Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1323 E. 2022/1310 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1049 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1250

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/04/2022
ESAS-KARAR NO : 2021/472 E 2022/287 K
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi dava taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafından Konya 9. İcra Müdürlüğü’nün 2014/9844 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin başlatıldığını, müvekkili ile davalı arasında 2006 yılından süre gelen kooperatif inşaatıyla ilgili demir ticareti ilişkisi bulunduğunu, davacının yıllarca piyasa değerinin çok üstünde fiyat uygulayarak peşin olarak faizlendirdiği demire bir de kanuni faiz talebi yoluna gittiğini, faize faiz istediğini, tüm belge ve kayıtlar incelendiğinde müvekkilinin borcu olmadığının görüleceğini, kalan bakiyeyi karşılamak için müvekkili kooperatifin birinci bloktan 73.000,00 TL bedelli dairenin davalıya devredildiğini ve bu dairenin davalının talebi ile…e kayıt edildiğini, bu daire bedelinin davalının kayıtlarında hiç yokmuş gibi gösterildiğini ve borcun haksız yere talep edilmesinde kullanıldığını, bu daire bedelinin borçtan mahsup edilmediğini, davalı ile müvekkili arasındaki borç ilişkisinin tespiti ve verilen demirin rayiç bedelinin ne kadar üstünde fiyatlandırıldığının tepiti ile Konya 9. İcra Müdürlüğü’nün 2014/9844 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından 03.03.2016 tarihli celsede müvekkilinin davalıya 10.000,00 TL borçlu olduğu, kalan alacak miktarı kadar iş bu menfi tespit davasının açıldığı belirtilmiş, celse arasında eksik harç ikmal edilmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkilinin mal satışı nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunu, davacının borcunu ödemediğinden dolayı Konya 9. İcra Müdürlüğü’nün 2014/9844 Esas sayılı dosyası ile davacı hakkında icra takibi yapıldığını, taraflar arasındaki ilişkinin 2004 yılında başladığını ve yıllar boyu sürdüğünü, davacının müvekkilinin piyasa değerinin çok üzerinde fiyatlandırma yaptığı iddialarının doğru olmadığını, ancak doğru olsa bile sözleşme özgürlüğü uyarınca kişilerin hukuksal ilişkilerini özgür iradeleriyle ve sözleşmelerle düzenlemekte serbest olduklarını, davacının iddia ettiği şekilde bir mutabakat olmadığını, davacı kooperatifçe müvekkilinin üye olduğu kendisine bir adet konut tahsis edildiği hususunun doğru olduğunu, ancak bahsi geçen daire için ödenmesi gereken üye aidatlarının müvekkili tarafından nakten ödendiğini, daire için ödenmesi gereken bedelin alınan demir bedelinden mahsup edileceği yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacı tarafın dosyaya sunduğu belgelerin delil değeri olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davasını ispat edemediği belirtilerek davanın reddi ile koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Taraflar arasındaki ilişki her ne kadar ticari de olsa TTK’nın 3. madesi uyarınca birleşik faiz uygulaması yasaklandığından ticari ahlaka ve tacirin hayatının mahvına sebebiyet verecek olması halinde fahiş fiyata yapılan sözleşmelerde bedelden indirim yapılmasının mümkün olduğu, mahkemece davalıya devredilen 73.000,00 TL bedelli dairenin borçtan mahsup edilmediği, mahsup için taraflar arasındaki güven ilişkisi nedeniyle ayrıca yazılı bir belge alınmadığı, taraflar arasında demir ticareti dışında başka bir ilişki bulunmadığı, ayrıca müvekkilinin davalı yan ticari defterlerinde bir anda borçlandırıldığı hususunun gözden kaçırıldığı, karşılıklı faturaların birbirini teyit etmesine karşın dayanağı belli olmayan bir ödemeye zorlanmasının beklenemeyeceği, müvekkilinin davalı yan defterlerinde gösterildiği gibi bir anda bu miktarda demire ihtiyaç duymasının mümkün olmadığı, takibe dayanak senetlerden tamamının davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı yan ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı,
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Mahkemece müvekkili lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerekirken bu kalem talebin reddi kararının yerinde olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık takibe dayanak bonoların bedelsiz olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bedelsizlik iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı yanca piyasa koşullarına göre piyasa değerinin çok üstünde fiyat uygulanması, baştan faizli olarak mal bedeli belirlenmesine karşın ayrıca kanuni faiz talep edilmekle faize faiz yürütülmesi, borçların karşılığı olarak devredilen daire bedelinin davalı yanca borçtan mahsup edilmemesi, taraflar arasında borç mutabakatının bulunmasına karşın bu mutabakattan ayrılarak alacak talep edilmesi karşısında müvekkili tarafından davalıya verilen bonolardan kaynaklanan takip nedeniyle davalıya 10.000,00 TL borçlu olunduğu, kalan miktar kadar borcun bulunmadığından bahisle iş bu menfi tespit davası açılmıştır.
Davalı yan ise taraflar arasında sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesinde sözleşme yapıldığı, mal satışından kaynaklanan bedelin ödenmemesi üzerine bonolar nedeniyle icra takibi yapıldığı, daire bedelinin ise peşin para ile tahsil edildiği, bu yönde tahsilat makbuzlarının bulunduğu, ayrıca taraflar arasında yapılmış herhangi bir mutabakatın bulunmadığı bildirilerek davanın reddi talep edilmiştir.
Konya 9. İcra Müdürlüğü’nün 2014/9844 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden davalı tarafından davacı aleyhine muhtelif tarih ve bedelli bonolara istinaden kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibi yapıldığı, takibe dayanak bonoların unsurlarının tam ve eksiksiz olduğu anlaşılmıştır.
Davalı yan tarafından dosya kapsamına 3 adet toplam 70.000,00 TL bedelli tahsilat makbuzu sunulmuştur.
Davacı yanca iddiaları yönünde dosya kapsamına yazılı belge sunulmadığından Mahkemece davacı yana yemin hakkı hatırlatılmış olup, davacı yanca yemin hakkının kullanılmayacağı açıklandığından davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece de karar yerinde tartışıldığı üzere, davalı vekili tazminat talebinde de bulunmuş, ancak İİK 72/4 maddesi gereğince açılan davada tedbir kararı verilmediğinden dolayı davacının tazminat talebinin şartları oluşmadığından dolayı reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç taraflardan peşin alındığından başkaca harca gerek olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 06/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”