Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1559 E. 2023/320 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1559 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/320

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/04/2022
ESAS-KARAR NO : 2020/367 E 2022/273 K

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 13/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile Avusturya’da yerleşik davalı şirket arasında 2000 yılından itibaren tek yetkili temsilcilik ilişkisi başladığı ve bu ilişkinin 2019 yılına kadar devam ettiğini, davalının sözleşmeyi haksız yere feshettiğini, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı tutarak şimdilik 1.000 Euro denkleştirme tazminatı ile 71.251 Euro kar kaybının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan ve yenilenmediği sürece 01/01/2015-31/12/2017 tarihine kadar geçerli olacağı kararlaştırılan dağıtım sözleşmesinin 23.7. maddesindeki tahkim düzenlemesi gereğince mahkemenin yetkisiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki distribütörlük sözleşmesinde tahkim şartının açık ve net olarak düzenlendiği, maddede yer alan tahkim mahkemesine başvurulmadığı sürece sözleşmeden kaynaklı taleplerle ilgili olarak distribütör için yargı yetkisine sahip başka bir mahkeme önünde distribütör aleyhine iddiada bulunulabileceğine dair ifadenin tahkim şartını geçersiz kılacak ve tereddüt oluşturacak, iradeyi sakatlayacak nitelikte olmadığı, tahkim şartının geçerli olduğu gerekçesiyle süresinde ileri sürülen tahkim ilk itirazının kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; sözleşmedeki yetki şartının geçersiz olduğunu, açık ve kesin tahkim iradesinin bulunmadığını, davalıya devlet yargısına gitme hakkı tanınmakla taraflar arasındaki eşitliği bozan tahkim kaydının tahkim iradesini sakatladığını, adil yargılama hakkını ihlal ettiğini, tahkim şartının geçerli olduğu kabul edilse dahi haksız rekabetten kaynaklanan kar kaybı, denkleştirme tazminatı ve maddi tazminat taleplerinin haksız fiilden kaynaklanmakta olup sözleşmenin ihlali, feshi veya hükümsüzlüğü ile ilgili uyuşmazlık kapsamı dışında kaldığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan tahkim şartının geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, distribütörlük sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler re’sen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında ihtilafsız olan sözleşmenin 23.7.maddesinde; ”Bu dağıtım sözleşmesinden doğan veya bu sözleşmenin ihlali, feshi veya hükümsüzlüğü ile ilgili olan tüm anlaşmazlıklar nihai olarak Uluslararası Ticaret Odası Tahkim Kuralları uyarınca, bu kurallara göre atanan bir veya birkaç hakem tarafından çözülecektir. Tahkim yeri Shulz, Avusturya; Tahkim Yargılamasında kullanılacak dil ise İngilizce olacaktır. Avusturya Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun zorunlu hükümlerine uyulması şartıyla tahkim mahkemesinin kararına itiraz edilemez. Bununla birlikte BAUR, söz konusu taleplerle ilgili olarak tahkim mahkemesine başvurulmadığı sürece distribütör için yargı yetkisine sahip başka bir mahkeme önünde distribütör aleyhinde iddialarda bulunabilir.” şeklinde hüküm bulunduğu görülmüştür.
Gerçek ya da tüzel kişiler arasında çıkan uyuşmazlıklarda asıl olan uyuşmazlığın devlet bünyesindeki yargı organları (mahkemeler) tarafından çözümlenmesidir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları arasında sayılan arabulucuk, tahkim, hakem vs. gibi yollarla uyuşmazlıkların çözümü tarafların serbest iradesi ya da bu yola başvurmayı zorunlu kılan yasa hükmünün varlığına bağlıdır. Buna göre tahkim yolu, uyuşmazlıkların çözümünde tarafların devlet yargısı yerine hakem olarak adlandırılan özel kişileri görevli ve yetkili kılmalarını ifade eder.
Tahkim sözleşmesi, tarafların iradesine tabi olan uyuşmazlıklar için mümkündür (6100 sayılı HMK m. 408/I). Başka bir deyişle, tarafların dava konusu üzerinde kabul veya sulh yolu ile serbestçe tasarruf edemeyecekleri hallerde, tahkim mümkün değildir. Örneğin, boşanma ve ayrılık davaları, iflas davaları ve çekişmesiz yargı işleri için tahkim sözleşmesi yapılamaz. Aynı şekilde taşınmaz mallar üzerindeki ayni haklardan veya iki tarafın iradelerine tabi olmayan işlerden kaynaklanan uyuşmazlıklar tahkimin konusu olamaz (HMK m. 408/I).
Tahkim yoluna gidilebilmesi için tarafların tahkim sözleşmesi yapmaları ya da düzenledikleri sözleşmede tahkim şartına yer vermeleri gerekir. Tahkim anlaşması veya tahkim şartındaki uyuşmazlığın hakem veya hakemler kurulunca çözümlenmesine ilişkin irade beyan ve açıklaması tahkim şartı sözleşmesinin temel unsurudur (HMK m. 412). Tahkim şartı veya anlaşmasının geçerli olabilmesi için tarafların tahkim iradesini açıkladıkları tahkim şartı ya da sözleşmede tartışma ve karışıklığa neden olmayacak biçimde açık ve kesin olarak belirtmiş olmaları zorunludur. Yerleşik Yargıtay içtihatlarında geçerli bir tahkim şartı varlığı veya tahkim anlaşmasının geçerli sayılabilmesi için uyuşmazlığın kesin olarak hakemde çözüleceğinin kararlaştırmış olması gerektiği kesin iradeyi ortadan kaldıran ya da zayıflatan kayıtların tahkim sözleşmesi veya şartını geçersiz-hükümsüz kılacağı kabul edilmektedir. Taraflar sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların tümünün tahkim yoluyla çözülebileceğini kararlaştırabilecekleri gibi sadece bir bölümünün tahkim yoluyla çözülebileceğini de kararlaştırabilirler.
Somut olaya gelince, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklı ihtilafın hakem usulüyle çözüleceği kararlaştırılarak tahkim şartına yer verildiği, ancak davalı yönünden tahkime başvurulmadan önce mahkemeye başvurma hakkının da tanındığı, bu şekliyle uyuşmazlığın çözümünde tek yetkili olarak hakemin kabul edilmediği, tahkim iradesi açık ve kesin olmadığından tahkim şartının geçersiz olduğu anlaşılmakla bu durumda mahkemece tahkim şartının geçersiz olması sebebiyle tahkim ilk itirazı reddedilerek işin esasına girilip taraf delilleri toplandıktan sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davacının istinaf itirazlarının kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemesi, 2020/367 Esas, 2022/273 Karar ve 13/04/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 13/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”