Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/117 E. 2022/155 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ

22. H U K U K D A İ R E S İ
…. HAKKINDA KARAR VERİLMESİ )

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2018
ESAS NO : ….
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 18/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 18/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; Taraflar arasında, davalının satıcı, davacının alıcı konumunda bulunduğu 30.12.2014 tarihli “Boru Satış Sözleşmesi” başlıklı sözleşme düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşme hükümleri çerçevesinde 2015 yılı içerisinde davalıya siparişler verdiğini ve satın aldığı boruların bedellerini davalının tek taraflı olarak belirlediği fiyatlar üzerinden ödediğini, bilahare müvekkilinin karşılıklı hesap mutabakatının sağlanabilmesi için davalıya 02.03.2016 tarihli yazıyı gönderdiğini, gönderilen yazıda … … 100’ün … tarafından onaylanmış olarak 30.12.2014 tarihindeki fiyatının ve ayrıca 2015 yılının Ocak/Aralık ayları arasındaki fiyatlarının ve ayrıca nakliye için sevk edilen tırların toplam sayısının tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde kendisine bildirilmesini istediğini, ancak herhangi bir cevap alamadığını, davalının hesap mutabakatı için gönderilen bu yazıya cevap vermemesi ve sözleşmede kendisine atıf yapılan … … 100 indeksi hakkında bilgilendirilmemesi üzerine müvekkilinin zorunlu olarak tahmini … … 100 tutarı üzerinden sipariş tarihine göre bir hesaplama yaptığını, bu hesaplama sonucunda davalının sattığı borular nedeniyle davacıdan 968.883,04 TL fazla tahsilat yaptığının tespit edildiğini, bu tespit çerçevesinde davacı tarafından davalıya Ankara 56. Noterliğinden 29.03.2016 tarih ve ….. yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini ve bu ihtarnamede fazladan tahsil edilen 968.883,04 TL’nin tebliğinden itibaren 7 gün içinde ödenmesinin istendiğini, davalının tebliğ edilen ihtarnamede verilen sürede herhangi bir ödeme yapmadığı gibi 04.04.2016 tarihli cevabi ihtarnamesinde davacının bu taleplerini kabul etmeyeceklerini açıkça bildirdiklerini , bu nedenlerle 968.883,04 TL’nin 29.03.2016 tarihli ve 05437 yevmiye numaralı ihtarnamede verilen 7 günlük sürenin bitimiyle başlayan temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; müvekkili ile davacının 30.12.2014 tarihli boru satış sözleşmesi ile Kahramanmaraş Belediyesi KASKİ … … tescilli markası ile ürettiği … 100 borularının siparişi, üretimi, setlimi, satın alınması ve bedelinin ödenmesi hususlarında anlaştıklarını, sözleşmenin birim fiyat esasına göre ve birim fiyatların Euro cinsinden olduğunu, faturalandırmanın ek (a)’da yer alan Euro birim fiyatlar esas alınarak sipariş tarihindeki TCMB döviz satışı kuru üzerinden TL’ye çevrilmek sureti ile yapılacağını. Ek (a)’da yer alan boruların siparişlerinin partiler halinde verilmesi durumunda faturalandırmanın ek (a)’da yer alan Euro birim fiyatlar esas alınarak ilgili partinin siparişinin verildiği TCMB döviz satış kuru üzerinden TL’ye çevrilmek sureti ile yapılacağını, birim fiyatlara KDV dahil olmadığını, birim fiyatların Konya fabrikasında araç üzerinde teslim birim fiyatları olduğunu, sözleşmenin yürürlüğü süresince hammadde fiyat endeksinde %3’ü geçen artış ve azalışların anlaşma uyarınca usulüne uygun yansıtıldığını, her ne kadar sözleşmede … … indeksindeki değişikliklerin esas alınacağı ifade edilmiş ise de; sözleşmenin devamı