Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1590 E. 2022/1835 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1590 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2022/1835 ESAS HAKKIN KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2022 (Ara Karar)
ESAS NO : 2017/446 E.

İHTİYATİ TEDBİR KARARINA İTİRAZ EDEN
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVACI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine konu bonoların bedelsiz olduğunu, taraflar arasında borç ilişkisi olmadığını ve borcun ödendiğini belirterek menfi tespit talebinde bulunmuş, bununla birlikte davaya konu bonoların ödenmesine engel olmak için teminatsız olarak ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur.
Mahkemece 28/04/2022 tarihli ara karar ile; HMK 392 m.gereğince istinaf ilamı ve mevcut delil durum çerçevesinde davacının adil yargılama ilkesi gereğince mahkemeye geçici hukuki koruma tedbirleri bağlamında erişim hakkının da korunmasını teminen takdiren teminatsız olarak İİK 72/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili itiraz dilekçesinde, tedbirin kaldırılmasını, kaldırma talepleri kabul edilmediği takdirde davacıdan tedbir nedeniyle takdir edilecek teminatın alınmasını ve icra dosyasına yatırılan ancak tedbir kararı gereğince müvekkili takip alacaklısına ödenemeyecek olan miktarın vadeli hesapta nemalandırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; ihtiyati tedbir kararı süresince ihtiyati tedbir kararı nedeniyle takip alacaklısına icra veznesine yatırılacak paranın ödenemeyeceği, günün ekonomik koşulları ve paranın satın alma gücündeki takip alacaklısı aleyhine oluşabilecek olumsuz değişimler ve değer kaybı birlikte dikkate alınarak muteriz davalı vekilinin söz konusu paranın vadeli bir hesapta nemalandırılmasına yönelik talebinin kabulüne, itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, ilgili ceza dosyasında sonuç bölümleri dilekçeye eklenen 2 bilirkişi heyet raporu dışında başkaca rapor alınmadığını, bu itibarla müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunun sabit olduğunu, yerel mahkeme ara kararında bu itirazları hakkında değerlendirme dahi yapılmadığını, davacının huzurdaki takibe konu senet bedeliyle borçlu olmadığı iddiası ile Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nde ikame etmiş olduğu davasının reddedildiğini, red kararının kesinleştiğini, ihtiyati tedbir kararının kanuna ve bu konuda evvelden verilmiş kesin hükme ve kanuna açıkça aykırı olması nedeniyle kaldırılması gerektiğini, davacının ihtiyati tedbir talebinin teminat yatırılmaması nedeniyle kendiliğinden ortadan kalktığını, ancak yeniden ve teminatsız olarak karar verildiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi tarafından verilen kararın dosyanın esası hakkında değil usulü hakkında hüküm içerdiğini, neticeten müvekkilinin hukuki durumunda değişiklik yaratmadığını, teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ihtiyati tedbir kararının öncelikle kaldırılmasına, aksi kanaat halinde %40’tan aşağı olmamak şartıyla teminatla kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; somut olayda ihtiyati tedbir koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit davasında ihtiyati tedbire itiraz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
İİK’nın 72/3.maddesi; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.
Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir” hükmünü içermektedir.
İhtiyati tedbire ilişkin HMK 389 vd maddelerde ihtiyati tedbire karar verilmesi halinde lehine tedbir kararı verilenden aleyhine kararı verilen kişilerin veya 3.kişilerin zararını önlemek bakımından teminat alınması öngörüldüğünden yasal düzenleme bir bütün olarak değerlendirilmek suretiyle alacaklının alacağına kavuşmasını geciktiren borçludan alacaklının muhtemel zararlarını karşılamak ve davada haksız çıktığı takdirde hükmedilecek tazminatı karşılamak üzere teminat alınması gerekmektedir.
Diğer yandan icra veznesine yatacak paranın alacaklılara ödenmemesine yönelik tedbir kararı için HMK’nun ihtiyati tedbirin koşullarına ilişkin genel düzenlemeleri dikkate alınarak HMK’nun 390.maddesindeki “yaklaşık ispat” kuralı uygulanmak suretiyle yaklaşık ispat ölçüsünde bir kısım delil ve emarelerle haklılığın ihtimal dahilinde olması koşulu da aranmalıdır.
Somut olayda davacı iddiasını HMK’nun 390.maddesi gereğince “yaklaşık ispat” ölçüsünde gerekçelendirdiğinden İİK’nun 72/3. maddesi uyarınca alacağın %15’i oranında teminat karşılığında icra veznesine yatacak paranın alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken yasaya aykırı olarak teminatsız olarak karar verilmesi doğru olmadığından HMK’nun 353(1)-b.2 maddesi gereğince kararın düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile;
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/446 E sayılı 28/04/2022 tarihli ara kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a)İtiraz eden davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına karşı yaptığı 10/05/2022 tarihli itirazının KISMEN KABULÜ ile 03/06/2022 tarihli kararın kaldırılmasına,
b)Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile;
Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2017/8239 E. ve Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2017/8280 E. Sayılı dosyasında İ.İ.K.nun 72/3.m. gereğince dosyaya ödenecek paraların alacaklıya ödenmemesi konusunda İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA,
c)610.000,00TL’nin %15 teminat karşılığı olan 91.500,00TL nakit veya süresiz banka teminatı yatırıldığında kararın ilgili icra dairesine gönderilmesine,
d)Teminatın yatırılması ve İİK’nun 261.maddesi gereğince kararın uygulanma süresinin başlangıcının, gerekçeli kararın UYAP ortamında elektronik imza ile onay tarihinden itibaren başlatılmasına,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemesince karar aşamasında nazara alınmasına,
5-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1(f)maddesi gereğince kesin olmak üzere 23/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”