Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/159 E. 2022/882 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/159 – 2022/882

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/159 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/882

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2021
ESAS-KARAR NO : 2021/689 E

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
TALEP KONUSU : İhtiyati tedbir
KARAR TARİHİ : 20/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, açmış olduğu menfi tespit davasında hisse devir protokolüne göre devir olunan hisse bedellerinin ödendiğini, verilen teminat çekinden dolayı borçlu olunmadığını iddia ederek çekin yasal işleme tabi tutulmaması, çeke dayalı takibe geçilmemesi, ihtiyati haciz alınmaması, ibraz edilmemesi, takip başlatılması halinde durdurulması, çekin herhangi bir işleme tabi tutulmaması için tedbir kararı verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacı delil olarak hisse devir sözleşmesi, protokol ile hisse devrinden sonraki tarihleri içeren ödeme makbuzları ve banka dekontlarına dayandığı, hisse devri sözleşmesinde “hisse devir bedelini bugün haricen nakden ve peşinen tahsil eyledim. Bu hususta bir alacağımın kalmadığını…” yönünde kayıt var ise de; protokolde hisse devir bedeli olan 1.750.000.00 USD’nin 75.000 USD’nin devir esnasında, bakiye tutarının ise ileriki tarihlerde ödeneceği, teminat çekinin ayrıca ön lisans başvurusu ve yazışma hakkı için verilmiş toplam 3.000.000TLlik teminat mektuplarını da kapsadığı yazılı olup, yapılan ödemeler de hisse devrinden sonra olduğu, sunulan delil ve belgelere göre teminat çekinin bedelsiz olduğunun yaklaşık olarak ispat edildiğini kabul etmenin mümkün olmadığ gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, 27.12.2017 tarihli sözleşme ve davalıya verilen … Bankası, … çek nolu, bila tarihli 8.600.000,00-TL bedelli teminat çekinden dolayı müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile yargılama sonuçlanıncaya dek davaya konu sözleşme ve çekten dolayı icra takibine geçilmemesi, ihtiyati haciz alınmaması, takip başlatılması durumunda takibin durdurulması, ibraz edilememesi, hiçbir hukuki işleme tabi tutulmaması yönünden teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, mahkemece tedbir talebinin usul ve yasaya aykırı olarak reddedildiğini, müvekkili ile davalı arasında 27.12.2017 tarihli dava dışı … Yatırımları ve Elektrik Üretim A.Ş.nin hisselerinin …’ye devrine ilişkin protokol akdedildiğini, protokolün akdedilmesi ve teminat çekinin verilmesinden sonra Ocak/2018 ayı içinde …-… arasında …’e ilişkin A.Ş.hisse devri yapıldığını, bütün bedelleri de davalıya ödendiğini, 08.01.2018 tarihli A.Ş.Hisse Devir Sözleşmesi ile …’in hisselerinin …’ye devredildiğini, devir bedelinin şirket hisse devri sözleşmesi ile davalıya ödendiğini, 08.01.2018 tarihinde davalıya …’in hisse bedelinin ödenmiş olmasına karşın daha önceki protokol kapsamında teminat olarak devir bedelinin de çok çok üzerinde bir bedelle müvekkilden alınan teminat çeki, davalı tarafından müvekkile iade edilmediğini, çekin davalı tarafından kasıtlı olarak bila tarihli alındığını, müvekkile iade edilmediğini, davalı tarafından çekin ibrazı ile müvekkilinin tehdit edildiğni, müvekkilinden haksız tahsilat talebinde bulunulmadığını, ancak gerek protokolden daha sonra tarihli olan şirket hisse devir sözleşmesi gerekse …’in yönetimindeki değişiklikler ile ilgili ödemelerin müvekkil tarafından yapıldığını ve davalıya borç kalmadığı sabit olduğunu, taraflar arasında akdedilen adi devir sözleşmesi birbirini doğruladığını, müvekkilin ilgili ödemeleri yerine getirdiğini, davalının bunun aksini ancak aynı nitelikte başka yazılı senet ile ispatlayabileceğini, müvekkil tarafından dava dışı …in yönetim kurulu üyesi olarak belirlendiğini, hali hazırda da kendisinin yönetim kurulu üyeliği sona erdiğini, davaya konu çekin teminat çeki olduğunu, ödemelerin yapıldığını ve müvekkilin ibra edilmiş olduğu 08.01.2021 hisse devir sözleşmesi ile sabit olduğunu, hisse devir sözleşmesinin hükme esas alınması gerektiğini, dava sonuçlanana dek çekin davalı tarafından icra takibine konu edilmesi ve dava konusu senetlerin tahsili halinde, müvekkilin ileride telafisi imkânsız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dosya kapsamında yapılacak yargılama sonucu verilecek kararın kesinleşmesine kadar, davaya konusu çekin ödenmesini ve çeke dayalı icra takibine geçilmesini, ihtiyati haciz alınmasını engeller mahiyette ve takibe geçilmesi durumunda da icra takiplerinin durdurulması amacıyla İİK m 72/2 uyarınca ihtiyat-i tedbir kararı verilmesi gerektiğini, istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkemece verilen 30.11.2021 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; ihtiyati tedbir koşullarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle şirket hisse devrine yönelik olarak taraflar arasında akdedilen protokol hükümlerinin yerine getirilip getirilmediğinin yaklaşık olarak bu aşamada ispat edilememiş olmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30.-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.-TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere, 20/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”