ve canlı hayvanların yurt dışından teminine dair üçüncü firmalarca düzenlenen masraf faturalarında davacının adının yer aldığı, ayrıca davalı tarafın Türkiye de başkaca firmalarla yaptığı aynı içerikteki canlı hayvan temini konulu sözleşmelerde hizmet bedelinin yansıtılacağının kararlaştırıldığı, taraflar arasında sözlü olarak kurulan sözleşmenin kapsamında hizmet alım nedeniyle davalının yaptığı masraflardan davacıya fatura edileceği gerekçesiyle davanın reddine, ihtiyati tedbir yoluyla takipte vezneye giren paranın ödenmesi durdurulduğu, takip tutarının %20 ‘si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; taraflar arasında canlı hayvan ithalatı konulu anlaşma yapıldığı anlaşma kapsamında canlı hayvan satışı yapıldığını, teslimi yapılan hayvanlara ilişkin kesilen fatura toplamının 78.127,00 € olmasına karşılık, yapılan ödeme toplamının ise 118.737,44 TL olduğunu, müvekkilinin 40.610,44 € fazla ödeme yapmış olmasına rağmen bu ödemelere karşılık mal veya hizmet alamadığını, davalının 25.06.2015 tarihli, 24.05.2015 tarihli faturaları da düzenlenmiş ancak bu faturaları müvekkiline ulaştırmadığını, bu faturalara ilişkin herhangi bir gümrük belgesi veya teslim tutanağı da düzenlenmediğini, davalının , müvekkilini çeşitli yollarla oyaladıktan sonra haksız icra takibinde bulunduğunu, davalının, hayvanların tamamı ithal ve teslim etmiş gibi fatura düzenleyerek müvekkilden bedelini istemeye çalıştığını, ithalat işlemleri mevzuatı, gerek vergilendirme, gerek ithalat rejimi ve gerekse de ithalat işlemlerine ilişkin parasal transfer özellikleri açısından ayrı ihtisas gerektiren bir alan olduğunu, ithalata ilişkin bütün bilgi ve belgelerin mutlaka gümrük müdürlüğüne bildirilmesi gerektiğini, yani ithal edilen ürünle ilgili bütün faturaların gümrüklemesinin yapılacağını, ithalat mevzuatında, alınan mala ilişkin faturalarla birlikte yine ithal edilen mala ilişkin her türlü navlun, sigorta ve sair giderlerin de gümrük beyannamesi ile beyan edileceğini, ithalatı yapılan mallara ilişkin olarak hizmet bedeli şeklinde ve neredeyse esas malın yüzde 70’i tutarında bir bedelin hizmet bedeli adı altında fatura edilmesi ve gümrük beyannamesi dışında tutulmasının söz konusu bile olamayacağını, nitekim 4458 sayılı gümrük Kanunu’nun 23-31 maddeleri arasında ithal edilen mallara ait gümrük vergisine esas olan kıymetin tanımı yapılırken özetle; “Gümrük beyannamesinin tescil edildiği gün itibariyle bu malın ithalatçıya maliyetidir” şeklinde bir tanım yapıldığını, davalının ve bilirkişinin iddia ettiği gibi hariçten sözde fatura adı altında birtakım belgelere dayanılarak hak iddia edilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, ithal edilen hayvanlar için gümrük beyannameleri düzenlenmiş olup gümrük evrakı olmayan hayvanlar için sanki teslim edilmişler gibi fatura düzenlenerek bedel talep edildiğini, davalının fatura içeriğini ispat edebilmesi için faturaların müvekkil firmanın da kayıtlarında olduğunun veya malların tesliminin gerçekleştiğinin ispatı gerektiğini, dosya kapsamına fatura eklerinde sunulan gümrük beyannamelerinden de anlaşılacağı üzere 2 adet faturanın gümrük ve vergi işlemleri yapılmış olup davalının kesmiş olduğu diğer faturalara ilişkin olarak gümrük ve teslim kaydı bulunmadığını, müvekkilinin davalıya borçlu olması gibi bir durum söz konusu olmadığı gibi aksine davacı firmanın davalıdan alacaklı olduğunu, davalı yan tarafından hiçbir dayanağı olmadan takibe giriştiğini, fatura içeriğinde yer alan mal veya hizmeti sunduğunu ispat yükü davalı yan üzerinde olup müvekkilin ticari defterlerinde bu yönde bir kayıt bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; taraflar arasındaki canlı hayvan ithalatıyla ilgili sözleşme kapsamında davalının alacağının tayini, davacı tarafça ödenen 118.737,44 EURO dışında takipte istenen tutar kadar ayrıca borç bulunup bulunmadığı bu kapsamda menfi tespit ve tazminat istemlerinin yerinde olup olmadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; taraflar arasındaki canlı hayvan alım satım ilişkisi kapsamında davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, canlı hayvan ithaline konu sözleşmelerin piyasada uygulanma teamülleri ve yabancı ülkelerden ithal edilecek hayvanın belirlenebilmesi için yapılacak masrafların ayrıca talep edilip edilemeyeceği yönünde hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda davalı tarafından dava dışı yabancı firmalardan alınan hizmete dair faturalarda açıklık bulunduğu davalının hizmet bedeli talep etmekte haklı olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 20/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”