Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1412 E. 2023/269 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1412 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/269

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/05/2022
ESAS-KARAR NO : 2021/87 E- 2022/312 K

DAVACI
VEKİLİ : Av. … -[elektronik tebligat ]
DAVALI :
VEKİLİ : Av. … – [elektronik tebligat ]

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27/02/2023
YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davacının davalı şirkete 2014 yılında 6 adet trafo satışı yaptığını ve bu satışa istinaden
03.03.2014 tarihinde fatura kestiğini, malın teslim edilmesine karşın bedelinin davalı tarafça
ödenmediğini,
bunun üzerine Ankara 26. İcra Müdürlüğü 2020/6786 E. sayılı dosyası kapsamında icra
takibi başlatıldığını, fakat davalının borca itiraz ettiğini, fatura konusu malların davalıya teslim
edildiğine dair Jandarma tarafından tutulan tutanağın mevcut olduğunu,
malı teslim alan davalının faturayı ısrarla teslim almaması nedeniyle Jandarmaya
başvurulduğunu ve olayla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla
Jandarma ile davalının adresine gidildiğini, burada fatura konusu jeneratörlerin davalının adresinde
bulunduğunun tespit edildiğini, huzurdaki davaya konu olan satışın ticari olması sebebiyle asıl alacağa ticari temerrüt faizi
işletilmesi gerektiği, davalı tarafın her ne kadar faize ve faiz oranına itiraz etse de satışın ticari olması ve her iki
tarafın tacir olması nedeni ile TTK md. 1530/7 hükmü gereğince ticari temerrüt faizi işletildiğini, işbu
faizin de ödenmesi gerektiğini beyan ederek, davanın kabulüne ve borçlu şirketin itirazın iptaline, takibin Ankara
26. İcra Müdürlüğünün 2020/6786 E sayılı dosyası üzerinden devamına, davalı şirket aleyhine
haksız itiraz nedeni ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına
hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkili şirketin alacağından dolayı, davacı hakkında Ankara 29. İcra Müdürlüğünün
2013/ 19717 E. 2013/19659 E. 2013/16992 E. 2013/19658 E. Sayılı dosyalarında icra takibi
başlatıldığını, aynı tarihlerde borçlunun iflas erteleme davası açarak hacizlerin durdurulması yönünde
tedbir kararı aldığını, borçlu…’ün icra takiplerini sürüncemede bırakmak
amacıyla sahte belgeler ve hileli işlemlerle malvarlığını eksilttiğinin tespit edildiğini, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/775 E. Sayılı dosyasında davacının muvazaalı işlemleri nedeniyle iflas erteleme talebinin reddedildiği ve Yargıtay’ın bu kararı onadığı, bu kararın kesinleştiğini, ayrıca
borçlu … Şirketinin fabrika binasını icra takiplerinden kısa süre önce 3. kişiye devri nedeniyle
Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/490 E. Sayılı dosyasında tasarrufun iptali davası
açıldığını, davanın devam ettiği,
davacı borçlunun, bu arada borçlarını ödeyeceğini söyleyerek teminat olarak müvekkilinin
iş yerine 4 adet trafo bıraktığını, trafo satın alınmadığını,
satış anlaşması, temel borç ilişkisi kurulmadığını, fatura içeriğini, satış sözleşmesini kabul
etmediklerini, zaten müvekkilinin trafo alım-satım vs. faaliyetinin bulunmadığını,
davacının kendi borçlarını ödemediğini, halen icra dosyalarında borcu bulunduğunu,
diğer yandan faturayı kabul etmemekle birlikte, fatura alacaklarında zamanaşımı süresinin 5
yıl olup, alacağın zamanaşımına uğradığını,
gerçek bir satış ve borç bulunmadığından temerrüdün de söz konusu olmadığını, faize ve faiz
oranına da itiraz ettiğini,
