Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1203 E. 2022/1566 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1203 – 2022/1566

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1203 ( ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1566

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2021
ESAS NO : 2021/500 E 2021/902 K
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : İpotek
KARAR TARİHİ : 11/11/2022
YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davacı şirketin,… parselde alışveriş merkezi ile rezidans inşa ettiğini, 23/07/2015 günü projede ihtiyaç duyulan 20 adet asansör ve 34 adet yürüyen merdivenin toplam 3.550.000 USD bedel ile satın alınması için dava dışı…. Tic. A.Ş. ile sözleşme akdedildiğini, anılan sözleşmenin finansmanın, … numaralı finansal kiralama sözleşmesi ile davalı tarafından sağlandığını, inşaat işlerinde, proje ve sistem yapılandırması, teknoloji yenilenmesi, ihtiyaçların farklılaşması, mevzuat değişikliği gibi sair nedenlerden ötürü planlanan hususlarda tadillerin gündeme geldiğini, bu bağlamda zaman içerisinde finansal kiralamaya konu olan ürün gruplarında çeşitli vasıf değişiklikleri veya ürün ekleme çıkarmalarının söz konusu olduğunu, bahsedilen bu değişikliklerin taraflar arasındaki ticari uygulamaya göre müvekkili ile Kone şirketi tarafından ek protokole bağlanarak yapıldığını ve gereği için davalıya gönderildiğini, davalının ek protokol doğrultusunda gerekli ilişkilendirmeyi yaptığını belirterek 10/01/2019 günlü ek protokol gereğince…. Tic. A.Ş.’nin 212.100 USD tutarındaki ödemeyi davalıya yapmayı taahhüt etmesi ve borcunu inkar etmemesine karşılık davalının bu tutarı tahsil için adım atmadığı gözetilerek, müvekkilinin … numaralı finansal kiralama sözleşmesi ile geri ödemesinin 212.100 USD’lik tutarla sınırlı kalmak kaydı ile tedbiren ve tensiben durdurulmasına, muarazanın men’i ile 10/01/2019 günlü ek protokolden doğan 212.100 USD nin…. Tic. A.Ş.’den tahsile icbarına, 212.100 USD nin ödeme planından faiz ve indirimleri yansıtılarak düşülmesi gerektiğinin tespitine ve davalı tarafından haksız olarak ek teminat olarak alınnan ve ipotek fekkinin yapılacağının yazılı olarak bildirmesine karşılık gereğini yerine getirmediğinden … parseldeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, finansal kiralama sözleşmesi kapsamındaki ekipmanlarda iade, düzeltme, değişiklik yapılmasının müvekkili şirketin ön iznine tabi olduğunu, davacının satıcı firma ile anlaşarak yaptığı işlemlerin sözleşmeye aykırı davranış oluşturduğunu, süreç içinde davacı taraf satıcı ile 14/06/2019 tarihli yeni bir protokol yaptığını, müvekkili şirketten olan talebini düzelttiğini ve bu talebe göre işlem tesis ettiğini, yeni ödeme planı oluşturulduğundan, bugün itibariyle ödeme planından düşülecek bir tutar bulunmadığını, davacının borçlarının devam ettiğini, ipoteğin fekki talebinin dayanağının bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin beyanı, sunulan tapu kayıtları ve e posta yazışmalarından dava konusu… parsel sayılı taşınmaza davalı lehine konulan ipoteğin davadan sonra fek edildiği, ayrıca 212.100,00 USD’nin borçtan mahsup edilerek davacıya yeni ödeme planı sunulduğu, bu şekilde davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ipoteğin fek edilmesi ve alacağın mahsubu nedeniyle davalının haksız olmadığı anlaşılmakla yargılama giderlerinden davacının sorumlu tutulduğu belirtilerek davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Mahkemece yerinde olarak davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair kararı ile birlikte davalının yargılama harç ve giderlerinden sorumlu olduğuna dair kararının davalı yanca istinaf edilmesi üzerine mahkemece harç eksikliği tamamlandıktan sonra usule aykırı olarak yargılama giderlerinden müvekkilinin sorumlu tutulmasının hatalı olduğu, mahkemece usule aykırı olarak ilk karardan farklı bir karar verilemeyeceği gibi davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık yargılama gideleri, harç ve vekalet ücretinden sorumluluğun tespiti istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ipoteğin fekki ve 212.100,00 USD alacağın dava dışı şirketten tahsile icbarı, 212.100,00 USD’nin ödeme planından düşülmesi gerektiğinin tespiti talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacının 23/07/2015 günü projede ihtiyaç duyduğu 20 adet asansör ve 34 adet yürüyen merdivenin toplam 3.550.000 USD bedel ile satın alınması için dava dışı…. Tic. A.Ş. ile sözleşme akdedildiği, anılan sözleşmenin finansmanın, … numaralı finansal kiralama sözleşmesi ile davalı tarafından sağlandığı, bu sözleşme kapsamında dava dışı 3. Kişiler… adına kayıtlı … parseldeki taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği taraflar arasında ihtilafsızdır.
Dairemizin 02.07.2021 tarih 2021/439 E. 2021/1249 K. sayılı kararı ile ipotek bedeli üzerinden harç eksikliği tamamlandıktan sonra hüküm tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün davalı yanın istinaf itirazları ve mahkemenin kararının esası incelenmeksizin kararın kaldırılmasına karar verildiği, mahkemece kaldırma kararı doğrultusunda davacı vekiline süre verildiği ve ipotek bedeli üzerinden eksik harcın ikmal edildiği görülmüştür.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere getKararTarihi tarihinde oybirliği ile karar verildi.
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 11/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”