Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1952 E. 2023/432 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1952 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/432
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2022
ESAS-KARAR NO : 2021/384 E – 2022/782 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 10/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin hakkında davalı tarafından Eskişehir 5.İcra Müdürlüğünün 2015/19837 sayılı dosyadan icra takibine girildiğini, bu dosyadan müvekkilinin kendisi hakkında tasarrufun iptali davasının açıldığını Eskişehir 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/92 esas sayılı dosyada dava dilekçesi tebliğ edilince haberdar olunduğunu, icra takibinin müvekkilinin mernis adresine ve ikamet adresine yapılmadığını, süresinde icra mahkemesine başvurulmadığını, Eskişehir 5.İcra Müdürlüğünün 2015/19837 sayılı dosyada toplam 100.000,00 TL bono ile borçlu gözüktüğü davalıyı müvekkilin tanımadığını, hiçbir hukuki ilişkiye girilmediğini, takibe konu senetlerdeki imzaların da müvekkiline ait olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya Eskişehir 5.İcra Müdürlüğünün 2015/19837 sayılı dosyada borçlu olmadığının tespiti ile %20 inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, öncelikle davanın nitelik itibari ile Ticaret Mahkemesinin görevine giren bir dava olduğunu, davacının kesinleşmiş icra takibi yönünden iş bu davayı açmasının mümkün olmadığını, dava konusu ve mikatarı dikkate alındığında davacının iddiasını yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini bildirerek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece verilen ilk kararda, adli tıp raporu ile dava konusu davacı …’ın keşideci olarak görüldüğü toplam 100.000 TL tutarlı 7 adet senet altındaki imzanın davacı …’a ait olmadığının tespit edilmesi nedeniyle davanın kabulü ile 7 adet senet nedeniyle davacının, takip alacaklısı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı alacaklının kötü niyeti ispatlanmadığından davacı yararına haksız takip tazminatı takdirine yer olmadığına dair verilen karar;
Dairece; Mahkemece davacının, oğlu …’a kambiyo senedi düzenleme yetkisi verip vermediği, bu konuda düzenlenmiş vekaletname olup olmadığı, …’ın 3.kişiler nezdinde davacının ticari temsilcisi olarak hareket edip etmediği hususları araştırılarak, davacının oğlu …’a kambiyo senedi düzenleme yetkisi vermiş olması halinde senetteki imzanın …’a ait olup olmadığı yönünden inceleme yapılarak buna ilişkin davalının bildirmiş olduğu deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek karar kaldırılmıştır.
Mahkemece kaldırma kararı üzerine yapılan araştırma sonrasında vergi dairesi ve noterler birliğinden alınan cevabi yazılar ve davacıya ait ticari defter ve kayıtların incelenmesinde davacının oğlu …’ın davacı …’ın ticari temsilcisi olduğuna veya ticari temsilci olarak kabulüne imkan sağlayan bir işlem yaptığına dair bir belge ve bilgi temin edilemediği, dolayısıyla davalının, …’ın davacının ticari temsilcisi olarak dava konusu kambiyo senedini imzaladığı yolundaki savunmasının mahkemece kabul edilmediği, davalı alacaklının kötü niyeti ispatlanmadığından davacı yararına haksız takip tazminatı takdirine yer olmadığı gerekçesi ile Davanın KABULÜ ile Eskişehir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2015/19837 E sayılı takip dosyasına konu toplam 100.000 TL bedelli 7 adet senet nedeniyle davacının, takip alacaklısı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna davalı vekili tarafından; Mahkemece eksik araştırma yapıldığı, …’ın da imzasının incelenmesi, tanıkların dinlenmesi gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacının dava konusu borçtan sorumluluğunun değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, icra takibine konu çek nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Eskişehir 5.İcra Müdürlüğünün 2015/198537 sayılı takip dosyası ile; davalı tarafından davacı aleyhine 7 adet toplamda 100.000 TL bedelli bonolara ilişkin 02.12.2015 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, 07.12.2015 te borçluya 21.md ye göde tebligat yapıldığı, davacı tarafça eldeki dava ile takibe konu bonolardaki imzaların tarafına ait olmadığı iddiası ile menfi tespit davası açıldığı anlaşılmıştır.
Takibe konu senetlerde; keşideci-ödeyecek … Tic. … yazılı açıkta aynı iki imza, 21.04.2015 keşide tarihli, 28.11.2015 vadeli, lehdar … 10.000TL bedelli, malen yazılı; diğerlerinde vade tarihleri 28.09.2015, 28.10.2015 28.07.2015-28.08.2015, 28.06.2015, 28.05.2015 vade tarihli bir kısmı 20.000 TL tutarlı olan diğer bilgiler aynı olup, … tarafından …’e ciro edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 08/12/2017 tarihli raporunda; Dava konusu bonolardaki keşideci … ismi altındaki imzaların davacı eli ürünü olup olmadığının tespiti yönünden ” tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede, inceleme konusu senetlerdeki borçlu imzaları ile …’ın mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği ” şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Mahkemece yapılan araştırma sonucu Eskişehir Noterleri tarafından … tarafından oğlu …’a verilen bir vekaletname olmadığının bildirildiği; yine davacının faaliyette bulunduğu yıllar ve bu yıllar itibariyle oğlu …’a şirketi temsile ilişkin bir belgenin verilip verilmediği, böyle bir belge ile kurumlarında işlem yapılıp yapılmadığı hususları da Eskişehir Vergi Dairesi’nden sorulduğu, davacı …’ın oğlu … şirketi temsil yetkisi verdiğine ilişkin bir belge ve bilginin ellerinde mevcut olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacının 2015 ve sonrasına ait ticari defter ve kayıtları ile bu kayıtların dayanağı olan belgeler üzerinde inceleme yapılması suretiyle davacının oğlu Hakan’a kambiyo senedi düzenleme yetkisi verdiğini veya …’ın 3.kişiler nezdinde davacının ticari temsilcisi olarak hareket ettiğini gösteren işlemlerin bulunup bulunmadığı hususunda alınan bilirkişi raporunda davacıya ait 2015 yılı ve sonrasına ait ticari defter ve kayıtların ellerinde bulunmadığı, Eskişehir vergi dairesinde bulunduğu, 2015 yılı sonrasında ticari defter ve belgelerin olmadığı, vergi mükellefiyetinin 2015 yılının sonunda sona erdiği ifade edildiğinden, ticari defter ve belgelerin incelemeye sunulmamış olmasından dolayı, davacının oğlu …’a senet düzenleme yetkisinin verilip verilmediği, 3 kişiler nezdinde davacının ticari temsilcisi olarak hareket edip etmediği tarafımdan tespit edilemediği bildirilmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle davaya konu senetlerdeki imzanın davacıya ait olmadığının anlaşılmasına ve davacı tarafça verilen yetki ile ticari temsilcisi tarafından düzenlediğinin kanıtlanamamasına göre ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.831,00 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.123,25‬ TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 30/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”