Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/132 E. 2022/880 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/132 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/880

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2020
ESAS-KARAR NO : 2019/176 E 2020/391 K

ASIL DAVADA
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 20/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Asıl davada:
Davacı vekili; davalı …Ş.’nin alacaklısı bulunduğu borçlusu dava dışı …Metal… Ltd. Şti. Olan ve İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün 2018/44090 E. Sayılı dosyasının talimatı üzerine, 21/12/2018 tarihinde Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2018/246 TAL sayılı dosyasında, davacı şirketin halen faaliyet gösterdiği adresinde ihtiyati haciz işlemi için gelindiğini, davacı şirketin yetkilisi tarafından adreste bulunan tüm malların davacı şirkete ait olduğu belirtilerek, istihkak iddiasında bulunulduğunu, ancak alacaklı vekilinin ise istihkak iddiasını kabul etmeyerek haciz talebinde bulunduğunu ve 1 adet 500,00-TL değerinde … marka toplama bilgisayar ile 1 adet … Marka … İşleme Makinesi’nin kıymet takdiri yapılmaksızın haczedildiğini, öte yandan 15/02/2019 tarihinde ise tekrar davacıya ait adrese hacze gelindiğini, 21/12/2018 tarihinde yapılan haciz işlemi hakkında icra mahkemesince takibin devamı kararı verildiği beyan edilerek, haczedilen menkullerin muhafaza altına alınacağı baskısıyla davacı şirketin hiçbir ilgisinin bulunmadığı, icra dosyasının borç tutarının davacıdan tahsil edilmeye çalışıldığını ve alacaklı vekiline haciz esnasında 80.000,00-TL ödeme yapılmak zorunda kaldığını ve buna ilişkin olarak haciz baskısı altında 120.000,00-TL bedelli bonoyu da imza ederek davalı tarafa teslim edildiğini, bu şekilde keşide edilen bono ve imza altına alınan protokolün davacıların muhafaza ve haciz baskısı altında ve müzayaka halinde olmasından istifade edilerek alınması nedeniyle tamamen geçersiz olduğunu, söz konusu icra dosyasının borçluları ile davacının hukuki veya ticari hiçbir bağının bulunmadığını, söz konusu icra dosyasının borçlusu olan …Metal… Ltd. Şti. unvanlı şirketin davacının faaliyet göstermekte olduğu iş yerindeki davacıdan önce ki kiracı olduğunu, yapılan haksız ve kötü niyetli haciz işlemlerine karşı davacı tarafından Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/176 E. Sayılı dosyası ile istihkak davası açıldığını belirterek, davanın kabulü ile davacı tarafın keşidecisi olduğu lehtarı davalı olan 15/02/2019 tanzim 15/03/2019 vade tarihli 120.000,00-TL bedelli bono ve 15/02/2019 tarihli protokol bakımından davacıların davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, söz konusu bono sebebiyle davacıdan tahsil edilen 40.000,00-TLnin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, davalının tamamen haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/581 E. Sayılı dosyasında;
Davacı … Makine… Ltd. Şti. vekili; davalının alacaklısı bulunduğu ve borçlusu dava dışı …Metal. Ltd.Şti olan İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün 2018/44090 sayılı dosyanın talimatı ile Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2018/246 Tal sayılı dosya ile müvekkil adresinde haciz işlemine gelindiğini, adreste bulunan tüm malların müvekkil şirkete oit olduğu gerekçesiyle istihkak iddiasında bulunduklarını, buna rağmen birtakım eşyanın kıymet takdiri yapılmaksızın haczedildiğini, akabinde adrese tekrar hacze gelindiğini, icra mahkemesinin takibin devamına karar verildiğinin beyan edildiğini, davalı yanın haciz ve muhafaza baskısı altında zor durumda kalan müvekkil şirket toplam 80.000,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, söz konusu icra dosyası borçluları ile müvekkil şirketin hukuki veya ticari hiçbir bağının bulunmadığını, Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/176 Esas sayılı dosyası ile haczedilen mahcuzların müvekkil i işrkete ait olduğnuun tespiti ve tesis edilen haczin kaldırılması için istihkak davası açıldığını ve kesin olarak haczin kaldırılmasına karar verildiğini, haciz ve muhafaza baskısı altında zor durumda yapılan ödemenin yanında müvekkil şirkete protokol imzalatıldığını ve 120.000,00 TL bedelli bono imzalatıldığını, bu hususta Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/176 Esas sayılı menfi tespit davası ile yargılamanın devam ettiğini belirterek maddi ve manevi tazminat davaları açma hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketten haksız şekilde tahsil edilen 80.000,00 TL’nin sebepsiz zengenleşme hükümlerince öncelikle ödeme tarihi olan 15/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı yanın tamamen haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle dava değerinin %20’isnden aşağı olmamak üzere tazminata mühkum edilmesini talep ederek dosyanın tarafları ve konusu aynı olan Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/176 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; tebligatın davalının … Şubesine usulsüz bir şekilde yapıldığını, davaya konu protokol ve haciz işlemlerinin İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün 2018/44090 E. Sayılı dosyasında alacaklı olan … A.