Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/2034 E. 2022/1990 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2034 – 2022/1990

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/2034 (KABUL DÜZELTİLEREK YENİDEN
KARAR NO : 2022/1990 KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2022
ESAS-KARAR NO : 2022/895 E (Ara Karar)

İHTİYATİ TEDBİRE
İTİRAZ EDEN DAVALI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF
DAVACI :
VEKİLİ :
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili, Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/34 Esas sayılı dosyasında “İİK 72/3 madde gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması talebinin reddine, Beypazarı İcra Dairesinin 2020/518 Esas sayılı dosyasındaki 1.821.918,72 TL ve 2020/520 Esas sayılı dosyasındaki 5.867.156,08 takip dosyasından toplam 7.689.074,08 TL konu alacağın %15’i oranında teminatın mahkememiz kasasına yatırılması koşuluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmesinin tedbiren durdurulmasına” şeklinde verdiği kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece konulan ihtiyati tedbir koşullarının halen devam ettiği, ihtiyati tedbir kararının verilmesinde mevcut olan yaklaşık ispat koşullarının halen devam ettiği, davalının alacağının bu aşamada yargılamayı gerektirdiği, dolayısıyla davacı tarafın iddia ettiği gibi yargılama ve bilirkişi incelemesi sonucunda davalının alacağına kavuşabileceği, davalının ihtiyati tedbirin kaldırılmasını gerektirecek bu aşamada delil sunamadığı belirtilerek ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbire itiraz eden vekili, Asliye Hukuk Mahkemesinin vermiş olduğu icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi şeklindeki bir tedbir talebi davacı tarafından talep edilmediği, re’sen davacı tarafından talep edilmeyen bir tedbirin Mahkemece uygulanması usulsüz olduğu, zira dava dilekçesi dikkate alındığında davacı tarafın icraların durdurulması yönünde tedbir taleplerinin olduğu, tedbire ilişkin olarak Asliye Ticaret Mahkemesinde tensip ile alınmış olumlu veya olumsuz bir karar olmadığı, dava açılmasından sonra asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebileceği gözetildiğinde tedbir kararının görevsiz mahkemede verilmiş olduğu bildirilerek tedbir kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; ihtiyati tedbir kararı verilip verilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talep, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı dava dilekçesinde; Beypazarı İcra Müdürlüğü’nün 2020/518 ve 2020/520 Esas sayılı dosyalarından davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, bu kapsamda öncelikle yapılacak yargılama sonucunda karar verilinceye kadar müvekkilinin önlenemez zararlara duçar olmasını engellemek için takibin durdurulmasına ve takip dosyalarında haciz konulan taşınmazların satışının durdurulması yönünden teminatsız olarak, yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece 20/01/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde %15 oranında teminat karşılığında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece 09.11.2022 tarihli ara karar ile tedbirin kaldırılması yönündeki talebin mevcut davada tedbir koşullarının halen devam etmesi nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HMK’nin 26.maddesi gereği mahkemece talepten başkaya karar verilemeyeceği belirtilmiş olup, davacının talebi takibin ve satışın durdurulmasına yönelik olup bu talep de İİK 72/2.madde kapsamında olmasına rağmen 72/3.madde kapsamında değerlendirilip karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Açıklanan bu nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin kabulü yönündeki ara kararı yerinde görülmemiş, davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/895 Esas, 09/11/2022 tarihli ara kararının HMK’nin 353(1).b.2.maddesi gereğince, DÜZELTİLEREK YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
2-İtiraz eden davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına karşı yaptığı itirazının KABULÜ ile 20/01/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından itiraz edene iadesine,
4-İhtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince nihai kararda nazara alınmasına,
5-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1(f).madde gereğince kesin olmak üzere 30/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”