diğer yandan dava dilekçesi ekindeki jandarma tutanağını içeriğinin doğru olmadığını, davacı
şirketin yetkilisi…ın akrabası olan jandarma görevlisinin ekiple birlikte müvekkilinin
iş yerine baskın yaptığını, orada bulunanları tahrik ederek olay çıkmasına neden olduklarını, davanın reddine, haksız ve kötüniyetli icra takibi nedeniyle davacının, alacağın
%20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesi talep
edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacı tarafça davalı şirkete hitaben 03.03.2014 tarihli ve KDV dahil 37.874,76 TL’lik fatura düzenleniş olup, faturanın muhteviyatını 6 adet trafo oluşturduğu, davacı yanın bu trafoların davalıya satıldığını, davalı ise bu trafoları satın almadığını, trafoların alacaklarına teminat olarak kendisine teslim edildiğini iddia ettiği, fatura muhteviyatı trafoların davalı tarafa teslim edildiği ve hala davalının uhdesinde bulunduğu belirgin olmakla bu yönde bir uyuşmazlık bulunmadığı, ancak bu teslime ilişkin bir sevk irsaliyesi veya imzalı bir belge bulunmadığı ve bu trafoların davalı yanca satın alındığına dair herhangi bir kanıt mevcut olmadığı, diğer yandan, 2013 yılında davalı yanca davacı aleyhinde başlatıldığı ve dava konusu olan faturanın düzenlendiği tarihte halen meri oldukları anlaşılan, davalının davacıdan, Ankara 29. İcra Dairesinin 2013/19658 Esas sayılı doyasında 94.492,96 TL, 2013/19659 Esas sayılı dosyasında 63.943,90 TL ve 2013/16992 Esas sayılı dosyasında ise 40.255,11 TL şeklindeki alacaklarının mevcut olduğunun görüldüğü, bütün bu hususlar dikkate alındığında, davacı ve davalının, trafo alım-satım veya trafo ile ilgili olabilecek bir ticari iş yapmadıkları, gerçek bir satım ilişkisinde malın teslim alınmaması veya mal teslimi hususunda sorun çıkması halinde jandarma marifeti ile malın teslim edilmesinin veya teslim edilmede ısrar edilmesinin hayatın ve ticaretin olağan akışına uygun kabul edilemeyeceği, teslim için jandarma marifetiyle bir tutanak tutulmuş olmasına rağmen bu olaydan sonra davacı tarafça herhangi bir alacak davası açılmadığı, fakat 2015 yılında borçlarına karşılık davalı tarafa senet verildiği de göz önünde bulundurulduğunda takibe konu fatura muhteviyatı trafoların taraflar arasında bir alım satıma konu olmadıkları, söz konusu faturanın düzenlendiği tarihte davalı yanın davacıdan fatura bedelinin çok üzerinde bir miktarda alacaklı olduğu, nitekim davacı tarafın davalı şirkete olan borçlarına karşılık 29.01.2015 tarihinde toplamı 300.000,00TL olan 4 adet senet verildiği, bu durumun ise faturaya konu trafoların davalı uhdesinde bulunmasının gerçek bir satım ilişkisinden kaynaklanmadığı değerlendirilmekle davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Müvekkili…, davalı tarafa 03/03/2014 tarihinde aralarındaki ticari anlaşma gereğince 6 adet trafo satışı gerçekleştirmiş olup, işbu anlaşma konusu 6 adet trafonun, davalı tarafça teslim alındığını gösterir faturanın dosyada bulunduğunu, fakat 6 adet trafo davalı yanca teslim alınmasına karşın davalı tarafından satış bedelinin ödenmediği, faturanın kesildiği tarihte davalı tarafın, müvekkilinin iş adresine dava konusu malların alınması adına bir araç gönderdiği ve malların davalı alıcı tarafından teslim alındığı, irsaliye imzalatılmak istendiğinde ise araç şoförünün davalının SGK’lı çalışanı olmaması sebebiyle imza alınamadığı, malların davalı zilyetliğine geçirildiği dosyada mübrez deliller ile ispatlandığı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava ve takibe konu