Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1775 E. 2023/1322 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1775 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1322

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : DR…. (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2022
ESAS-KARAR NO : 2022/539 E 2022/723 K

DAVACI :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, …dava dışı … Yapı Koop. Birliği’nin … nolu parsellerde ürettiği 3.000 dönümlük … arsalarından 500.000 m2’lik kısmının 02.08.2011 tarih 01-39 sayılı Tahsis Belgesi ile müvekkil kooperatife tahsis edildiğini, ödemeler yapıldıkça tapuların devri konusunda adı geçen birlik ile anlaşma yapıldığını ve davalılar ile birliğe yapılan 335.500,00 TL, ödemeler neticesinde 303.432 dönüm araziye ait tapuların devrinin gerçekleştirildiğini, müvekkil kooperatif ve dava dışı birlik arasındaki ilişkinin davalı …’na ait … Ltd.Şti. aracılığıyla kurulduğunu ve tellallık anlaşması gereğince davalılara irsaliyeli faturalar karşılığı toplam 9.040,90 TL ödeme yapıldığını, müvekkil kooperatif üyeleri tarafından davalının aracılığıyla dava dışı birlikten satın alınan … tapusuna kayıtlı arsanın parselasyon çalışmaları devam ederken bu arsaya yakın olan bir parselden bir kısım arsa satın alınması ve ilgili alanın ağaçlandırılarak fide olarak dikilen ağaçların büyümesi sonucu elde edilecek gelirin kooperatif alt yapı çalışmalarında kullanılması yönünde karar alındığını, planlanan projenin hayata geçirilmesi için davalılar ile 24.06.2004 tarihli Gayrimenkul Alım Satım Protokolü akdedildiğini, söz konusu protokol ile taraflarca davalı şirket tarafından … nolu parselden m2’si 3,00 TL olmak üzere 50.000 m2’lik ifrazının yapılması ve tapuların 2005 / Ağustos ayı sonuna dek müvekkili kooperatife teslimi konusunda anlaşıldığını, söz konusu anlaşma gereğince müvekkili kooperatif tarafından toplam 161.950,00 TL ödeme yapıldığını, ancak davalılarca üzerinde anlaşılan arsa ile ilgili bazı problemler olduğu ve ilgili sorunların çözülmeye çalışıldığı yönünde açıklama yapılarak süresinde ilgili tapuların ifrazının sağlanarak tapuların tesliminin gerçekleştirilemediğini, davalılarca 2008 / Ocak ayında sorunların bitirilerek 60.000,00 TL daha ek ödeme karşılığında müvekkili kooperatife 20 dönüm daha fazla arazinin tapusunun verilebileceği yönünde yapılan açıklama doğrultusunda müvekkili kooperatif tarafından 15 ve 17 Ocak tarihlerinde toplam 60.000,00 TL ek ödeme daha yapıldığını, böylece davalılara yapılan iş bu ek ödeme ile 50.000 m2 değil toplam 70.000 m2 arsanın ifrazı ve tapuların tesliminin taahhüt altına alındığını, müvekkili tarafından sözleşme konusu 223 nolu parselin ifrazı ve tapuların devri ile ilgili davalılarca ileri sürülen sıkıntıların ortadan kalkması beklenirken 2010 / Haziran ayında davalılarca söz konusu parselin TOKÎ tarafından alınmış olduğu ve bu nedenle buranın devrinin mümkün olmadığı yönünde açıklama yapıldığını, davalılarca defalarca yapılan görüşmeler neticesinde … nolu parselin tapusunun 2010 / Ekim ayı sonu itibariyle tesliminin taahhüt edildiğini, bütün bunların neticesinde müvekkili kooperatif tarafından davalılara Ankara 41. Noterliği’nin 06.01.2011 tarihli 1116 yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek taahhüt edilen arazi tapularının 2011 / Ocak ayı sonuna kadar müvekkili kooperatife tesliminin talep edildiğini, davalılar tarafından ise Ankara 16. Noterliği’nin 14.01.2011 tarih ve 1454 yevmiye nolu gerçeklerle bir ilgisi bulunmayan içerikte bir cevabı ihtarname keşide edildiğini, bunun üzerine davalılardan olan alacaklara dayanarak davalılar aleyhine Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2011 / 6173 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın 221.950,00 TL asıl alacak, 14.056,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 236.000,00 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılar vekili, taraflar arasında imzalanan 24.06.2004 tarihli Gayrimenkul Alım Satım Protokolü sözleşmesinin taraflarının davacı kooperatif ile davalılardan … İnş. Ltd.Şti. olduğunu, diğer müvekkillerin sözleşmede kişisel sorumluluklarını doğrucu imzalarının bulunmadığını, davacı kooperatifin davaya konu sözleşme uyarınca ödemiş olduğu meblağların teminatı olacak şekilde yine davacı lehine ipoteklerin tesis edildiğini ve davacıya satış suretiyle tapu devirlerinin gerçekleştirildiğini, müvekkil … tarafından davaya dayanak sözleşmeden kaynaklı olarak … 222 parseldeki tamamı adına kayıtlı olan taşınmazın 50.000,00 TL bedel karşılığında 15.10.2008 tarihinde Polatlı Tapu Sicil Müd.’nün 13924 yevmiye nolu işlemine istinaden davacı kooperatif başkanı … lehine ipotek tesis edildiğini, yine diğer müvekkili … tarafından davaya dayanak sözleşmeden kaynaklı olarak … parseldeki 21.250 m2 yüzölçümlü taşınmazın 10080 / 107520 paylı hissesinin 5.000,00 TL bedel karşılığında 17.10.2008 tarihinde Polatlı Tapu Sicil Müd.’nün 14020 yevmiye nolu işlemine istinaden davacı kooperatif başkanı … lehine ipotek tesis edildiğini, ayrıca davacı kooperatife davacının kabul ettiği gibi… nolu parselden 22.210,00 karşılığı olarak 31.000 m2 yüzölçümünün 1/7’sinin ve aynı mevkide 3 nolu parselden 24.675,00 TL karşılığı olarak da 34.550 m2 yüzölçümlü taşınmazın 1/7’sinin devredildiğini, davaya konusu 24.06.2004 tarihli sözleşmenin imzalanmasından sonra ödenen tutarların toplam 132.600,00 TL, yine 17.01.2008 tarihinde müvekkil …’na yapılan 50.000,00 TL tutarındaki ödemenin anılan sözleşme uyarınca olmadığını ve başka bir taşınmazın devri için alınan kaparo mahiyetindeki ön ödeme olduğunu, bunun yanında 24.06.2004 tarihli davaya konu sözleşme uyarınca davalılardan …’na yapılan hiçbir ödemenin bulunmadığını, tabloda bahsi geçen ödemeler miktarı olan 132.600,00 TL’lik meblağ dışında yapılan ödeme tutarlarını davaya dayanak sözleşme uyarınca yapıldığı noktasındaki davacının iddiasını kabul etmediklerini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, ikinci dönem arsa alımlarının yapıldığı 2004-2008 tarihleri arasında davacı tarafın 223.700,00 TL ödemede bulunduğu, ancak tevsik edici belgeleri bulunmayan ödeme kayıtları tenzil edildiğinde davacının 203.500,00 TL davalı yana ödeme bulunduğunun tespit edildiği, bu yapılan ödemelerden davalılardan davalılardan … ve … İnş…Ltd. Şti.’nin 178.000,00 TL asıl alacak ve 7.565,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 185.565,00 TL’den sorumlu olduğu, yine davalılardan …’nun tarafına yapılan ödeme nedeniyle 25.500,00 TL’den sorumlu olduğu, davalılardan … ve dolayısıyla … İnş…Ltd. Şti.’nin 01.02.2011 tarihinde, davalılardan …’nun ise 13.05.2011 ise tarihinde temerrüde düştüğü, davalılardan…’in işlemiş faiz sorumluluğunun bulunmadığı, davalılardan protokol gereği tarafına ödeme yapılmayan ve protokolde taraf olmayan … yönünden davanın husumet nedeniyle reddi gerektiği, dolayısıyla 26.04.2004 tarihinde yapılan protokolden kaynaklanan ve bilirkişi raporu ile her bir davalı açısından hesaplanan alacaklar için davacının icra takibi yapmakta haklı olduğu, fazlaya ilişkin kısım yönünden davalıların yapmış olduğu itirazların yerinde olduğu, kabul edilen alacaklar likit olmadığından davalılar aleyhine icra inkar tazminatının reddi gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden- davacı vekili tarafından;
Mahkemece … hakkında verdiği karara ilişkin gerekçe ve hükmü çıkarmak suretiyle kaldırma kararının gereklerini yerine getirmeksizin eski kararın aynısının verildiği, yargılamanın başka bir mahkeme tarafından yürütülerek karar verilmesi yönünde karar verilmesini, TOKİ’ye müzekkere yazılarak resmen protokol hükümlerinin ifa kabiliyeti olup olmadığı üzerinde durulmadığı, mahkemece protokol hükümlerinin tüm hükümleri ile birlikte geçersiz olduğuna ilişkin kabulünün doğru olmadığı, duruşma zaptında geçen ibarenin daha sonra zuhulen yapıldığından bahisle düzeltme dilekçesi verildiği, mahkemece bir kısım davalıların müteselsilen sorumlu oldukları gözetilmeksizin bir kısmına ilişkin davanın reddedilmesi, bir kısmına ilişkin davanın kısmen kabul edilmesi, davalı şirketin borcun tamamından sorumlu olduğunun gözetilmemesinin doğru olmadığı, müvekkili lehine alacağın likit olduğu gözetilmeksizin icra inkar tazminatı talebinin reddi kararının isabetsiz olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım ve simsarlık sözleşmesi kapsamında düzenlenen protokol