Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1919 E. 2023/108 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1919 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/108

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : …. (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2022
ESAS-KARAR NO : 2021/332 E 2022/636 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 14/02/2023
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine girişildiğini, müvekkilinin lehtar ciranta olduğunu, davalının kambiyo yolu ile takip yapabilmesi için senet keşidecisinin süresi içerisinde protesto edilmesi gerektiğini, davalı hamilin süresi içerisinde protesto çekmediği için müvekkiline karşı müracaat hakkını kaybettiğini belirterek davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitine, haksız ve hukuka aykırı ikame edilen icra takibi sebebiyle tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacıya ödeme emrinin 23/03/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı borçlunun protesto ile ilgili şikayetini en geç 5 gün içerisinde icra mahkemesine şikayette bulunarak yapması gerektiğini, davacının bu süre geçtikten sonra 02/05/2017 tarihinde davayı açtığını, protesto yapılmaması sebebiyle takibin iptalini talep etmenin hukuken mümkün olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davaya konu bonoya istinaden süresi içerisinde protesto keşide edilmediğinden davalının müracaat hakkını kaybettiğini, davalının bonoya yazılı delil başlangıcı olarak dayanmak suretiyle alacak talebini her türlü delil ile ispatlayabileceğini, somut olayda davacı yanca alacağın varlığının ispat edilemediği belirtilerek davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden davacı vekili tarafından;
Davalı tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığını, müvekkilinin lehtar ciranta olduğunu ve kambiyo yolu ile takip yapılabilmesi için yetkili hamilin süresi içerisinde protesto keşide etmesi gerektiğini, davalı tarafından böyle bir protesto keşide edilmediğinden müvekkili aleyhine takip hakkını kaybettiğini bildirerek ilk derece mahkemesinin kaldırarak müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacı lehtar ile lehtardan sonraki ciranta hamil olan davalının temel ilişkiye dayalı olarak takibe ve davaya dayanak bononun protesto edilmeden davacı lehtara müracaat edilip edilemeyeceği hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 352.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine konu bononun protesto edilmemesi nedeniyle borçlu olmadığına yönelik menfi tespit davasıdır.
Davacı, senette lehtar, davalı ise lehtardan ciro yoluyla alan hamil konumundadır.
Dairemizin 21/05/2021 tarih 2018/2458 E. 2021/808 K. Sayılı kararı ile mahkemenin vermiş olduğu kararın kaldırılmasına karar verildiği, mahkemece kaldırma kararına istinaden yeniden hüküm kurulduğu, kararın davacı tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece alınan 28/06/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafından tanzim edilen faturaların davacı ticari defterlerine kayıtlı olduğu bu bakımdan davalının bonodan kaynaklı temel ilişkiyi usulünce ispatladığı, davacının her ne kadar ticari defterlerinden taraflar arasında borç ilişkisinin olmadığı tespit edilmiş ise de ödemeye dayanak bir belgenin ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle davacı tarafın borçlu olmadığını usul ve yasaya uygun deliller ile ispat edemediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 14/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”