Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/2036 E. 2022/1915 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/2036 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1915

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2019
ESAS-KARAR NO : 2017/328 E- 2019/886 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili,müvekkili davacı tarafından … Hotel projesinde kullanılmak üzere imalatı yapılan 131,76 m2 ahşap lambri ve 2 adet kapı kanadının davalı Şirkete teslim edildiğini, iş bedeli alacağına ilişkin olarak müvekkilinin düzenlediği 13.476 USD bedelli faturanın 3095 sayılı Kanun hükümlerine göre KDV’den muaf olarak 06/02/2014 tarihinde kesildiğini ve davalıya teslim edildiğini, müvekkilinin sözleşme konusu imalatları eksiksiz olarak teslim etmesine rağmen davalının fatura bedelini ödemediğini, bu nedenle başlattıkları icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini beyanla Ankara 25.İcra Müdürlüğünün 2017/8046E. Sayılı takip dosyasına itirazın iptaline, % 20 oranında icra-inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili , müvekkili firmanın dava dilekçesinde belirtilen projeyi yapmadığını, bu nedenle de dava konusu ürünleri davacıdan satın almasının sözkonusu olmadığını, davacının bahse konu projenin müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini ispatlamakla yükümlü olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacı ile davalı arasında ticari nitelikteki mal satımı nedeni ile davacı tarafından düzenlenen faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun bilirkişi raporu ile sabit olduğu, yine davalı tarafından aynı fatura konusu mal alımının ilgili vergi dairesine BA formu düzenlenerek bildirildiği, bu durumda davacı satıcı şirketin fatura konusu malları davalı Şirkete teslim ettiğini usulüne uygun olarak kanıtlandığının kabulü gerektiği, her ne kadar bilirkişi asıl raporunda fatura konusu malların gümrük çıkış beyannamesinin dosyaya kazandırılması gerektiği belirtilmiş ise de söz konusu malların davalı alıcıya tesliminden sonra faturanın davalı şirket tarafından BA formu ile vergi dairesine bildirilmiş olması karşısında bu hususun sabit olan teslim olgusu yönünden ayrıca ikmali gereken bir eksiklik olarak değerlendirilemeyeceği, teslim olgusunun kanıtlanması karşısında davalı alıcı Şirketin ise; fatura bedelini ödediğini usulüne uygun şekilde yazılı deliller ile kanıtlamakla yükümlü olduğu, ancak davalının herhangi bir ödeme belgesi sunmadığı gibi takibe dayanak faturanın iadesine ilişkin olarak iade faturası düzenlediğini de savunmasında ileri sürmediği gözetildiğinde; davacının davalı Şirketten ödenmeyen fatura konusu 13.476 USD bedeli talep etmekte haklı olduğu, ancak davalı Şirket, davacı tarafından başlatılan icra takibinden önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmediğinden, takibe konu işlemiş faiz alacağının davacı lehine hüküm altına alınamayacağı, davanın HMK 26.m. gereğince talep ile bağlı kalınarak kabulü ile İİK 67.m. gereğince likit nitelikteki fatura alacağı yönünden %20 oranında icra-inkâr tazminatının davalıdan tahsiline, takipte kötüniyeti sabit olmamakla davacı aleyhine kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerektiği belirtilerek;
-Davanın KABULÜ ile; davalının Ankara 25. İcra Dairesinin 2017/8046 esas sayılı takip dosyasına vaki haksız itirazının (dava konusu asıl alacak miktarı yönünden) iptaline, takibin 13.476,00 USD asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 oranındaki yasal faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine; İİK 67 md. gereğince hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında 9.891,38-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; Davalının yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Hükme esas alınan bilirkişi raporları eksik ve hatalı değerlendirmeyle hazırlanmış olup, hükme esas alınması hukuka aykırı olduğu, müvekkil şirket ticari defter ve kayıtlarında borcun ödendiği dosya kapsamında sabit olduğu, ‘… Hotel’ Projesi … İnşaat tarafından yapılmadığı, 9.07.2018 tarihli Bilirkişi