sırasında …’den alınan indeks değerlerine ulaşılmasının mümkün olmadığını, …’in böyle bir listeyi hiçbir zaman yayınlamadığını, müvekkilinin …’den bu konuda talepte bulunduğunda … tarafından kendisine piyasada uluslararası bir fiyatlandırma kabul edilen … listesine göre fiyat verildiğini, davacının davasına dayanak aldığı … fiyatlarının tamamen hayali, yasal ya da cari piyasada karşılığı bulunmayan fiyatlar olduğunu, sözleşmenin fabrika teslimi olarak hazırlanmış olmasına rağmen siparişlerin şantiye teslimi olarak gerçekleştirildiğini, partiler halinde gerçekleşen siparişler sırasında TTK m 21 çerçevesinde davacının onayının alındığı, davacının faturalarda itirazının olmadığını, faturaları defterlerine işlemek suretiyle benimsediklerini ve dönem arasında hesap mutabakatı sağlandığını, davacının kendisinden haksız tahsilat yapıldığına dair iddiasının haksız olduğunu belirterek açılan davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasında hukuki ilişkinin varlığı, sözleşme içeriği, sözleşme gereğince davacının teslimini üstlendiği emtiayı teslim etmiş olduğu ve bu malların ödemesine ilişkin taraflar arasında her hangi bir ihtilaf bulunmadığı, … … 100 indeksi ile … … 100 indeksleri celp edilerek mali müşavir bilirkişiden görüş alındığı, iki bilirkişi görüşü alındığı, alınan bilirkişi görüşlerine göre her iki indekse göre de taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri uyarınca davacının fazla ödeme yapmış olduğu, yine taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7/b maddesi uyarınca taraflar arasında TTK 89 vd hükümleri uyarınca cari hesap ilişkisinin bulunduğu, bu anlamda davalının TTK’nın 21/2. Maddesi gereğince davacının düzenlenen faturalara itiraz etmediği yönündeki savunmasına itibar edilemeyeceği gerekçesi ile davanın kabulü ile 968.883,04.-TL alacağın 09.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, siparişlerin fiyat onayı alınarak çıkartılmış olduğu ve her fiyat onayının sözleşmenin tadili niteliğinde olduğu mahkemece değerlendirilmediğini toplam 11 siparişin 7’sinde davacının yazılı onayı alınmak suretiyle çıkartıldığını, diğer 4 siparişin ise küçük tutarlı olduğu için ve acil olması nedeni ile sözlü onayla yetinildiğini, davacının anılan onaylarının her birinin ilk sözleşmenin tadili niteliğinde olduğunu, öte yandan tacir olan davacının TTK’nın 21/2. maddesi uyarınca faturalara itiraz etmediğini, bilakis faturaları defterine işlemek suretiyle benimsediğini, cari hesap ilişkisi devam ederken cevap dilekçesi ekinde sunulan 30.06.2015 tarihli hesap mutabakatı imzaladıklarını, davacının mutabakat altındaki imzanın şirketi temsile yetkili kişilere ait olmadığı yönündeki savunmasının kötüniyetli olduğunu, aynı imzanın sipariş geçildiğini, bu imza ile siparişlerin kabul edildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporlarına yapılan itirazların dikkate alınmadığını, … 100 boru hammaddesinin … 100 natural ve … 100 siyah olmak üzere iki tip olduğunu, bu tiplerin fiyatlarının farklı olduğunu, bu nedenle bilirkişilerin … 100 naturel ya da siyah fark etmez şeklindeki yaklaşımlarının hatalı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye konu ticaretin … 100 siyah hammaddeye ilişkin olduğunu, bu yönü ile …’den gelen natürel ham maddeye dair ilk yazı cevabının dava için bir önemi olmadığı gibi ilk yazı cevabına göre hazırlanan bilirkişi raporunun karara dayanak yapılmasının da mümkün olmadığını, bilirkişi raporunun …’de fiyatın tek olduğu ifade