kapsamında ödenen bedelin tahsili noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, 24.06.2004 tarihli gayrimenkul alım satım protokolündan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2011/6173 Esas sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinden 24.06.2004 tarihli gayrimenkul alım satım protokolündan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile 221.950,00 TL asıl alacak, 320.422,27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 542.372,27 TL alacağın tahsili talebi ile icra takibi yapıldığı, borçluların süresi içerisinde itirazı ile iş bu itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yanca dosya kapsamında 24.06.2004 tarihli gayrimenkul alım satım protokolü kapsamında ödemelerde bulunulduğu, ancak davalı yanca ödemelere rağmen taşınmazın TOKİ tarafından alınması nedeniyle ifasının mümkün olmadığı belirtilerek ödenen bedelin iadesi talep edilmiştir. Dosya kapsamındaki tapu kaydının incelenmesinden protokol kapsamındaki taşınmazın tapusunun TOKİ’ye ait olduğu, protokolün ifasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte davacı yanca söz konusu ödemelerin teminatı olarak bir kısım taşınmazların dava dışı 3. kişiler tarafından müvekkiline devredildiği, davalılar tarafından müvekkili kooperatifin yöneticisinin şahsına verilmiş ipoteklerin bulunduğu, protokolün ifası halinde bu teminatların hükümsüz kalacağı bildirilmiştir. Davalı yanca davacının ödemelerinin bir kısmı kabul edilmiş bir kısım ödemeleri ise kabul edilmemiş olup, davacı tarafından belirtilen teminat olgusu davalı yanca da kabul edilmiştir.
İtirazın iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı olup, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin belirlenmesi sırasında 24.06.2004 tarihli gayrimenkul alım satım protokolü takibin dayanağı olarak belirtildiğinden uyuşmazlığın bu protokol çerçevesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Mahkemece dosya kapsamında kök ve ek raporlar alınmış ise de alınan raporların hüküm kurmaya elverişli olmadığı, tarafların itirazlarını karşılamadığı anlaşılmıştır. Davacı yanca yapılan bir kısım ödemelerin 24.06.2004 tarihinden önce bir kısmının ise bu tarihten sonra olduğu anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda ödemelerin ticari defter kayıtları ile birlikte tevsik edici belgelere dayanıp dayanmadığından bahsedilmiş ise de davalı yanın bir kısım ödemelere ilişkin kabul beyanları üzerinde durulmadığı gibi protokol tarihinden önce yapılan ödemelerin davalı tarafından kabul edilmediği halde hesaplamaya dahil edildiği anlaşılmıştır. Ancak hüküm yalnızca davacı vekili tarafından istinaf edildiğinden davalı yanın cevap dilekçesindeki kabul ettiği ödemeler de gözetilerek davacı yanın alacaklı olduğu miktar belirlenmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesis edilmiştir.
24.06.2004 tarihli gayrimenkul alım satım protokolünün taraflarının davacı kooperatif ile davalı şirket olduğu anlaşılmıştır. Diğer davalıların ise protokolün tarafı olmadığı gibi müşterek borçlu ya da müteselsil sorumluluk gibi herhangi bir sorumluluk esasına göre borcu üstlenmediği anlaşıldığından, ayrıca limited şirket ortağının şahsi sorumluluğu yoluna gidilmesinin de mümkün olmadığı gözetilmeksizin … ile … hakkında kurulan hüküm doğru değil ise de bu davalılar tarafından hüküm istinaf edilmemiştir. Ancak protokol kapsamında yapılan tahsilatların davalı şirket tarafından benimsendiği gözetildiğinde yapılan tüm ödemelerden davalı şirketin sorumlu olduğuna karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde kısmi sorumluluğun belirlenmesi doğru değildir.
Mahkemece kesinleşen yönler de gözetilerek tarafların iddia ve savunmaların yukarıda belirlenen çerçeve doğrultusunda davacı alacağının kapsamının belirlenmesi yönünden denetime ve hüküm kurmaya elverişli bir rapor alınması gerekmektedir.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, tarafların istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/539 Esas, 2022/723Karar ve 22/09/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Dava.. tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 12/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”