Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1819 E. 2023/47 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1819 – 2023/47

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1819 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/47

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/06/2022
ESAS-KARAR NO : 2021/687 E 2022/386 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 03/02/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin 26/07/2021 tarihinde … nolu dükkanın tadilatında işçi olarak çalışan davalı …’e ‘’Borç’’ açıklaması ile 85.000,00 TL’lik havale yaptığını, alacağının tahsili amacıyla Ankara 14 İcra Müdürlüğü’nün 2021/10583 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, mahkemenin görevsiz olduğunu taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı için asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, … ile … firmasının … nolu dükkanın işlerini yapmak için anlaştığını, yüklenici firma olan … firması da işlerin bir kısmını müvekkili ve müvekkiline bağlı taşeron işçiler ile gerçekleştirdiğini, iş sonunda müvekkilinin işçilik alacağı olan 85.000,00 TL’nin yüklenici firmanın da bilgisi dahilinde … tarafından ödendiğini, havalede açıklama kısmına ‘’Borç’’ ibaresinin kötü niyetli olarak yazıldığını, aslında müvekkilinin borçlu değil, yaptığı işin karşılığı olarak alacaklı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların birbirini tanımadığı ve aralarında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı, her iki tarafla sözleşme yapan şirketin dava dışı firma olduğu, davacı şirket ile dava dışı firma arasında …nolu dükkanın işlerini yapma konusunda sözleşme imzalandığı, dava dışı firmanın bu işlerde alt taşeron sözleşmesi yaptığı … ile çalıştığı, davalının davacı şirket ile bir tanışıklığının bulunmaması sebebi ile yapılan havalenin borç olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davalı …’in hesabına gönderilen 85.000,00 TL havaleden sonra düzenlenen tutanağın delil başlangıcı sayıldığı, tanık ifadeleri de göz önüne alındığında yapılan ödemenin sözleşmeden kaynaklı işçilik alacağı olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden davacı vekili tarafından;
Davalı vekilinin görev konusunda itirazına rağmen mahkemenin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapmadığı, gerekçeli kararında taraflar arasında ticari ilişki yok değerlendirmesi yapmasına rağmen görevsizlik kararı vermediği, müvekkilinin imzası bulunmayan bir tutanağı mahkemenin hukuka aykırı olarak delil başlangıcı olarak kabul ettiği, dava değeri itibariyle tanık dinlenmesi mümkün değilken ve davacı tarafın muvafakat yokken tanık dinlendiği, dinlenen tanık ile müvekkilinin husumetinin bulunduğu, dosyada eksik incelemenin olduğunu belirtilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık mahkemenin görevi konusunda ve 26/07/2021 tarihinde yapılan 85.000,00 TL’lik ödemenin borç amacıyla mı yoksa taraflar arasında yapılan bir hizmet sözleşmesinden kaynaklı olarak mı yapıldığı hususunda toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, karz akdi iddiasından kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. Maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece yapılan inceleme sonucu …’in bilanço esasına göre defter tuttuğu ve gerçek usule göre vergilendirildiği ve ticaret mahkemesinin uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu anlaşılmıştır.
Ankara 14. İcra Müdürlüğü’nün 2021/10583 Esas sayılı dosyasının örneğinin incelenmesinden; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu … aleyhine 85.000,00 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam 85.670,68 TL bedelli ilamsız icra yoluyla icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin 07/09/2021 tarihinde davalı yana tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 13/09/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği, itirazın ve iş bu itirazın iptali davasının süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan 26.07.2021 tarihli tutanak fotokopisinin incelenmesinden davalı ile … isim ve imzasının bulunduğu, “… nolu dükkan için yapılan ……. tarafından direkt olarak …’in hesabına kontrolü …’in bilgisi dahilinde gönderilmiştir.” açıklamasının bulunduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar mahkemece anılan 26.07.2021 tarihli tutanak yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilerek tanık dinlenilmiş ise de söz konusu tutanakta davacı şirketin imzasının bulunmadığı bu sebeple iş bu davaya konu tutanağın HMK’nin 202/2 maddesindeki koşulları karşılamadığından yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği, davacı vekilinin celselerde tanık dinletilmesine muvafakat etmediği, dava değeri itibariyle iş bu davada tarafların açık muvafakati olmadan HMK’nin 200. maddesine göre tanık dinletilemeyeceği anlaşılmıştır.
TMK’nun 6.maddesi gereğince “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” hükmü getirilmiştir. Dosya kapsamında ispat yükü üzerinde bulunan davalı tarafından yapılan havalenin iş karşılığı ödeme olduğuna ilişkin savunmasını ispat edecek yazılı bir delilin bulunmadığı görülmektedir. Ancak süresi içerisinde verilen cevap dilekçesi incelendiğinde davalının aynı zamanda yemin deliline de dayandığı anlaşılmaktadır.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemezse diğer tarafa yemin teklif eder. Yemin teklifini ispat yükü kendisine düşen taraf yapar. Yemin teklifine dayanan taraf bunu dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekir. Mahkeme ancak bu halde (dava dilekçesinde veya cevap lahiyasında yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi halinde) yemin teklifini hatırlatmakla yükümlüdür. Kendisine yemin teklif edilen taraf, yemin teklifinin kabulünden sonra, usulüne uygun biçimde (HMK m. 233) yemin eder ise, yemin teklif eden tarafın iddia ettiği vakıanın mevcut olmadığı kesin delil ile ispat edilmiş olur. Yemin teklif eden taraf, bundan sonra iddiasını ispat için başkaca delil gösteremez.
Açıklanan bu nedenlerle mahkemece; davalının yemin deliline de dayandığı dikkate alınarak, davalıya karşı tarafa yönelik olarak yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadan, yazılı gerekçe ile ispat yükünde hataya düşülerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda, davalının yemin teklif etme hakkının hatırlatılması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı yanın istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2021/687 Esas, 2022/386 Karar ve 07/06/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde yatırana İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 03/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”