Ş. (Merkez) ile davacılar arasında yapılmış olduğunu, davalı şirketin … Şubesinin yapılan işlemlerle ve sözleşmelerle hiçbir ilgisinin bulunmadığını, dava dilekçesinin de usulsüz olarak şubeye tebliğ edilmiş olması nedeniyle davalı şirketin cevap süresinin 14/05/2019 tarihinde başlayacağını, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, HMK 6. Maddesine göre davalının davanın açıldığı tarihteki adresi ve taraflar arasındaki yetki sözleşmesi dikkate alınarak İstanbul Mahkemelerinde açılması gerektiğini, davacıların borca katılan sıfatıyla dosya borcunu ödemeye katıldıkları ve borcu üstlendiklerini, bu nedenle hukuki yararlarının bulunmadığını, istirdat davasının ancak borçlu tarafından açılabileceğini, davacıların husumet ehliyetinin olmadığını, arabulucuya başvurma şartının davacılardan … Makine… Ltd. Şti. Tarafından yerine getirilmediğini, davaya konu bono ve protokolün her türlü baskıdan ari şekilde ve tarafların özgür iradesi ile düzenlendiğinden tacir olan ve basiretli iş adamı gibi davranmak zorunda olan davacıların ikrah iddiaları dinlenemeyeceğinden TBK’nın 38/2 maddesi gereğince, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine, % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, asıl dosyada ve birleşen dosyada yer alan dava dilekçelerinde, davalının adresi olarak şube adresi olan …/ANKARA adresinin gösterildiği, bu nedenle tebligatın davalı şirketin şube adresine yapıldığı anlaşılmakla, davalı tarafın merkez adresinin bulunduğu …İSTANBUL adresine tebligat yapılmamış olması nedeniyle davalı tarafça dosyaya sunulan cevap dilekçesinin süresinde olduğu ve davalı tarafın yasal süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu, 6100 s. HMK m 6 göre, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, uyuşmazlık konusu bono, ihtilaf halinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olacağına ilişkin yetki sözleşmesinin bulunduğu, uyuşmazlık bakımından HMK 6.maddesi ve 17.maddesine göre bonoda yer alan yetki sözleşmesi dikkate alındığında mahkememizin yetkili olmadığı, davalı şirketin muamele merkezinin bulunduğu İstanbul Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğu gerekçesi ile Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili, davalının merkez adresinin İstanbul olduğu, davalının Ankara’da faaliyet gösterdiği birçok şubesi bulunduğunu, dava dilekçesindeki …ANKARA adresinde davalı şirketin İvedik/Ankara Şubesi halen faaliyet gösterdiğini, dava dilekçesi ve tensip tutanağının bu adrese usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini, davalı tarafın cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğunu, davalı tarafça süresi içinde yetki itirazında bulunulmadığını, davalının yetki itirazının incelenmesinin hatalı olduğunu, haciz işleminin Ankarada yapıldığını, keşide edilen bono ve protokolün keşide yerinin de Ankara olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin Ankara Ticaret Mahkemeleri olduğunu, yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, bononun keşidecisinin davacı, kefilinin ise … Mak. İml. San. Tic. Ltd. Şti.olduğunu, davacının TTK 12.m.gereğince tacir sıfatına haciz olmadığını, bononun lehdarı olan davalının tacir olsa da yetki sözleşmesinin herhangi bir geçerliliği bulunmadığını, yerel mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme yapıldığını, yerel mahkeme kararının kaldırılarak Ankara Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verilmesini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; yetkili mahkeme noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, asıl dosyada protokol ve bono nedeniyle 2004 sayılı İİK’nın 72. maddesine göre açılan menfi tespit istemlidir.
Birleşen dosyada ise, asıl dosyadaki icra dosyasına yapılan ödemenin istirdadına ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle menfi tespit davasının takipten önce açılmış olmasına ve davaya konu edilen bonoda yetki anlaşması gereğince İstanbul mahkemelerinin yetkili olmasına göre davacılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30.-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.-TL harcın istinaf eden davacılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 20/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”