edilmiş ise de, …’in 26.04.2017 tarihli yazısında belirli kriterlere göre indirim yapılarak satış yapıldığının bildirildiğini, sözleşmede belirtilmediği gerekçesi ile ortalama fiyat üzerinden hesaplama yapılmasının hakkaniyete uygun olmadığını, hesaplamaların en düşük fiyat üzerinden yapılması gerektiğini, nakliye için ayrı fatura kesilmediğini, nakliye giderinin davacıya ait olduğunun kabul edildiğini, siparişlerin nakliye içinde fiyatlandırıldığını, nakliye fiyatının birim fiyatlara ilave edildiğini, bilirkişilerin birim fark faturası kontrolü yaparken çıkan dip toplamdan nakliye tutarını düşmeleri gerektiğini, bilirkişinin TCMB kurlarının yanlış uyguladığını, yine hesaplamada parite değişimlerinin hesaba katılmadığını, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme hükmü uyarınca fiyatlandırmanın nasıl yapılacağı ve buradan varılacak sonuca göre davacının fazla ödediği bir tutarın bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesine dayalı olarak fazla ödenen tutarın tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında, davalının satıcı, davacının alıcı konumunda bulunduğu, 30.12.2014 tarihli “Boru Satış Sözleşmesi” başlıklı sözleşme akdedilmiştir.
Sözleşmenin 2. maddesinde “İşin Konusu ve Kapsamı;
“Ek-A’da metrajı bulunan … … yer alan işbu sözleşmenin konusu olan ve satıcı imalatçının … tescilli markası ile ürettiği … 100 borularının alıcı tarafından satıcı imalatçıdan siparişi, üretimi, teslimi, satın alınması ve bedelinin ödenmesi ile tarafların işbu sözleşmeden dağan karşılıklı hak ve borçlarının koşullarının tanzimidir” şeklindedir.
Yine sözleşmenin 4. maddesi “Fiyatlandırma ve Faturalandırma” başlıklı hükmü ise;
“a.İş bu sözleşme birim fiyat esasına göredir ve birim fiyatlar EURO cinsindendir. Faturalandırma EK-A’da yer alan EURO birim fiyatlar esas alınarak sipariş tarihindeki TCMB (Türkiye Cumhuriyeti … Bankası) Döviz satış kuru üzerinden TL’ye çevrilmek sureti ile yapılacaktır. EK-A’da yer alan boruların siparişinin partiler halinde verilmesi durumunda faturalandırma EK-A’da yer alan EURO birim fiyatlar esas alınarak ilgili partinin siparişinin verildiği tarihteki TCMB (Türkiye Cumhuriyeti … Bankası) Döviz satış kuru üzerinden TL’ye çevrilmesi sureti ile yapılacaktır.
b.Birim fiyatlara KDV dâhil değildir. Ürünler üzerindeki vergi kanunlarında yapılacak olan değişiklikler netlcesinde -faturaya esas uygulamalarda- yeni ihdas edilebilecek vergiler, fonlar, resim ve harçlar ile mevcut vergl oranlarındaki artışların ödeme yükümlülüğü tamamen “Alıcı”ya aittir.
c.Birim fiyatlar “Satıcı-İmalatçı”nın Konya fabrikasırıda araç üzerinde teslim birim fiyatlardır.
d.Birim fiyatlar sadece “Satıcı-İmalatçı” tarafından imal edilen ve Ek-A’da yer alân … 100 Polietilen boruları kapsamakta olup, sözleşme kapsamında yer almayan ve imalatı “Satıcı-İmalatçı” tarafından yapılmayan çelik cıvata, flanş, tahta takoz, halat, çektirme aparatı, şantiye istif malzemeleri ve vana gibi sair ürünleri kapsamamaktadır.
e.Sözleşme tarihinden sonra verilecek partiler halindeki siparişlerde, EURO birim fiyatlar sözleşme tarihindeki (30 Aralık 2014) … … İndeksi ile ilgili sipariş tarihindeki … … İndeksi arasındaki değişim esas alınarak revize edilecektir. Bu değişimin +3 (dahil) bandında olması durumunda Ek-A’da yer alan EURO birim fiyatlar değişmeyecek olup, bu bandın dışında kalan hammadda değişimlerinde ise yaşanacak artış ya da azalış oranının %80’i birim fiyatlara yansıtılacaktır” hükmünü içermektedir.
