Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1374 E. 2022/1456 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1374 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2022/1456
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/199 E 2019/30 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
YAZILDIĞI TARİH : 07/11/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sahibi olduğu … Ltd. Şti’ne internet üzerinden satmak üzere …sahibi davalı ile 28/12/2017 tarihinde 16.000 adet ikinci el kitabın satımı için sözlü anlaşma yapıldığını, sözlü anlaşma kapsamında müvekkili tarafından 15/01/2018 vadeli 4.000,00TL bedelli, 15/02/2018 vadeli 3.000,00TL bedelli ve 15/03/2018 vadeli 3.000,00TL bedelli olmak üzere toplam 10.000,00TL bedelli senetlerin düzenlenerek davalıya verildiğini, 15/01/2018 vadeli 4.000,00TL bedelli senet için vadesinden önce 28/12/2017 tarihinde 800,00TL’nin banka yoluyla aynı tarihte 200,00TL’nin elden olmak üzere toplam 1.000,00TL’nin ödendiğini, geri kalan 3.000,00TL’nin de vadesinde banka yoluyla ödendiğini, 19/01/2018 tarihinde anlaşmaya konu kitapların müvekkiline teslim edildiğini, kitapların birçoğunun korsan, kopya veya hukuka aykırı nitelikte basılmış olduğunun anlaşıldığını, durumun 23/01/2018 tarihlinde yazı ile davalıya bildirildiğini ancak davalının yazıya cevap vermediğini, bunun üzerine 06/02/2018 tarihinde davalı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı adresinin tamamen boşaltıldığını ve davalının Amerika’ya gittiğinin öğrenildiğini, davalının müvekkili aleyhine Ankara 31.İcra Müdürlüğünün 2018/2344 Esas sayılı takip dosyası üzerinden 15/01/2018 ve 15/02/2018 vadeli senetler için icra takibi başlattığını, icra baskısı altında müvekkilinin 09/03/2018 tarihinde 8.282,87TL ödeme yapmak zorunda kalarak icra dosya borcunu kapattığını belirterek daha önce banka yoluyla ödenmiş olan 15/01/2018 vadeli senet ve ardından 15/02/2018 vadeli senedin takip yapılması nedeniyle cebri icra baskısı altında takip dosyasına ödenen toplam 8.282,87TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline ve davalının elinde bulunan 15/03/2018 vadeli 3.000,00TL bedelli senet nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresi itibariyle Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan 3.000,00TL ve 800,00TL ödemeye ilişkin banka dekontlarında ödemenin senede ilişkin yapıldığına ilişkin açıklama bulunmadığını, bu ödemelerin davacı tarafından müvekkiline verilen başka senetlere ilişkin olduğunu, davaya konu 15/01/2018 tarihli senede ilişkin olmadığını, elden ödeme iddiası ile ayıplı mal teslim edildiği iddiasını kabul etmediklerini, davacının iddialarını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, senedin illiyetten mücerret olduğunu ileri sürerek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının savcılık şikayet dilekçesi kapsamından ikinci el kitap satışına ilişkin anlaşmanın 21.600,00TL üzerinde yapıldığı ve bedelin banka havalesi yoluyla davalıya ödendiğinin anlaşılmakta olduğu, davacı her nekadar senedin kitap alım satımına ilişkin olduğunu ve taraflar arasında başkaca ticari alışveriş olmadığını beyan etmesine rağmen savcılığa sunduğu şikayet dilekçesinde ve dosyaya delil olarak sunulan belgelerde sözlü anlaşma gereği ödenmesi gereken 21.600,00TL ikinci el kitap bedelinin davalıya ödenmesi karşılığında takibe konu senetlerin kitap alışverişine ilişkin olduğu hususunun ispat edilemediği, ödenmiş olan borca istinaden senet verilmesinin hayatın olağan akışına ve ticaret kurallarına aykırı olduğu, bononun mücerret borç ikrarını içerdiği, aksini ortaya koyan delilin dosyada bulunmadığı, bu hali ile davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine, tedbir