Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1829 E. 2023/87 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1829 – 2023/87

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1829 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/87

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2022
ESAS-KARAR NO : 2021/248 E 2022/487 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki 2009 yılı için imzalanan satın alma sözleşmesi gereğince davalının talep ettiği ve sipariş ettiği tüm oyuncakları müvekkilinin davalıya tedarik edeceğini, davalının da satış tarihinden itibaren 60 gün içerisinde bedelinin ödeyeceğini, sözleşme gereğince müvekkilinin tüm siparişleri karşıladığını ve davalıya teslim ettiğini, davalının 09/12/2009 tarihli 242.000,00 TL (doğrusu 287.476,99 TL dır) bedelli hizmet bedeli faturası ile yine 09/12/2009 tarihli 120.000,00 TL (doğrusu 142.068,70 TL dır) bedelli fiyat farkı faturasını düzenleyerek müvekkilinin alacaklarından 362.000,00 TL sini mahsup ettiğini, davalının düzenlediği hizmet bedeli ve fiyat farkı faturalarının sözleşmeye ve mevzuata aykırı olduğunu belirterek şimdilik 362.000,00 TL’nin 09/12/2009 fatura tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmesinin 13/q maddesinde hedeflenen cironun gerçekleşmemesi halinde gerçekleşen ciro üzerinden %30 karlılık hesaplanarak aradaki farkın davacının alacağından mahsup edileceğinin düzenlendiğini, hedeflenen cirolara ulaşılamaması üzerine tarafların aralarındaki ilişkiyi karşılıklı olarak bitirdiklerini, müvekkilinin sözleşmenin bu hükmü uyarınca 09/12/2009 tarih 281002 nolu 287.476,99 TL bedelli hizmet bedeli içerikli faturayı düzenlediğini, dava konusu 09/12/2009 tarih 281001 nolu 142.068,70 TL bedelli faturaya gelince taraflar arasındaki sözleşmenin iadeler başlıklı 8/f maddesi gereğince müvekkiline malları faturalı konsinye ile teslim ediyorsa sözleşmenin herhangi bir sebeple sonlanması veya bitmesi durumunda müvekkilinin davacıya ait tüm malları iade edebileceğini, ancak davacının ekonomik yönden zor durumda olduğunu belirterek malların kendisine iade edilmemesini iskonto uygulanmak suretiyle müvekkilinde kalmasını istediğini, tarafların kalan mallar için %25 iskonto uygulanmak suretiyle malların müvekkilinde kalmasını kararlaştırdıklarını, buna göre de dava konusu 142.068,74 TL bedelli faturayı müvekkilinin düzenlediğini, davacı sözleşme hükmü gereği mallarını almak isteseydi müvekkili tarafından giriş fiyatları üzerinden iade faturası düzenleneceğini ve bununda davacının ticari hayatını sona erdireceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin 8 .maddesinde satın alınan ürünlerin iadesi hususu ayrıntılı olarak düzenlendiği, iadelerin yersiz ve haksız olduğuna dair dosyaya bir beyan ve delil sunulmaması da gözetildiğinde hedeflenen ciroya ve karlılığa ulaşılamaması sebebiyle davacı için kesilen 09/12/2009 tarih ve 281002 nolu 287.476,99 TL bedelli faturanın sözleşme hükümlerine ve hakkaniyete uygun düştüğü, 09/12/2009 tarih … nolu 142.068,70 TL bedelli faturanın davacı yanın talebi doğrultusunda %25 iskonto uygulanması suretiyle düzenlendiğine dair davalı yan iddialarının ispat edilemediği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Taraflar arasındaki sözleşmenin cezai şarta ilişkin 13/q maddesinin genel işlem koşullarına aykırı olduğu, davalı yanca cezai şart istenemeyeceği, ayrıca müvekkilinin ciro hedefine davalının ulaşamamasında herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davalı şirketin ticari defterlerinden tüm satımlar tespit edilerek davalının ciro hedefine ulaşıp ulaşmadığının tespit edilmesi gerekirken bilirkişi raporuna yönelik bu yöndeki itirazların karşılanmadığı,
İstinaf eden davalı vekili tarafından;
İskonto uygulanmasına ilişkin mahkemenin değerlendirmesinin hatalı olduğu, davacı yanın 6 yıl boyunca iskontalı satışa itirazının olmadığı, faiz talebinin zamanaşımına uğradığı hususunun mahkemece gözden kaçırıldığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satın alma sözleşmesi kapsamında davalı yanca kesilen hizmet bedeli ve fiyat farkı faturasından davacı yanın sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki satın alma sözleşmesi kapsamında davalı yanca kesilen hizmet bedeli ve fiyat farkı faturası nedeniyle davacının alacağından yapılan kesintiler nedeniyle kesintilerin tahsiline ilişkin alacak isteminden ibarettir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından düzenlenen 09/12/2009 tarih … nolu 287.476,99 TL bedelli fatura ile 09/12/2009 tarih … nolu 142.068,70 TL bedelli faturadan kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Dairemizin 5/04/2021 tarih 2018/1269 Esas 2021/558 Karar sayılı kararı ile eksik araştırma nedeniyle kararın kaldırılması üzerine mahkemece yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek bilirkişi raporlarının incelenmesinden davalı şirketin tüm satımları dikkate alındığında bile taraflar arasındaki sözleşmenin 13. maddesinde düzenlenen 3.575.000 TL ciro hedefinin tutturulamadığı, 09/12/2009 tarih … nolu 287.476,99 TL bedelli fatura davalı tarafından taraflar arasındaki sözleşmenin 13/q maddesine istinaden düzenlendiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 13/q maddesi hedef sapmasını düzenlemiş olup, sözleşmenin bu hükmü kapsamında olmak üzere hedeflenen cironun ve karlılığın gerçekleşmediği ve bu nedenle davalı tarafından 09/12/2009 tarih … nolu 287.476,99 TL bedelli faturanın düzenlendiği ve faturada geçen bu miktardan sözleşme gereğince davacının sorumlu olduğu bildirilmiştir.
09/12/2009 tarih … nolu 142.068,70 TL bedelli faturaya gelince davalı yanca söz konusu faturanın davacı yanın talebi doğrultusunda %25 iskonto uygulanması nedeniyle düzenlendiği ifade edilmiştir. Ancak dosya kapsamına davacı tarafından davalı yana iletilmiş bir yazılı talep ya da taraflar arasında bu yönde yazılı bir sözleşme davalı yanca sunulmamıştır. Söz konusu faturanın sırf davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması taraflar arasında bu yönde yapılmış bir sözleşmenin varlığına ya da davacı yanın talebine delil olamaz. Kaldı ki dosya kapsamında davacı yanca her ne kadar 05.10.2016 ve 30.11.2016 tarihli celselerde davalı ticari defterlerine münhasıran delil olarak dayanıldığı ifade edilmiş ise de bu beyanının HMK’nın 222/5. maddesi kapsamında bir beyan olmadığı ve bu fatura yönünden ispat yükünün iskonto iddiasında bulunan davalı tarafta olup, davalı yanca iskonto iddiası ispat edilememiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2.a-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
2.b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.704,71TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.345,48TL harcın mahsubu ile bakiye 7.359,23TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 08/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”