Yine sözleşmenin 7. maddesinin b bendi hükmü uyarınca taraflar arasında TTK’nın 89 vd. maddeleri hükümleri uyarınca cari hesap sözleşmesi akdedildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın fiyatlandırmaya yönelik olduğu nazara alındığında akdedilen sözleşmenin 4. maddesinin yorumlanması gerekmektedir. Mahkemece alınan 14.02.2017 tarihli bilirkişi raporu ve 17.05.2018 tarihli raporların her ikisinde de sözleşme aynı yönde yorumlanmış ve fiyatlandırmanın … … 100 indeksine göre belirleneceği ve ürünün cinsinin fiyatı belirlemediği indeksin fiyat belirlemede esas alınması gerektiği değerlendirilmiştir.
Dairemizce de sözleşmenin yorumunun hükme esas alınan bilirkişi raporundaki ile aynı yönde değerlendirildiği ve sözleşmede TCMB kurunun esas alınacağı tarihinin sözleşmede açıkça belirtilmiş olması nedeni ile sipariş günündeki kurun esas alınmasında bu anlamda sözleşmeye aykırılık teşkil etmemektedir.
Az yukarıda da değinildiği ve tarafların da kabulünde olduğu üzere taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7/b maddesi uyarınca taraflar arasında “cari hesap” ilişkisi bulunduğu gözönüne alındığında faturaların deftere kaydedilmiş olması ve itirazı kayıt ileri sürülmemesi yönündeki davalı savunmasına itibar edilmemesinde de usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Nakliye ücreti yönündeki savunma bakımından, sözleşmenin “satış koşulları” başlıklı 5. maddesinin “l” bendinde nakliyenin alıcıya ait olduğu kararlaştırılmış olup satıcı-imalatçı tarafından nakliyenin temini halinde ise bedelinin alıcıdan tahsil edileceği anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta davacının cevaba cevap dilekçesi içeriğinden nakliye ücretinin davalı yan tarafından karşılandığı anlaşılmakta olup bu durumda davacının fazla ödediğini iddia ettiği tutardan nakliye bedelinin mahsubu gerekmekte iken bu konuda mahkemece değerlendirme yapılmaması hatalı olmuştur.
Dosya kapsamında yer alan 11.07.2017 tarihli Ek Bilirkişi raporunda taşıma bedeli olarak belirlenen 129.000,00.-TL + 23.220,00.-TL (KDV) tutarının davacının talep ettiği tutardan mahsubu sonucu belirlenen 816.663,04.-TL alacağın davalıdan tahsili yönünde karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davalı vekilinin sair yönlerdeki istinaf itirazının reddine karar verilmiş, ancak nakliye bedeli yönündeki istinaf itirazının kabulü ile belirlenen taşıma tutarının mahsubu gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının HMK m. 353/1-b-2 hükmü uyarınca anılan yönden düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki biçimde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile;
2-Konya 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/783 2018/369 19/06/2018 kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
816.663,04.-TL alacağın 09.04.2016 tarihinden itibaren TCMB’nin kısa vadeli avans işlemlerine uyguladığı faiz oranında faiz işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,
b- Alınması gereken 55.786,25.-TL harçtan peşin alınan 16.546,10.-TL harcın mahsubu ile bakiye 39.240,15.-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
c-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç ve vekalet harcı toplam 16.579,40.-TL yargılama harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
d-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 283,70.-TL, bilirkişi ücreti olarak 500,00.-TL yapılan toplam 783,70.-TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 660,57.-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesap edilen 57.883,15.-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesap edilen 18.410,90.-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
g-HMK’nun 333. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf harç, masraf ve vekalet ücreti yönünden;
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-2.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 18/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”