kararı verilmediğinden davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, mahkemece esasa ilişkin hiçbir inceleme yapılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, verilen süreye istinaden delillerin sunulduğunu, davalının suça konu satış görünümlü işlemi sonucu müvekkilinden aldığı malen kayıtlı senetleri elinde bulundurmasının haksız olduğunu, taraflar arasında başkaca iş ve işlem olmadığını, davalının müvekkilini hileli ve aldatıcı eylemleri ile dolandırdığını, kitap satacağını iddia ederek kitap görünümlü sahte veya fotokopi bir takım nesneleri müvekkiline teslim ettiğini, bedelin bir kısmını malen kayıtlı bonolar ile önceden tahsil ettiğini, mahkemece acele ile hiçbir inceleme yapılmadan karar verildiğini, dava dilekçesinde delil olarak ticari defterlere dayanıldığını, ticari defterlerin incelenmeden bilirkişi raporu alınmadan karar verildiğini, tanık delili ile aldatıcı ve hileli eylemlerin ispatına olanak tanınmadığını, borcun bir kısmının ödendiğini, kalan kısmı için bonoların verildiğini, bonoların 10.000,00TL bedelli olup fatura bedelinin daha fazla olduğunu, buna rağmen mahkemenin ödenmiş borç için senet verilmesinin hayatın olağan akışına ve ticaret kurallarına aykırı olduğu yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığını, ödenen miktarların kayıtlarda belli olduğunu, yemin delili hatırlatılmadan karar verildiğini, savunma hakkının kısıtlandığını, davalının hile ve aldatıcı yollara başvurduğunu, suç konusu eylemde bulunduğu için bonoların karşılıksız kaldığını, davalının kitapları teslim ettiğini ancak teslim edilen kitapların yasal değil sahte ve suça konu belgeler olduğunu, savcılık soruşturması beklenmeden karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının takibe konu senetler nedeniyle borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacının keşideci, davalının lehtar olarak yer aldığı üç adet bono nedeniyle menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı, yetkilisi olduğu dava dışı şirket ile davalı arasındaki ikinci el kitap satışına ilişkin sözlü anlaşma gereğince şahsen düzenlendiği üç adet senedi davalıya verdiğini, senetlerden 15/01/2018 vade tarihli senedin elden ödeme ve banka yoluyla ödendiğini, davalının teslim ettiği kitapların kopya, sahte olduğunun anlaşılması üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, buna rağmen davalının 15/01/2018 ve 15/02/2018 vadeli senetleri takibe koyduğunu, takip nedeniyle müvekkilinin icra tehditi altında 8.282,87 TL ödeme yaptığını belirterek bu miktarın istirdatı ile davalının elinde bulunan 15/03/2018 vadeli 3.000,00TL bedelli senet nedeniyle menfi tespit isteminde bulunmuş olup yargılama sırasında 15/03/2018 vadeli 3.000,00TL bedelli senedin Ankara 8.İcra Müdürlüğünün 2018/3467 Eas sayılı icra takibine konu edilerek ödenmesi nedeniyle bu senet yönünden de talep istirdata dönüşmüştür.
Dayanak 03/01/2018 keşide tarihli, malen kayıtlı senetlerde davacının keşideci, davalının lehtar olarak yer aldığı senetlerin 15/01/2018 vade tarihli 4.000,00TL bedelli, 15/02/2018 vade tarihli, 3.000,00TL bedelli ve 15/03/2018 vade tarihli 3.000,00TL bedelli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından dava dışı … Ltd. Şti adına, 29/12/2017 tarihli 21.600,00TL bedelli 16.000 adet ikinci el kitap içerikli kapalı fatura düzenlendiği, 29/12/2017 tarihinde 20.600,00TL, 18/01/2018 tarihinde 1.000,00TL’nin faturaya istinaden dava dışı … … Ltd. Şti. tarafından davalıya banka yoluyla ödendiği görülmüştür.
Davacı tarafından sunulan ödeme belgelerine göre, 28/12/2017 tarihinde 800,00TL 15/01/2018 tarihinde 3.000,00TL ödemenin banka yoluyla davacı tarafından davalıya yapıldığı anlaşılmıştır.
Ankara 31.İcra Müdürlüğünün 20118/2344 Esas sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 27/02/2018 tarihinde davalı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 15/01/2018 vade tarihli ve 15/02/2018 vade tarihli senetlere dayalı olarak 7.000,00TL asıl alacak, 59,50TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.059,50TL alacağın tahsili için kambiyo takibi başlatıldığı, dosyaya sunulan banka dekontuna göre 09/03/2018 tarihinde davacı tarafından davalı vekiline icra dosyası borcu için banka yoluyla 8.282,87TL ödeme yapıldığı, alacaklı davalı vekilinin 21/03/2018 tarihinde dosya borcunun haricen ödendiği yönünde icra müdürlüğüne bildirimde bulunduğu, dosyanın haricen tahsil nedeniyle işlemden kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Ankara 8.İcra Müdürlüğünün 2018/3467 Esas sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 20/03/2018 tarihinde davalı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 15/03/2018 vade tarihli senede dayalı olarak 3.000,00TL asıl alacak, 4,37TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.004,37TL alacağın tahsili için kambiyo takibi başlatıldığı, 09/04/2018 tarihinde davacı borçlu tarafından icra müdürlüğünde yatırılan 3.556,61TL ile birlikte icra dosyasının infazen işlemden kaldırıldığı görülmüştür.
Davacının yetkilisi olduğu şirket adına 06/02/2018 tarihinde savcılığa suç duyurusunda bulunduğu, soruşturmanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/32319 soruşturma sayılı dosyası üzerinden devam ettiği, şikayet dilekçesinde 28/12/2017 tarihinde kitap alım satımı için davalı ile anlaşma yapıldığı, anlaşılan bedel üzerinden 21.600,00TL tutarında faturanın davalı tarafından düzenlendiği, fatura bedelinin şirket tarafından internet bankacılığı davalının hesabına ödendiği, ödeme sonrası teslim edilen kitapların 19/01/2018 tarihinde ayırma ve tasnif işlemleri sırasında çok sayıda kitabın korsan, bandrolsüz, gerçek dışı bandrollü olduğunun tespit edildiği, bir kısmın da fotokopi olduğu, davalının eyleminin FSEK’na aykırı olduğu iddiası ile suç duyurusunda bulunulduğu, davalı hakkında yakalama emri çıkarıltığı, bilirkişi raporu alındığı, soruşturmanın halen devam ettiği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan bilgi ve belgelere göre tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, savcılık dosyasına sunulan şikayet dilekçesinde davaya konu senetlere ilişkin iddia ve beyan bulunmadığından savcılık dosyasının bekletici mesele yapılmaması ve davanın mahiyeti ve miktarı itibariyle tanık dinlenmemesi yerinde ise de, davacının talebinin ödendiği iddia olunan 15/01/2018 vade tarihli 4.000,00TL bedelli senedin tekrar icra takibine 15/02/2018 vade tarihli 3.000,00TL bedelli senetle birlikte konu edilmesi üzerine ödenen 8.282,87TL’nin istirdatı ve 15/03/2018 vade tarihli 3.000,00TL bedelli senet nedeniyle menfi tespit istemi olduğu dikkate alındığında, öncelikle davacının 15/01/2018 tarihli senede ilişkin yaptığı ödemelerin değerlendirilmesi, senedin keşide tarihinden sonra banka yoluyla yapılan ödemelerin davalı tarafından başka bir borca ilişkin olduğu kanıtlanamadığı taktirde senede ilişkin olduğunun kabulü gerektiği gibi, davacının ticari defterlere delil olarak dayanması nedeniyle ticari defterlerin incelenmemesi ve davacının yemin delilinin hatırlatılmaması nedeniyle eksik inceleme ile karar verildiği anlaşıldığından, bu yönlerden davacının istinaf istemini kabulü ile belirtilen hususlarda inceleme ve değerlendirme yapılması bakımından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ, 2018/199 Esas, 2019/30 Karar ve 22/01/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 31/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”