borçtan davalının sorumluluğunun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı vekili tarafından 25.11.2022 tarihli dilekçede; 09.11.2022 tarihli dilekçenin izahının yapılmak istendiği belirtilip trafodan kaynaklanan uyuşmazlıkta karşı taraf yed’inde bulunan fakat mülkiyeti müvekkillerine ait olan trafoların takas mahsup yolu ile çözülmesi adına İcra Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını, dava açılmadan önce de bu dosyaya ve Ankara 7. Asliye Ticaret mahkemesinde bulunan esas dosyaya feragat değil tüm yasal haklarını saklı tutarak davadan vazgeçme dilekçesi sunulduğu, uyuşmazlığın çözülmesi adına takas mahsup davası üzerinden devam edileceğinden davadan vazgeçme talebi üzerinden işlem yapılması gerektiği bildirilmiştir. Dilekçe davalıya tebliğ edilmiştir. Davacı tarafça sunulan bu dilekçe davanın geri alınması niteliğinde olup, HMK’nun 123.maddesinde “davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. hükmü mevcuttur. Ne var ki somut olayda davalı taraf davanın geri alınması talebine açık rıza göstermediğinden istinaf incelemesi yapılmıştır.
Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2020/6786 E.sayılı icra dosyasında; davacı … Şirketi tarafça davalı … aleyhinde 19.08.2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, 18.08.2020 tarihli takip talebinde alacağın, 37.874,76 TL Asıl alacak, 32.516,52 TL Faiz alacağı, 70.391,28 TL toplam şeklinde gösterildiği, takip dayanağı alacak yazıldığı, 70.391,28 TL tutarındaki alacağın icra gideri, vek. ücr. ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (yıllık %15 (ticari temerrüt) değişen oranlarda) faizi ile tahsilinin talep edildiği, Davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır.

Takibe ekli davacı tarafça davalıya hitaben düzenlenen fatura, 03.03.2014 tarih, A-005796 nolu, 37.874,76TL tutarlı ve 6 adet trafo içeriklidir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davalı şirketin ticari defterlerinde, dava konusu faturaya ilişkin bir kayda rastlanmadığı, davalı şirketin muhasebe kayıtlarında, davacı şirketten alınan sipariş avansları alt hesabında 2013 yılından devreden 15.741,00 TL tutarında alacak kaydının mevcut olduğu, bu tutarın 2015 yılına aynı şekilde devrettiği, söz konusu kaydın, 2014 yılı başından sonuna kadar olan dönemde, davalı şirketin davacı tarafa 15.741,00 TL borcu olduğunu gösterdiği, davalı defterlerinde bu işlemden başka bir kayıt bulunmadığı, diğer yandan davalı şirketin BA/BS beyan formlarında da dava konusu faturaya yer verilmediği gibi davacı ile ilgili başkaca bir alım satımının da mevcut olmadığı, davacı tarafça davalı şirkete hitaben 03.03.2014 tarihli ve KDV dahil 37.874,76 TL’lik fatura düzenlenmiş olup, faturanın muhteviyatını 6 adet trafonun oluşturduğu, takibe konu olan faturanın davalı yanın defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafın borç ikrarına dair bir belge de bulunmadığı,
söz konusu faturanın düzenlendiği tarihte davalı yanın davacıdan fatura bedelinin çok üzerinde bir miktarda alacaklı olduğu, nitekim davacı tarafın davalı şirkete olan borçlarına karşılık 29.01.2015 tarihinde toplamı 300.000,00 TL olan 4 adet senet verdiği bildirilmiştir.
Buna göre Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle dava konusu faturanın davalı ticari defterlerinde de kayıtlı olmamasına, davacı yanın faturaya konu malların davalıya satımını kanıtlayamamasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 27/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”