Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1857 E. 2023/1022 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1857 – 2023/1022

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1857 (KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/09/2022
ESAS-KARAR NO….

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023

Yukarıda belirtilen karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkili ……hisselerini davalılardan satın almak üzere 14.06.2019 tarihinde Satış/Devir Sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeye ek olarak 14.06.2019 tarihinde ek protokol-1, 19.06.2019 tarihinde ise ek protokol-2, ek protokol-3, ek protokol-4 ve ek protokol-5’in imza altına alındığını, söz konusu sözleşme ve ek protokollerin …..tarafından devredenler sıfatıyla, …. tarafından müteselsil kefil olarak imzalandığını, sözleşmedeki şartlar uyarınca işletilebilir rezerv miktarının tespiti ile nihai hisse değerinin belirleneceğinin kararlaştırıldığını, hisse devrinin yapılabilmesi için davalıların tek taraflı beyanları uyarınca geçici hisse değeri üzerinden ödeme yapılmak üzere çek ve senetlerin düzenlendiğini, sözleşmede geçici olarak davalıların tek taraflı beyan ettiği 20 milyon ton işletilebilir kömür rezervi tahtında bir kısım peşinat ödendiğini, bir kısım da senet ve çek olarak düzenlenip davalılara teslim edildiğini, bir kısım çek ve bonoların bedelsiz kaldığını,düzenleme uyarınca nihai hisse değerinin tespit edilmesi şartını içerir sözlşemenin 5. ve 6. maddesi kapsamında alınan raporlar delil sözleşemesinin bir türü olan hakem-bilirkişi sözleşmesi niteliğinde olduğunu, hakem-bilirkişi sözleşmesi uyarınca tespit edilen nihai hisse değerinin 2.925.000,00 USD olduğunu, sözleşme uyarınca bedelsiz kalan çek ve senetlerin tahsili halinde hem davalıların sebepsiz zenginleşeceğini, bu kapsamda sözleşmenin 5. ve 6. maddesinde kararlaştırılan iş bu sözleşmeye göre özel olarak belirlenmiş işletilebilir rezerv miktarına göre nihai hisse değerinin tespit edileceğinin düzenlendiğini, bu haliyle sözleşme 5. ve 6. maddelerinin delil sözleşmesinin bir türü olan hakem-bilirkişi sözleşmesi niteliğinde olduğunun tespitine, buna karşın taraflarca bu varsayımlara göre bir ödeme planının belirlendiğini, bu plan kapsamında peşinat ve taksitler olarak bugüne kadar 1.270.000,00 USD’nin ödendiğini, yapılan sondaj ve etüt çalışmaları sonucunda sözleşme esas ve usullerine göre işletilebilir rezervin 3.900.000 ton olduğunu, sözleşmeye göre rezerv hesaplamasında kullanılan parametreler esas alınmak suretiyle yeminli mali müşavirlere yaptırılan hesaplamalar sonrasında bu rezervin değerinin 2.925.000,00 USD olduğunu, bu kapsamda davalılara fazladan verilen çek ve senetlerin çok önemli bir kısmının bedelsiz kaldığını, Cumhurbaşkanlığı tarafından çıkarılan 85 nolu kararname ile menkul mal alım satımlarında sözleşme bedelinin döviz cinsinden kararlaştırılmasının yasaklandığını, bu yasaklama nedeniyle taraflarca belirlenen döviz cinsinden sözleşme bedelinin Borçlar Kanunu madde 27 anlamında kesin hükümsüz olduğu, ancak bu hükümsüzlüğün sözleşmenin diğer maddelerini etkilemediğini, kararnamenin 2. maddesi ile 32 sayılı karara eklenen geçici 8nci madde kapsamında döviz cinsinden belirlenen bedellerin Türk Lirasına dönüştürülmesi/uyarlanması gerektiğini belirterek, eklenen raporlar uyarınca elde edilen nihai hisse değerinin 2.925.000,00 USD olduğunun tespitine, nihai hisse değerinin tespiti akabinde müvekkillerinin davalılara nihai hisse değerini aşan tutar olan 12.075.000,00 USD (8.645.000,00 USD değerinde senet ve 3.430,000,00 USD karşılığı bulunan 19.878.908,00 TL değerinde çek) borçlu olmadığının tespitine ve söz konusu tutardaki senet ve çeklerin iadesi ve/veya iptaline, sözleşme uyarınca dönme haklarının saklı kalmasına, Cumhurbaşkanlığı’nın 85 nolu kararnamesiyle menkul alım satım sözleşmelerinde döviz bazında fiyat belirlemesinin yasaklanmış olması kapsamında taraflarca sözleşmede kararlaştırılan ve döviz bazında belirlemeyi ihtiva eden “değer” ve “ödemeye yönelik taksitler”in Türk Lirasına çevrilmesi yönünde tarafların uyuşamadıkları göz önüne alınarak sözleşme bedeli ve taksitlerin Türk Lirası cinsinden uyarlanmasına/tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece gerekçeli kararda; ” 07.09.2022 tarihli kısa kararın 2nci bendinde, her bir davalı bakımından ayrı ayrı belirtilmek suretiyle, davacıların borçlu olmadığı senetlerin seri numaraların bulunduğu aralıklara yer verildiği, ardından her bir senedin vade ve tutarlarının açıklandığı, hükmün 2/a nolu bendinde …lehine düzenlenen senetlere, 2/b nolu bendinde… lehine düzenlenen senetlere, 2/c nolu bendinde … lehine düzenlenen senetlere yer verildiği, … …’ya teslim edilen kambiyo senetlerinin yer aldığı 2/a bendi incelendiğinde; 15.05.2026 vade tarihli 29.166,67-USD bedelli ve 15.01.2028 vade tarihli 29.166,67-USD bedelli senetlere iki kere yer verildiği, bunun yerine; 15.03.2024 vade tarihli, 58 nolu, 29.166,67-USD bedelli, 15.12.2024 vade tarihli, 67 seri nolu, 29.166,67-USD bedelli, 15/06/2026 vade tarihli, 85 seri nolu, 29.166,67-USD bedelli senetlerin, belirtilen seri aralığında bulunmasına rağmen listede olmadığı, … …’ya teslim edilen kambiyo senetlerinin yer aldığı 2/b bendi incelendiğinde; 15.03.2024 vade tarihli, 224 seri nolu, 6.250,00 USD bedelIi senedin belirtilen tarih aralığında bulunmasına rağmen listede olmadığı, …’ya teslim edilen kambiyo senetlerinin yer aldığı 2/c bendi incelendiğinde; 15.03.2024 vade tarihli, 390 seri nolu, 6.250,00 USD bedelIi senedin belirtilen tarih aralığında bulunmasına rağmen listede olmadığı, ancak çok fazla sayıda kambiyo senedinin dava konusu edilmesi ve kısa karada senet sıra no aralıklarına yer verilmesi hususu dikkate alındığında, senet bilgilerinin kısa karar ile hüküm altına alınırken yazım hataları olmasının kaçınılmaz olduğu, ayrıca davacıların davalı taraflara borçlu olmadıkları toplam miktar da da bir değişme olmadığı, bu nedenle bu maddi hatanın düzeltilmesinin tarafların hak ve yükümlülüklerini de arttırıp/ azaltmadığı, diğer bir ifadeyle hak kaybına yol açmadığı, bu haliyle talebin HMK 304 maddesi kapsamında kaldığı anlaşılmakla, talebin kabulü ile, buna göre, 07.09.2022 tarihli kısa kararın hüküm kısmında 2/a bendindeki 15.05.2026 vade tarihli 29.166,67-USD bedelli senet ile 15.01.2028 vade tarihli 29.166,67-USD bedelli senede ilişkin mükerrer olarak yer alan kısımlarının çıkarılmasına,15.03.2024 vade tarihli, 58 nolu, 29.166,67-USD bedelli, 15.12.2024 vade tarihli, 67 seri nolu, 29.166,67-USD bedelli, 15/06/2026 vade tarihli, 85 seri nolu, 29.166,67-USD bedelli senetlerin eklenmesine, gerekçeli kararın hüküm kısmında 2/b bendine…’ya ait: 15.03.2024 vade tarihli, 224 seri nolu, 6.250,00 USD bedelIi senedin ve gerekçeli kararın hüküm kısmında 2/c bendine …’ya ait:15.03.2024 vade tarihli, 390 seri nolu, 6.250,00 USD bedelIi senedin eklenmesine, maddi hataların bu şekilde düzeltilmesine “şeklinde karar verilerek gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki oluşturulmuştur.
Bilindiği üzere HMK’nin 297.maddesi kararın ne şekilde yazılacağı, kararda nelerin yer alacağı, gerekçe ve hüküm fıkrasının neleri ihtiva edeceği hususu düzenlenmiş olup, kısa karar ile gerekçeli karar arasında uyumsuzluk, çelişki bulunmaması gerekmektedir.
Bu itibarla, HMK’nin 297.maddesinde belirtilen şekilde istinaf denetimine uygun bir karar verilmek üzere HMK’nin 355.maddesi uyarınca kararın kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/423 Esas, 2022/610 Karar sayılı, 07/09/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 355.maddesi uyarınca dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yatırılan peşin harcın istek halinde yatıran tarafa İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nın 352.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 11/07/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

e-imzalıdır

e-imzalıdır

e-imzalıdır

e-imzalıdır