Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1848 E. 2023/931 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1848 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/931

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2022
ESAS-KARAR NO : 2022/81 E 2022/474 K

DAVACILAR :
VEKİLLERİ
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 19/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili; müvekkilleri tarafından davalılardan …. A.Ş. ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında avans olarak düzenlenerek verilen senet bedeli karşılığı mal tesliminin gerçekleşmediği gibi kötüniyetli olarak diğer davalıya ciro edilerek takibe konu edildiğini, belirterek bedelsiz kalan senet nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve davalıların %20 kötüniyet tazminatıyla sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
I-)Davalı … … A.Ş. vekili ; müvekkili şirketİN, satıma konu malların tamamını davacı tarafa teslim ettiğini ve fakat davacı tarafından verilen çekin karşılıksız çıktığını, çek bedelinin ödenmemesi üzerine Ankara 27. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11096 Esas sayılı dosyasından davacı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını bildirerek müvekkili şirket hakkındaki haksız davanın reddine, %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
II-)Davalı … usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davalı … Şirketi’nin, davacıları iddia ettiği şekilde dava konusu çekte ciranta olarak yer almadığı ve ayrıca dava sırasında davacı şirket ile birleşme nedeniyle 08/07/2019 tarihinde infisah etmiş olduğunun Ankara Ticaret Odası’nın 22/04/2022 tarihli cevabi yazısı ile anlaşılmış olması karşısında bu davalı yönünden, davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği, davalı … … A.Ş.’ye yönelik davaya gelince; davacıların davaya ve takibe konu çekin avans olarak düzenlendiği ve mal teslim edilmediği iddiasını usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili; ilk derece mahkemesinin eksik ve yetersiz inceleme yaparak karar verdiğini, takibe konu senedin müvekkil tarafından aralarındaki alüminyum ticareti nedeniyle davalı …ne ciro edildiğini, davalı … ise müvekkil şirket ile arasındaki alimünyum ticaretini gerçekleştirebilmek için davalı … … A.Ş.’den mal alması gerektiği senedi davalı … … A.Ş ‘ye ciro etmiştir. Ancak … … A.Ş.tarafından mal temini yapılmamış olduğundan … de müvekkil şirkete malları teslim etmediğini, takibe konu borcun doğmadığını, belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davaya ve takibe konu çekin mal teslimi için avans olarak verildiği mal tesliminin gerçekleşmemesi nedeniyle bedelsizliği iddiasının usulüne uygun delillerle kanıtlanıp kanıtlanamadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, mal teslimi için düzenlenerek verilen avans senedine karşılık mal teslim edilmediği ve senedin bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı lehtar ve ciro yoluyla hamil aleyhine açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu çekin avans olarak düzenlendiği ve mal teslimi olgusunun gerçekleşmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığını iddia eden tarafın iddiasını yazılı delille veya yemin delili ile kanıtlaması gerekir.
Davacı taraf dava dilekçesinde ve delillerini bildirdiği dilekçesinde yemin deliline dayanmıştır.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemezse diğer tarafa yemin teklif eder. Yemin teklifini ispat yükü kendisine düşen taraf yapar. Yemin teklifine dayanan taraf bunu dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekir. Mahkeme ancak bu halde (dava dilekçesinde veya cevap lahiyasında yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi halinde) yemin teklifini hatırlatmakla yükümlüdür. Kendisine yemin teklif edilen taraf, yemin teklifinin kabulünden sonra, usulüne uygun biçimde (HMK m. 233) yemin eder ise, yemin teklif eden tarafın iddia ettiği vakıanın mevcut olmadığı kesin delil ile ispat edilmiş olur. Yemin teklif eden taraf, bundan sonra iddiasını ispat için başkaca delil gösteremez.
Davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen “uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin” toplanmaması ile anlaşılması gerekenin hakimin belirli bir yargıya vararak karar vermesinde etkili/esaslı nitelikteki deliller sözedilmekte olup bu özellikte delillerin toplanmaması tahkikatın büyük ölçüde yeniden yapılmasını gerektirir nitelikte ise HMK’nin 353/I-a-6. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira somut olayda olduğu gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığı oluşturan çeke ilişkin olarak davalının borçlu olup olmadığının belirlenmesi için açıklanan yönlerden tahkikat yapılması zorunlu olup anılan araştırma ile davacı yanın ileri sürdüğü vakıaya dair delilin toplanmaması ve bu delillerin değerlendirilmemiş olması halinde yargı sistemimiz bakımından benimsenmiş olan dar istinaf sisteminden uzaklaşılarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş olan konularda ilk defa istinaf mahkemesince bir delile ilişkin olarak tartışma yapılarak yargıya varılacaktır ki bu da iki dereceli yargılama olan istinaf yargı sistemi ile bağdaşmayacaktır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için yukarıda açıklanan delilin toplanmaması ve bu delille ilişkin her hangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne ve ilk derece mahkemesinin kararının anılan gerekçelerle kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2022/81Esas, 2022/474Karar ve 22/06/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde yatırana İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 19/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
¸e-imza
Üye…
¸e-imza
Üye…
¸e-imza
Katip…
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”