Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/2032 E. 2022/1966 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2032 – 2022/1966

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/2032 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1966
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2022 (ara karar tarihi)
ESAS NO : 2022/731 E

İHTİYATİ TEDBİR TALEP
EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF DAVALI :
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 16/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir talebinde bulunan vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; Alacaklısı Davalı…. A.Ş, Borçluları Davacı …. Şti olan … A.Ş.’ye ait , 27.03.2011 keşide tarihli 28.03.2011 ibraz tarihi 55.000,00 TL tutarındaki çek davalı tarafından 11 Haziran 2011’de Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2011/5919 E. Sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, Müvekkili … 06/03/2012 tarihli ibranamede de görüleceği üzere borcunu “Tahsil harcı ve fek masrafları hariç olmak üzere” alacaklı firmaya ödediğini, alacaklı firmanın imzası ve kaşesini içerir evrakta da görüleceği üzere, Ankara 30. İcra Dairesi 2011/5919 Esas sayılı dosya bakiyesi, borçlular tarafından 06.03.2012 tarihinde dosyanın tahsil harcı ve fek masrafları hariç olmak üzere alacaklıya haricen ödendiği, bu hususta dosya tarafı tüm şahısların birbirini ibra ettiğini, ancak söz konusu borcun 06/03/2012 tarihinde “haricen tahsil edilmiş” olmasına rağmen, Müvekkiline ait taşınmazlarda haciz bulunduğunu, takip 2011 yılı takibi olmasına ve borç haricen ödenmiş olmasına rağmen, hala Müvekkili bakımından haciz tatbik edildiğini, icra takibinin zamanaşımına uğradığı, 2011 yılında açılan takiple ilgili olarak 1 yıldan fazla süre işlem yapılmamış olduğundan haricen tahsil edilen takibin aslında düşmesi gerektiği İİK gereği alacaklının haciz isteme hakkı ödeme emri veya icra emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl olduğu, haricen tahsil edilen takip dosyasının işlemden düşmesi gerektiği,takibin 19 Ağustos 2011 tarihinde açıldığı, Mal varlığı sorgusu 1 Kasım 2011 tarihinde yapıldığı, tebliğ mazbatasına göre tebligat da, 20 Eylül 2011 tarihinde yapıldığını normalde takibin kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde haciz akabinde de 1 yıl içerisinde satış istenmesi gerekirken, Davalı taraf takibin başlatılmasından 11 yıl sonra hala haksız şekilde haciz uyguladığını,ihtiyati tedbir kararı verilerek, davacı müvekkiline ait taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, davalı Firma ekte mevcut ilanlarda görüleceği üzere, 16 Kasım 2011 günü iflas etmiş ve Ankara 21. İflas Dairesi’nin 2021/20 İflas Nosu ile iflas tasfiyesinin devam ettiği, borcu kabul anlamına gelmemek üzere, borcun güncel tutarı uyap kayıtlarında 160.770,71 TL olarak gözükmektedir. mahkemece bu konuda verilecek ihtiyati tedbir kararına istinaden gerekli teminat müvekkili tarafından mahkeme veznesine depo edileceğini bildirerek, ihtiyati tedbir kararı ile Müvekkili Ufuk Bulut adına kayıtlı taşınmaz hacizleri başta olmak üzere tüm hacizlerin kaldırılmasını, takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece 09.11.2022 tarihli ara kararla; tarla ve arsalardaki hacizlerin kaldırılması talebi reddedilmiştir.
09.11.2022 tarihli ara kararla da;Davacı vekilinin dava dilekçesinde icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini de talep ettiği, talebin hukuki niteliği itibari ile İİK’nun 72/2.maddesi gereğince ihtiyati tedbir istemine ilişkin olduğu, İİK 72/2 maddesi gereğince, icra takibinden önce açılan menfi tesbit dâvasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyatî tedbir kararı verebileceği, İİK’nun 72/3.maddesi gereğince, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği, somut olayda davanın icra takibinden sonra açıldığı, İİK’nın 72/3 maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden, davacının Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2011/5919 esas sayılı dosyasındaki icra takibinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; İhtiyati tedbir talebinin kabulü,mallarına konulan hacizlerin tedbiren kaldırılması gerektiğini bildirerek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
İhtiyati tedbir koşullarının değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talep, ihtiyati tedbir talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle İİK’nın 72/3 maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.f maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 30/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”