Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1516 E. 2023/323 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1516 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/323

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2021
ESAS-KARAR NO : 2016/96 E 2021/94 K

DAVACI : … (T.C….)
VEKİLİ :
DAVALI : … (T.C….)
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 13/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı …’a 3.600,00TL bedelinde mal sattığını, karşılığında imzalı boş senet aldığını, senedin rızası dışında elinden çıktığını, senetteki isim, soyisim ve imzanın müvekkiline ait olduğunu, onun dışındaki yazıların sonradan doldurulduğunu, takip yapan davalı alacaklıyı tanımadığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin senedi ciro yoluyla devir alan iyiniyetli 3.kişi olduğunu, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının doğru olmadığını, davacının iddialarını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, senetteki lehtar cirosunun davacıya ait olduğu, boş bono düzenlenebileceği, ceza dosyasında davalının da içinde bulunduğu sanıklar hakkında beraat kararı verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eksik ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğini, müvekkilinin ticari defterlerinin incelenerek düzenlenen bilirkişi raporunun lehe olduğunu, müvekkilinin dava dışı keşideci …’tan 3.630,00 TL alacaklı olduğunu, davalının senedi dava dışı … ile arasındaki ticari ilişki nedeniyle alacağına karşılık aldığını beyan ettiğini, ancak bu yönde delil sunmadığını, senedin birden fazla kalemle doldurulduğunu, müvekkilinin işyerinden çalındığını, bu konuda ceza dosyasının derdest olduğunu, tahrifata ilişkin mahkemece rapor alınmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, senede dayalı icra takibi nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, icra takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava ve takibe konu 30/10/2015 keşide tarihli, 26/11/2015 vade tarihli, 58.000,00 TL bedelli nakden ihdas nedenli senette dava dışı …’ın keşideci, davacının lehtar, davalı …’nın lehtardan sonraki ciranta olduğu görülmüştür.
Dayanak Ankara 8.İcra Müdürlüğünün 2015/26070 Esas sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 02/12/2015 tarihinde davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlu … aleyhine 58.000,00 TL asıl olmak üzere toplam 58.274,11 TL üzerinden senede dayalı kambiyo senetlerine mahsus ilamsız takip başlatıldığı görülmüştür.
Davacının şikayeti üzerine başlatılan ceza soruşturması nedeniyle Ankara 30.Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/438 Esas sayılı dosyası üzerinden davalının da içinde bulunduğu sanıklar aleyhine dava konusu senetle ilgili sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından yapılan yargılama sonucunda sanıkların beraatine karar verildiği, kararın istinaf aşamasından geçmek suretiyle 20/01/2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle dava konusu senette davacının lehtar olarak yer almasına ve lehtar cirosundaki imzayı kabul etmesine, senedin rıza dışında elden çıktığını ve anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ispat edememesine, konuyla ilgili ceza mahkemesi kararının kesinleşmesine göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,

5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 13/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”