Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1160 E. 2022/1207 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/06/2022
ESAS-KARAR NO : ….

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 30/09/2022
YAZILDIĞI TARİH : 19/10/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
İhtiyati tedbire itiraz eden vekili; davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulünün yasaya aykırı olduğunu, mahkemede görülen davanın imzaya itiraz dışındaki nedenlerle açılan sahtelik iddiası/menfi tespit davası olup, bu dava İİK’nın 72. maddesinde özel olarak düzenlendiğini, işbu davada İİK’nın 72. maddesinin uygulanmasının zorunlu olduğunu, genel nitelikte olan 6100 sayılı HMK’nın 209. Maddesinin uygulama yerinin bulunmadığını, davaya uygulanacak özel ve açık yasa maddesi varken genel nitelikte HMK’nın davaya uygulanmasına olanak bulunmadığını, bu davada HMK’nın, ancak İİK’da hüküm bulunmayan hallerde ve açıkça gönderme yapması veya bu kanunun özel ve genel hükümlerine aykırı olmaması hallerinde uygulanabileceğini, davanın menfi tespit istemine ilişkin olduğunu, HMK 209 uyarınca tedbire karar verilmesinini hatalı olduğunu belirterek tedbir talep eden davacının talebinin İİK 72/3 maddesi gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davasında, takibin durdurulmasına ihtiyati tedbir yoluyla kararı verilemeyeceğinden talebin reddine, aynı yasa maddesi uyarınca %15 teminat ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; dava konusu senetten dolayı davalı takip alacaklısı aleyhine, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi 2020/211 esas 2021/228 karar sayılı dosyasında, resmi belgede sahtecilikten dolayı yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunda, senedin sahte olarak üretildiği tespiti üzerine, takip alacaklısı …’ın resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edildiği, henüz kesinleşmediği, menfi tespit davası İİK’nun 72.maddesinde özel olarak düzenlenmiş ise de; borçlu olunmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasında; ödeme, borcun sona ermesi, edimin ifa edilmemesi başta olmak üzere pek çok iddia gerek borcun dayanağı olan belgeye ilişkin def’ilerden gerekse kişisel def’ ilere ilişkin olabileceği, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibe dayanak senetteki sahtecilik hususu HMK’nin 209. maddesinde özel olarak düzenlendiği, yazı veya imza inkarına dayalı menfi tespit davalarında takip dayanağı belgedeki sahtecilik itirazı konusunda özel hüküm olan HMK’nun 209.maddesinin uygulanması gerektiği, ancak alacaklı ve borçlu arasındaki hak ve menfaat dengesini gözetmek, kötü niyetli borçluların icra takibine dayanak senetteki imzaya veya yazıya itiraz suretiyle menfi tespit davası açarak takibin durdurulmasını sağlayarak, alacaklıların zarara uğramasını önlemek bakımından İİK’nın 72. ve HMK’nun 209. maddelerinin birlikte değerlendirilmesi gereceği, bu kapsamda HMK’nın 209.maddesinde teminat öngörülmemiş ise de, ihtiyati tedbire ilişkin HMK 389 vd. maddelerinde ihtiyati tedbire karar verilmesi halinde lehine tedbir kararı verilenden aleyhine karar verilen kişilerin veya 3. kişilerin zararını önlemek bakımından teminat alınması öngörüldüğü, yasal düzenleme bir bütün olarak değerlendirildiğinde takibin imzaya veya yazıya itiraz suretiyle durdurulmasını sağlayan ve bu surette alacaklının alacağına kavuşmasını geciktiren, borçludan alacaklının muhtemel zararlarını karşılamak ve davada haksız çıktığı takdirde hükmedilecek inkar tazminatının güvencesini oluşturmak üzere teminat alınması gerekeceği, diğer yandan salt sahtelik iddiasında bulunulmasının takibin durdurulması bakımından yeterli görülmediği, HMK’nin ihtiyati tedbirin koşullarına ilişkin genel düzenlemelerinin dikkate alınarak HMK’nun 390. maddesindeki “yaklaşık ispat” kuralı uygulanmak suretiyle sahtelik iddiasının yaklaşık ispat ölçüsünde bir kısım delil ve emarelere göre haklılığı ihtimal dahilinde gösteren belgelere dayalı olması koşulu da arandığı, (Ankara BAM 22.HD nin 30.12.2021 tarih ve 2021/1313 E 2021/2295K sayılı kararı ), İİK 72. maddesi ile HMK’nin 209. madde hükümleri ve Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi 2020/211 esas 2021/228 karar sayılı dosyası kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; verilen tedbir kararının kaldırılmasını gerektirecek bir hususun bulunmadığı gerekçeleriyle itirazın reddine karar verilmiş, ara karara karşı itiraz eden vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbire itiraz eden vekili; ihtiyati tedbir talebinde İİK 72/3 maddesi uygulanacak olup; HMK 209 uyarınca takibin durdurulması kararı verilemeyeceğini, mahkemece verilen tedbir kararına yapılan itirazın reddi kararının hukuka aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; HMK 209.maddeye göre tedbir talebinin kabulünün isabetli olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talep, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı vekili müvekkili aleyhine icra takibine konu edilen dava konusu senetteki imzanın dolandırıcılıkla alındığını ileri sürüp sahtecilik iddiası ile açtığı menfi tespit davasında HMK 209.madde uyarınca tedbire hükmedilmesini talep etmiş olup, Mahkemece 01/04/2022 tarihli ara kararla; HMK’nin 209.maddesi gereğince davalı tarafından, davacı aleyhine Ankara 14. İcra Müdürlüğü’nün 2019/7191 sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin % 15 teminat karşılığında durdurulmasına karar verilmiştir. Muteriz –davalı taraf bu karara itiraz etmiştir.
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesince 2020/211 Esas, 2021/228 Karar sayılı ilamı ile davalı alacaklı hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere HMK md. 209- “1) Adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz.
(2) Resmî senetlerdeki yazı veya imza inkâr edildiğinde, senetteki yazı veya imzanın sahteliği, ancak mahkeme kararıyla sabit olursa, bu senet herhangi bir işleme esas alınamaz.
(3)Senede dayanılarak verilmiş olan ihtiyati tedbir, o senet hakkındaki sahtelik iddiasından etkilenmez ve gerektiğinde senet sahibi haklarının korunması için yeni tedbirler talep edebilir.”
Açıklanan nedenlerle Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından muteriz- davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.f maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 30/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”