Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1686 E. 2022/1964 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1686 (KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2022/1964
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2020
ESAS-KARAR NO : 2019/486 E- 2020/276 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 16/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirketin, sözlü distribütörlük sözleşmesi uyarınca davalı şirketin ürettiği veya ithal ettiği ürünlerin ülke genelinde satışı işi ile ilgilendiğini, sözleşme kapsamında davacı müvekkilinin davalının ürünleri kendi nam ve hesabına sattığını, bu ürünlerin reklamını yaptığını, bu anlamda yer, reklam personel, finansal büyük harcamalar yatırımlar yaptığını, sözleşmenin Ankara ilinde de ifa edildiğini, Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili şirketin davalıya 75.000,00 TL+30.000,00TL ve 10.000,00TL olmak üzere toplamda 115.000,00TL tutarında teminat mektubu verdiğini ve müşteri çeklerini cirolamak suretiyle davalıya olan ödemelerini gerçekleştirdiğini, davalı şirketin ürünlerinin Türkiye genelinde pazarlandığını, ancak gelinen aşama itibariyle … hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, davalı şirketin yönetiminin kayyumlara devredildiğini, Devam eden soruşturma kapsamında davalı firmanın ve ürünlerinin piyasa ve müşteriler nezdinde güvenilirliğinin kalmadığını, davalı şirket ile olan ticari ilişkiye güvenerek yapılan tanıtım, işyeri, personel telefon lojistik ve sair operasyonel giderler ve kar kayıpları, nakit akışının bozulması, davalıya ait ürünlerin piyasada değer kaybetmesi ve dava dışı başkaca tedarikçiler tarafından yok pahasına elden çıkarılması nedeniyle, 49 Tl olan ürünün sırf elden çıkarılmak için 9 TL’ye satılması sonucu ürünlerin değersizleşmesi, tedarik sağlanamayıp siparişlerin karşılanmaması gibi sebeplerle iptal edilen siparişler ve bozulan bağlantılar ve sair nedenlerle müvekkili şirketin 400,000,00TL’nin üzerinde maddi zararı bulunduğunu, Ankara 16. Noterliğinin 21.01.2019 gün ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirket ile distribitörlük sözleşmesine son verildiğini ve akde aykırı aynı zamanda da haksız fiil teşkil eden tutum nedeniyle müvekkili şirketin uğradığı maddi ve manevi zararların tazmininin talep edildiğini bildirerek,fazlaya ilişkin her türlü hakkın saklı kalması kaydıyla; davacı müvekkili tarafından haklı sebeplerle fesih edilen distribütörlük sözleşmesi ve davalının aynı zamanda haksız fiil teşkil eden davranışları nedeniyle uğradığı şimdilik 50.000,00-TL maddi zararlarını, ihtarname tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece,davacı vekili tarafından açılan iş bu davanın, işlemden kaldırıldığı 22.01.2020 tarihinden itibaren üç aylık yasal süre içinde usulüne uygun olarak yenilenmediği anlaşıldığından; davanın HMK’nun 150/5 maddesi gereğince 02/07/2020 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; Dosyanın 22.01.2020 tarihinde işlemden kaldırıldığı, Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle 13.03.2020-15.06.2020 tarihleri arasında işlemesi duran süreler nedeniyle HMK 150/5 uyarınca üç aylık sürenin dolmasına daha 40 gün olduğu, işlemesi duran sürelerin işlemeye kaldığı yerden devam edeceğinin de açık olduğu, bu nedenlerle 15.06.2020 tarihine 40 günün ilave edilmesi gerektiği, taraflarınca 09/07/2020 tarihinde sunulan dosyanın yeniden işleme konulması isteminin dikkate alınmayarak davanın açılmamış sayılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, 09.07.2020 tarihli dilekçelerinin sisteme geç girildiği dahası sisteme girildikten hemen 1 gün sonra da gerekçeli kararın UYAP sistemine atıldığı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetli olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, uğranılan zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava değeri 50.000,0TL gösterilmiş olup,davacı vekili 1.celse olan 22.01.2020 günü duruşmaya gelmemiş, davalı da takip etmek istemediğini bildirmiştir.
6100 sayılı HMK’nin Madde 150- (1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
(2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.
(3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün
tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır.
(4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak
üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.
(5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
(6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.
(7) Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.

26.03.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun; Geçici Madde 1 – (1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;
a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden,
b) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden,
İtibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır.
Bu süre en son 15.06.2020 olarak belirlenmiştir. Somut olayda davacı 22.01.2020 günü duruşmaya gelmemiş, dosya işlemden kaldırılmıştır. Süre sonu (3 ay) 22.04.2020 tarihi olup pandemide sürelerin durduğu döneme denk geldiğinden bakiye süre 15.6.2020 tarihinden itibaren işler ve süre sonu 10.08.2020 tarihi olacaktır. Davacı tarafça yenileme dilekçesi 09.07.2020 tarihinde verildiğinden ve 3 aylık süre dolmadığından mahkemece açılmamış sayılma kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda yargılamaya devam edilmesi gerekli olup mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı yanın istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/486 Esas, 2020/276 Karar ve 03/07/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 30/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”