Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1581 E. 2023/325 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1581 – 2023/325

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1581 (KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/325

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2022
ESAS NO : 2021/366 E 2022/312 K

DAVACI :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 13/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı … AŞ.’den 31/12/2017 tarihinde araç satın aldığını, araç bedelinin bir kısmının nakit ve peşin olarak ödendiğini, geri kalan kısmı için satıcı firmaya ödenmek üzere ve ayrıca kasko ve garanti uzatımı için ise sigorta şirketi olan …A.Ş.’ye ödenmek üzere davalı … AŞ.’den kredi kullanıldığını, devir ve tescil işlemlerinde sorunlar yaşandığını, aracın teslim edilmediğini, tescil edilmiş rehin sözleşmesi bulunmadığı halde davalı yanca rehnin paraya çevrilmesi yoluyla haksız takip başlatılarak haciz, kıymet takdiri, yediemine bırakma, yakalama işlemlerin gerçekleştirildiğini, icradan alınan yetki ile satım sözleşmesine konu aracın tescilinin sağlandığını, takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasının devam etmekte olduğunu, davalılar ve sigorta şirketi arasında organik bağ bulunduğunu, hepsinin tek tüzel kişilik olarak kabul edilmesi gerektiğini, davalı … A.Ş.’nin yasa gereğince tüketici kredisi kullandırma yetkisi olup ticari kredi kullandırma yetkisinin bulunmadığını, bu nedenle sözleşmenin yok hükmünde olduğunu, aksinin kabulü halinde kredinin tüketici kredisi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, mülkiyet hakkına müdahale edildiğini, kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek icra takibinin iptaline, aracın misli ile değişimine, uğranılan 80.000,00 TL manevi tazminat ve asgari 18.243,50 TL maddi tazminat olmak üzere 98.243,50 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm iddialarının diğer davalıya yönelik olduğunu, müvekkiline yönelik sadece aracın tescilinin yapılmadığı ve organik bağ bulunduğunun iddia edildiğini, husumetten davanın reddi gerektiğini, davacının aracın tescili için üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğinden tescil işlemlerinin yapılamadığını, davacı tarafından aracın da teslim alınmadığını, organik bağ bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile kredi sözleşmesi imzalanarak davalıya kredi kullandırıldığını, kredi sözleşmesinin teminatı olarak dava konu aracın müvekkiline rehin edildiğini, borcun vadesinde ödenmemesi üzerine muacceliyet ihtarnamesi keşide edilerek rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, aracın tescilinin yapılmadığının anlaşılması üzerine icradan yetki alınarak tescil işleminin gerçekleştirildiğini, sözleşmenin 19.maddesinde yer alan yetki düzenlemesi gereğince İstanbul Çağlayan Mahkemelerinin yetkili olduğunu, genel yetkili mahkeme olarak müvekkilinin adresi itibariyle yine İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının iddialarının doğru olmadığını, sözleşmenin ve icra takibinin usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davanın satın alınan araca ilişkin kullanılan kredinin hukuken kullandırma yetkisi bulunmayan … A.Ş. tarafından kullandırılması nedeniyle açıldığı, davanın asli davacısının … A.Ş. olduğu, davacı ile bu davalı arasında imzalanan VDF Kredi Sözleşmesinde sözleşmeden doğan her türlü anlaşmazlıklarda İstanbul Çağlayan Mahkeme ve İcra Daireleri yetkili olacaktır şeklindeki hüküm bulunduğu, tacir olan tarafların sözleşme maddeleri ile bağlı bulunduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisiz olması, İstanbul Çağlayan Mahkemelerinin yetkili olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı bayinin adresinin Ankara olması nedeniyle HMK 7/1 maddesi gereğince mahkemenin yetkili olduğunu, davalının ticari kredi kullandırma yetkisi bulunmadığından geçersiz sözleşmedeki yetki şartının dikkate alınamayacağını, sözleşmedeki yetki şartı dahil aleyhe hükümlerin genel işlem şartı olması nedeniyle yazılmamış sayılması gerektiğini, sözleşmedeki yetki şartındaki sözleşmeden doğan uyuşmazlık ifadesinin geniş kapsamlı yorumlanamayacağını, manevi tazminat ve yapılan işlemlerin iptaline yönelik talebin TMK 25/son maddesi kapsamında kaldığını, ilgili madde uyarınca kişilik haklarından doğan davalarda davacının yerleşim yerinin yetkili olduğuna ilişkin düzenlemenin HMK 17.maddesi ile kaldırılamayacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, mahkemenin yetkili olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalı bayi tarafından satılan, diğer davalı tarafından kredi finansmanı sağlanan aracın tescilinin yapılmaması ve tesliminin gerçekleştirilmemesine rağmen haksız olarak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılarak usule aykırı işlemlerin yapıldığı iddiasına dayalı takibin iptali, misli ile değişim, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı ile davalı … A.Ş. arasında imzalanan 31/12/2017 tarihli VDF Kredi Sözleşmesinin 19.maddesinde yetki şartının bulunduğu, sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul Çağlayan Mahkemelerinin yetkili kılındığı görülmüştür.
Davalı … A.Ş. adına dava süresince çıkartılan tebligatların Ankara adresinde tebliğ edildiği, bu davalının cevap dilekçesinde yetki itirazının bulunmadığı görülmüştür.
Mahkemelerin yetkisi 6100 sayılı HMK’nın 5 ilâ 19. maddeleri arasında düzenlenmiştir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek ya da tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Kanunun 7. maddesi gereğince davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. HMK’nın 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. HMK’nın 17. maddesine göre tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. HMK’nın 18. maddesine göre ise, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hallerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz. Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.
Somut olayda davacı ile davalı … A.Ş. arasında imzalanan 31/12/2017 tarihli VDF Kredi Sözleşmesinin 19.maddesiyle taraflar arasındaki her türlü anlaşmazlıkta İstanbul Çağlayan Mahkemeleri yetkili kılınmış ise de; davada birden fazla davalı bulunduğu, diğer davalının cevap dilekçesinde yetki itirazının bulunmadığı ve Ankara adresine tebligatların yapıldığı dikkate alındığında mahkemece davaya bakılması gerekirken yazılı gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, davacının istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/366 Esas 2022/312 Karar sayılı 27/04/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.nın 353/1.a.3.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/(1).a.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 13/03/2023 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip