Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1342 E. 2023/823 K. 05.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1342 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/823

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2019
ESAS-KARAR NO : 2015/1619 E 2019/377 K

DAVACI :
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 05/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ

Davacı vekili ; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkide muhtelif mal alım satımlarının yapıldığını, doğan borca karşı borçlu diğer davalı … … ait taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini ve borçlu davalı şirkete takip dayanağı faturaların düzenlendiğini, bildirerek borçlu şirketin söz konusu faturalarının bedelini ödemediğini, yapılan Ankara 23. İcra müdürlüğünün 2015/22173 sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağıya olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalılar vekili ; mal alım satımının 2014 yılından sonra sıkıntılı bir döneme girdiğini, güvensizliğin aşılması için davalı … ‘in taşınmazı üzerine 35.000,00 TL tutarlı ipotek tesis edilip sonrasında bu ipotek miktarının 150.000,00TL ‘ye çıkartıldığını, bundan ayrı 2014 yılında şirkete ait başka bir taşınmaza da 500.000,00 TL güvence ipoteğinin oluşturulduğunu, davacı yanın kısa süreli ödeme gecikmelerinde oranı bilinmeyen bir uygulama ile vade farkı uygulamaları içine girdiğini, borç doğurucu işlemler yaptığını ve dolara endeksli borç kalemi yarattığını, sonrasında vadeli ürün satışını durdurduğunu, cari satışların %70’ini peşin para ile yapma isteğine olumsuz yanıt verip ticari sıkıntı yarattığını, kendisine TL üzerinden fatura kesmesine rağmen takibi ve hesapları dolar üzerinden hesaplamasının ve talep edemeyeceğini bildirerek davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; yanlar arasındaki mutabakat faksı ve incelenen ticari kayıtlardan davalının davacıya takip tarihi itibariyle 187.441,20 TL borçlu olduğu, karşılıklı ticari kayıtların lehe delil olma durumları da nazara alınarak ‘’TL ‘’üzerinden belirlenen işlemiş faiz miktarları temerrüt gerçekleşmediğinden hesaba katılmadığı davacının takip tarihindeki USD değeri üzerinden bu takip talebi türüne göre 60.598,52 USD ve 5.076,00 TL’yi davalı şirketten talep edebileceği, bundan ayrı davalılardan Nurettin’in üstlenilecek borçta 150.000,00 TL ile sınırlı üst limit ipoteği ile verdiği teminatı nedeniyle bu davalının borçtan bu limit ile sınırlı sorumluluğu bulunduğu Alacak likit nitelikte olup davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, hükme karşı taraf vekilleri istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
I-)Davacı vekili; yargılama sırasında dosyaya sunulan mutabakat 31/03/2015 tarihi itibariyle tarafların borç miktarı konusunda mutabık olduklarını, cari hesap mutabakatını imza altına alarak borcu kabul ettiğini, takipten önce faize hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, karar tarihindeki kura göre hesap yapılması gerektiğini, kabul ret durumunun hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın talepleri gibi kabulüne karar verilmesini istemiştir.
II-)Davalı vekili istinaf talebinden feragat ettiklerini bildirmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Uyuşmazlık; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip nedeniyle alacak borç durumunun tespiti hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe yönelik itirazın iptali takibin devamı istemine ilişkindir.
I-) Davacının istinaf isteminin incelenmesinde; takip talebi ve icra emrinde, ipotek üst limiti ile sınırlı olmak üzere talepte bulunulduğu, ipotek belgesinin incelenmesinde ipotek bedelinin 150.000,00TL. olup ipoteğin TL. üzerinden tesis edildiği, ipoteğin paraya çevrilmesinin istenilmesi halinde, yabancı para üzerinden takip yapılmasının mümkün olmadığı, ipotek belgesinin incelenmesinde fek bildirilinceye kadar ibaresinin yer alıp, resmi senette borçlunun doğmuş ve doğacak alacağın teminatı olduğunun vurgulandığı gibi düzenlenen ödeme emrinde belirtildiği üzere üst limit ipoteğinin paraya çevrildiğinin anlaşıldığı, ipoteğin TL. üzerinden tesis edildiği, Türk Lirası olarak kurulan ipoteğin paraya çevrilmesinde, takip borçlusunun alacaklı şirkete borcunun yabancı para cinsinden olması gerekçe gösterilerek, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, yabancı para cinsinden takipte bulunulmasının hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla,
Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.’nın 355.maddesine göre istinaf incelenmesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık hallerinin resen gözetilebileceği, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, takibin dayanağı ipotek belgesi ve resmi senedinde ” iş bu ipotek ; vadesiz, 1. derecede ve serbest dereceden istifade etmek üzere faizsiz, fekki bildirilinceye kadar 150.000,00 TL. miktarlı olarak tesis edilmiştir .” ibaresine yer verildiği, ipoteğin ” TL ” üzerinden kurulmuş limit ipoteği niteliğinde olduğu, alacaklının dayandığı faturalara konu alacağın yabancı para alacağı cinsinden olduğu, alacağın muayyenlik ilkesine göre ana paranın tür ve miktarının değiştirilemeyeceği, bu nedenle yabancı para alacağı üzerinden dayanılarak aktin muayyenlik ilkesi gözetilmeksizin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamaz.
TMK’nın 887. maddesi kapsamında asıl borçluyla beraber borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine ihbar yapılmadıkça, ipotek borçluları bakımından borç muaccel hale gelmez. Bu durumda mahkemece anılan yasa hükmünde belirtilen dava şartı üzerinde durulup davacı ipotekli taşınmaz malikine anılan Yasa hükmü uyarınca muacceliyet ihbarı yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
6100 sayılı HMK’nun 114/2 maddesi gereğince açıklanan bu hususunun dava şartı olması, HMK’nun 115/1.maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece gözetilmesi gerektiğinden istinaf nedeni olarak dayanılmasa dahi HMK’nun 355.maddesi gereğince re’sen istinaf incelemesi yapılması gereken bir husus olduğundan, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının bu gerekçelerle kabulü ile mahkemenin anılan dava şartı üzerinde durulup bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-4.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
II-) Davalının istinaf isteminin incelenmesine gelince:
İstinaf talebinden vazgeçme, istinaf başvurusundan feragat niteliğindedir.
6100 Sayılı HMK 349/2.maddesinde; “Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya, bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur.” düzenlemesi uyarınca dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonraki aşamada istinaf başvuru hakkından feragat edilmişse, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun feragat nedeni ile reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1619 Esas 2019/377 Karar sayılı 21/05/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.nın 353/1.a.4.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nin 349/2.maddesi gereğince davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde yatıranlara İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 05/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
¸e-imza

Üye…
¸e-imza

Üye…
¸e-imza

Katip…
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”