Kök raporunun sonuç kısmında; ” Davacı şirketin davaya konu fatura konusu ürünleri, davalı şirketin ‘… Hotel projesinde’ kullanılmak üzere gönderilip gönderilemediği hususunun açıklığa kavuşturulabilmesi için Gümrük Çıkış Beyannamesi’nin dosyaya kazandırılması gerektiği..” şeklinde tespitte bulunduğu, bu hususta hiçbir şekilde inceleme ve tespit yapılmaksızın dosya yalnızca ticari defterlerin incelenmesi yönünden bilirkişiye tevdi edildiği, sevk irsaliyesinde malları teslim alan…’ın kim olduğunun tespit edilmediği, eksik incelemeyle karar verildiği, kötüniyet tazminatı talebinin reddi ile müvekkili şirket aleyhine hükmedilen icra inkar tazminatının da hukuka aykırı olduğu, gerekçeli karar ile hüküm fıkrasının çeliştiği, kesinlikle davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, takip tarihine kadar olan işlemiş faiz 5.010,95 USD yönünden itirazları mahkemece kabul edilmişken, kısmen kabul yerine davanın kabulü yönünde karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava konusu alacağın varlığı, kapsam ve miktarı ile eksik incelemeye dayalı hüküm kurulup kurulmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Ankara 25.İcra Müdürlüğünün 2017/ 8046 esas sayılı dosyasına incelenmesinde; …Şti. tarafından … İnşaat Anonim Şirketi aleyhine 13 476 USD fatura 5010, 95 USD işlemiş faiz olmak üzere 18.486,95USD alacak için 06.02.2014 tarih 082242 sıra numaralı 036 308 irsaliye nolu 13.476,0 USD bedelli faturaya dayalı ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin 13.04.2017 tarihinde tebliğ edildiği, 19.04.2017 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Takibe dayanak faturalarda; 06.02.2014 tarih 082242 sıra numaralı … irsaliye nolu 13. 476,0 USD bedelli fatura, ahşap lambri, kapı kanadı içerikli olup irsaliyede teslim alan …) imzalıdır.Sevk adresi Ambarlı Limanı/İstanbul’dur.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davacı taraf ticari defterinde 12.04.2017 takip tarihi itibariyle 30.176,81TL tutarında alacak bakiyesi yazılı olduğu, fatura tarihindeki döviz kuru ile 13.476,0USD ye tekabül ettiği,davalı defterinin incelenemediği, tutanak tutulduğu, BA/BS ile davacı ve davalı Şirketlerin dava konusu takibe dayanak faturadaki mal alımını yasal süresinde ilgili vergi dairelerine bildirdikleri, davacı Şirketin incelemeye konu ve uyuşmazlıkla ilgili ticari defterlerinin eksiksiz ve kanuna uygun olarak tutulduğu, bahse konu faturada belirtilen ürünlerin 06/02/2014 tarihinde … plakalı araç ile… tarafından teslim alındığına ilişkin sevk irsaliyesinin imzalandığı belirtilerek davacı Şirketin takibe konu 13.476,00 USD bedelli ürünlerin gümrük çıkış sahasına yurt dışına gönderilmek üzere teslim edilip edilmediğinin değerlendirilebilmesi için Gümrük çıkış beyannamesinin dosyaya kazandırılması gerektiği belirtilmiş; ek raporda ise; davalı Şirketin dava konusu uyuşmazlık ile ilgili 2014 yılına ilişkin ticari defter ve belgeleri üzerinde yerinde yapılan inceleme sonucunda davalı Şirketin ticari defter ve belgelerinin eksiksiz ve kanuna uygun olarak tutulduğu, davalının dava konusu faturayı BA formu ile vergi dairesine bildirdiği ve sözkonusu faturanın davalının defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen ödeme belgesi sunamadığı, bu nedenle de takipten önce temerrüde düşürülmediği gözetilerek fatura bedeli olan 13.476 USD alacaktan davalının sorumlu olduğu bildirilmiştir.
Davada 13.476 USD asıl alacak yönünden dava açılmış, işlemiş faiz dava konusu edilmemiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle dava konusu faturanın davalı taraf defterlerinde kayıtlı olup, vergi dairesine BA formu ile bildirilmesine, mal tesliminin kanıtlanmasına, davacının işlemiş faizi dava konusu yapmamış olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.378,40 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 844,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.533,8‬0 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairece yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 29/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”