Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1222 E. 2022/1828 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1222 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1828

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2022
ESAS-KARAR NO : 2021/480 E 2022/257 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
YAZILDIĞI TARİH :13/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili aleyhine davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine girişildiğini, davalı tarafından bononun keşidecisi adına ödememe protestosu gönderilmeden lehtar ciranta konumunda olan müvekkili aleyhine icra takibine girişilemeyeceğini, belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitiyle asıl alacağın % 20 ‘sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; müvekkilinin icra takibine konu senedin ciro yoluyla hamili olduğunu bu nedenle icra takibine konu senet nedeniyle müvekkilinin davacıdan alacaklı olmadığı iddiasının hukuki bir dayanağı olmadığını bildirerek haksız ve hukuktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 11/06/2021 tarihli, 2018/2601 Esas ve 2021/983 Karar sayılı karar ilamı çerçevesinde dava ve takip konusu senedin davalının temel ilişkiye dayalı alacağı bakımından yazılı delil başlangıcı olduğunun kabulü ile ispat yükünün davalıda olduğu gözetilerek, davalıya temel ilişkiyi kanıtlama imkanı verildiği ve bu konudaki delillerin toplandığı davalı tanıklarının yargılama sırasında usulünce dinlendiği, taraflara arasındaki ticari ilişkiye dair duyumdan ibaret beyanda bulunulduğu, davalının alacağının varlığını usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, tazminat isteminin reddine, takibin davacı yönünden iptaline karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; tanık beyanları ile ticari ilişkinin kanıtlandığını, ödememe protestosu çekilmesi/çekilmemesi iddiası borcun mahiyetine ilişkin, senedin tahrifatına ilişkin veya imzanın sahteliğine ilişkin bir iddia olmadığından bu hususun menfi tespit davasında tartışılması ve illetten mücerret olan bono nedeniyle borçlu olunmadığına karar verilmesinin mümkün olmadığını, davacının icra takibine itiraz etmeyerek, icra takibine itiraz davasında ileri sürmesi gereken hususları menfi tespit davasında ileri sürmesinin mümkün olmadığını, bu hususun ancak davacı tarafın kötü niyetini gösterdiğini bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davaya ve takibe konu bononun protesto çekilmeden icra takibine konu edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo yolu ile başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığına yönelik menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davalının temel ilişki kapsamında alacağının varlığını usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.552,12TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 888,03TL harcın mahsubu ile bakiye 2.664,09TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 21/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”