Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1793 E. 2022/1933 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1793 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2022/1933 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/10/2022
ESAS NO : 2022/668 E 2022/677 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2023

Yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; emlak alım satımına aracılığı nedeniyle müvekkiline dava dışı alıcı ve satıcı tarafından düzenlenerek verilen senetlerin zayi olduğunu belirterek zayi olan senetler yönünden ödeme yasağı kararı verilmesini ve bonoların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava hasımsız olarak açılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; dava dışı satıcı… ile dava dışı alıcı … arasında düzenlenen gayrimenkul satış mukavelesine aracılık etmesi nedeniyle davacıya dava dışı… ve … tarafından vadesi, ödeme yeri, düzenleme tarihi ve düzenleme yeri bulunmayan 50.000,00 TL bedelli bonoların teminat olarak verildiği, dava dışı… tarafından davacıya gönderilen ihtarname ile de dava konusu edilen bonoların teminat olarak verildiği, düzenleme tarihi ve ödeme gününün bulunmadığının belirtildiği, dava konusu bonoların vade tarihi, ödeme yeri, düzenleme tarihi ve düzenleme yeri unsurlarının bulunmadığı, dava konusu bonoların TTK’nin 777/2. maddesi uyarınca görüldüğünde ödenecek nitelikte ve 777/4. maddesi uyarınca düzenleyenin adının yanında yazılı yerin düzenleme yeri olarak kabul edilmesi gereken nitelikte olduğu, TTK’nin Açık poliçe başlıklı “Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.” hükmünü içeren 680/1. maddesi uyarınca düzenleme zamanında yer almayan unsurların sonradan düzenlenmesi ve eklenmesi mümkün ise de, anılan hükmün iptal davalarında uygulanmasının mümkün olmadığı, iptal davalarında yapılacak ilanda ve verilecek kararda TTK’nin 776/1. maddesinde yazılı bulunan unsurların ayrıntısı ile belirtilmesinin gerektiği, TTK’nin dilekçe sahibinin yükümlülükleri başlıklı “İptal isteminde bulunan kişi, poliçe elinde iken zıya uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür.” hükmünü içeren 759/2. maddesi uyarınca senedin bir suretinin ibraz edilmediği gibi senedin 776/1. maddesinde yazılı unsurları taşıdığı hususunun da öne sürülmediği ve buna ilişkin bilgilerin dilekçede yer almadığı, bu hali ile dava konusu edilen bonoların vade, ödeme yeri, düzenleme tarihi unsurlarını içermediği, TTK’nin 777/1. maddesi uyarınca bono niteliklerinin bulunmadığı ve iptallerinin talep edilmesinde hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; emlak komisyonculuğu işi nedeniyle verilen senetlerin zayi olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davacının bononun iptali davası açmasında hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kıymetli evrak isteminden kaynaklanmaktadır.
Davacı tarafın istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, zayi sebebiyle bono iptali istemine dair olup, mahkemece, yazılı şekilde davacının hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın, dava dilekçesindeki açıklamaları dikkate alındığında senetlerin kambiyo senedi vasfında olmadığı eksik unsurlu ve teminat amaçlı düzenlenerek verildiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nun 651 ve TTK ‘nun 818/s bendi yollaması ile aynı Kanunun 757 ve devamı maddelerine göre açılacak kıymetli evrakın zayi nedeniyle iptali istemine ilişkin davalarda, dava açma yetkisinin hamile ait olduğu, keşidecinin zayi nedeniyle iptal davası açma hakkı bulunmadığı ve ayrıca davaya konu çeklerin boş çek yaprakları olup, TTK’nun 780. maddesi uyarınca kambiyo senedi vasfını haiz olmadığından kıymetli evrak vasfı taşımadığı, zayi nedeniyle iptal davalarında amacın, keşidecinin mükerrer ödeme yapmasını önlemek ve kaybedilen kambiyo senedi yerine mahkemece verilecek iptal kararını keşideciye/muhataba ibraz etmek olduğu gözetildiğinde, keşidecinin kendisine ibraz edilmek üzere iptal kararı istemesi bu yolun hukuki niteliği ile bağdaşmaz. Kaldı ki istinaf dilekçesinde belirtildiği üzere, senetlerin kimin elinde olduğunun bilinmemesi bu davanın hasımsız açılmasına ilişkin diğer koşul olup, senetlerin kimin elinde olduğu biliniyorsa, bu durumda TTK’nun 792.maddesine göre hasımlı olarak istirdat davacı açılması gerekir.
6102 sayılı TTK 776. maddesi bir bonoda olması gereken şekil unsurlarını saymış, buna göre bono veya emre yazılı senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesini ve senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi, kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini, vadeyi, ödeme yerini, kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını, düzenlenme tarihini ve yerini, düzenleyenin imzasını içeren senetler bono mahiyetinde kabul edilir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, bu unsurların yokluğu, esas itibariyle senedi geçersiz kılmaktadır. Herhangi bir eksikliğin yorum yoluyla tamamlanması mümkün değildir. Ayrıca unsurlardan birinin eksikliği dolayısıyla senedin bono olarak geçersiz olacağına işaret eden 777/1. maddesi, senedin tahvilen başka bir mesuliyet kaynağı olacağını belirtmemiştir. Duruma göre, böyle bir bononun mücerret bir borç vaadi sayılması mümkün değildir.
Niza konusu senetlerin zayi anında zorunlu unsurlarının bulunmadığı, davacının dava konusu senetlerde sıfatının ne olduğu ve teminat olarak eksik unsurlu olduğu, bu nitelikteki evrakın senet vasfında olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken hukuki yarar dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; mahkemece yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yukarıda belirtilen hususların yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmemesi nedeni ile HMK m. 353/1-b-2 hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/668 Esas 2022/677 Karar ve 26/10/2022 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a)Davanın reddine,
b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
c)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
4-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 30/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”