Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1913 E. 2023/329 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1816 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/330 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2022
ESAS NO : 2022/586 E 2022/817 K

DAVACI :
DAVALI : … -TCK: -…
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 13/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı, davalıya ait iş yerinin terki sırasında sular idaresine olan su tüketim borcu nedeniyle teminat maksadı ile bir adet bono düzenlendiğini, buna dair taraflar arasında tutanak imzalandığını, sular idaresine olan borcun ödenmesine karşın bononun iade edilmeyerek icra takibine konu edildiğini belirterek takibe dayanak bono nedeniyle davacıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında kira ilişkisinin bulunmadığını, davacının müvekkilinin haberi olmadan binayı işgal ederek oturan kişi olduğunu, müvekkili ile davacı arasında 21/09/2014 düzenleme tarihli teslim tutanağında, teminat senedi olarak verildiğine dair herhangi bir ibarenin bulunmadığını, icraya konu edilen senet borcunun davacı tarafça ödenmediğini, müvekkiline verilip icraya konu edilen senedin sadece su borcu için alınmadığını, davacının atölyeyi işgal etmesi nedeniyle ecrimisilden kaynaklanan borcunu da kapsadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu senedin su borcuna karşılık teminat senedi olarak verildiği hususunun yazılı belge ile ispat edildiği, taraflar arasında davaya konu bono dışında başka bir bononun varlığının iddia ve ispat edilmediği, teminat senedi iddiasının davacı yanca ispat edildiği, su borcunun ödendiği, ancak kim tarafından ödendiğinin belli olmadığı, davalı tarafça da su borcunun kimin tarafından ödendiğine ilişkin herhangi bir yazılı belge sunulamadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden davalı vekili tarafından;
Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesis edildiği, ASKİ’den gelen yazı değerlendirildiğinde davacı yanın su borcunun 815,50 TL olarak hesaplandığı, ayrıca sayaç sökmeden kaynaklanan borcun da bulunduğu, bu hususta müzekkere yazılmasının talep edildiği, davacı yanın 20.11.2018 tarihli celsede 700,00 TL borcu kabul ettiği hususunun gözden kaçırıldığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık teminat iddiasına konu bono nedeniyle davacının borçlu bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 72.maddesine göre açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2016/19510 esas sayılı dosyasıyla takibe konu edilen, keşidecisi …, lehtarı … olan, 13/08/2014 keşide 20/09/2014 ödeme tarihli, 10.000,00 TL bedelli bononun, davacıya ait olan ve kendisinin aralarında bir kira ilişkisi bulunmadan kullandığı dükkanın (iş yeri) su borcuna karşılık teminat olarak düzenlendiğini, bu senetten dolayı davalıya borçlu olmadığını iddia etmekte, davalı ise bu senedi ecri misil bedeli olarak davacıdan aldığını, su borcuyla bir ilgisinin bulunmadığını ve davacının senet bedelini ödemediğini savunmaktadır.
Dava ve takibe konu bononun teminat senedi olduğunu ileri süren ve söz konusu bononun neyin teminatı olarak verildiğini ispat yükü kendisine düşen davacı, bu iddiasını ispata yönelik olarak dava dilekçesi ekinde 21/09/2014 tarihli ve “Teslim Tutanağı” başlıklı yazılı belgeyi sunmuştur. Bu belgedeki imzanın kendisine ait olduğu davalının da kabulündedir.
21/09/2014 tarihli ve “Teslim Tutanağı” başlıklı yazılı belgede açıkça “…Su borcuna karşılık olarak daha önce verilen 10.000-TL senet karşılık olarak bırakılmıştır. Su borcu ödendikten sonra senet teslim edilecektir….” ifadelerine yer verildiği görülmektedir.
Mahkemece, dava konusu senedin davalıya ait iş yerini işgal eden davacının su borcunun teminatı olarak verildiğinin kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Dairemizin 25.04.2022 tarih 2019/1452 E. 2022/589 K. sayılı kararı doğrultusunda davacının sorumlu olduğu su bedelinin ne kadar olduğu hususu ilgili kurumdan araştırılmış, tüm borcun ödendiği ancak kim tarafından ödendiğinin belli olmadığı bildirilmiş, davalı tarafça da su borcunun kimin tarafından ödendiğine ilişkin herhangi bir yazılı belge sunulmamıştır.
Ancak davacı yanca 20.11.2018 tarihli celsede açıkça 700,00 TL’lik su borcunun ödenmediği, bu borçtan …nun sorumlu olduğu beyan edilerek su borcunun ödenmediği kabul edilmiş olmasına karşın bu bedel yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde tüm bono bedelinden davacının sorumlu olmadığına dair karar verilmesi yerinde değildir.
Her ne kadar taraflarca kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de somut olayda her iki yan içinde kötüniyet tazminatı şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından tarafların kötüniyet tazminatı taleplerinin reddi gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
2-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 27/09/2022 tarih 2022/586 Esas 2022/817 Karar sayılı kararın HMK 353/1-b-2.maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a)Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2016/19510 Esas sayılı dosyasıyla takibe konu olan 13/08/2014 düzenleme, 20/09/2014 ödeme tarihli 10.000,00 TL bedelli keşidecisi …, lehtarı … olan bonodan dolayı davacının davalıya 9.300,00 TL borçlu olmadığının tespitine,
b)Koşulları oluşmadığından tarafların kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
c)Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 635,28TL harçtan peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 599,38TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
d)Davacıdan tarafından yapılan 16,50TL başvurma harcı, 35,90TL peşin harç olmak üzere toplam 52,40TL harç giderinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
e)Davacı tarafça yapılan 174,00TL yargılama giderinden davanın kabul ve reddi oranında hesap edilen 161,82TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
f)Davalı tarafından yapılan 31,00TL yargılama giderinden davanın kabul ve reddi oranında hesap edilen 2,33TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmının davalı üzerinde bırakılmasına,
g)Yerel mahkemenin 01/06/2019 tarih ve 2018/663 esas, 2019/202 karar, 2019/235 harç nolu harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iade edilmesinin istenilmesine, tahsilat yapılmış ise bedelinin ilgilisine iadesine,
ğ)HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1.a.maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 13/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”