Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1126 E. 2022/1198 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2022
ESAS-KARAR NO : ….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 30/09/2022
YAZILDIĞI TARİH : 03/10/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili ; müvekkili ile davalının dava dışı… bankadan kullandığı krediye kefil olduklarını, anılan kişinin de teminat olarak senet düzenleyerek verdiğini, müvekkilinin de senedi ciro ederek davalıya verdiğini, kredi asıl borçlusunun da kredi borcunu ödediğini senedin bedelsiz kaldığını, buna rağmen davalının senedi takibe konu ettiğini belirterek davalının 07.08.2013 düzenleme tarihli 19.08.2015 vadeli 35.000 TL bedelli senet sebebiyle borçlu olmadığının tespitine ve alacağın %20’den az olmamak üzere davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davalının kefili olduğu .. …. tarafından kullandırılmış krediden kaynaklı olarak dava dışı bankanın Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2014/7906 Esas sayılı dosyadan ilamsız takip başlatılmış olduğunu, her ne kadar davacının iddiaları doğrultusunda dava konusu krediden bahsedilmişse de iş bu kredinin müvekkili ve davacı arasında düzenlenen senet ile bir ilişkinin bulunmadığını, taraflar arasında iş ilişkisi ve arkadaşlık ilişkisi mevcut olduğunu, aralarında borç alış verişi nedeni ile davaya konu senedin düzenlenmiş olduğunu, davaya konu senedin teminat senedi olmadığını, senet üzerinde teminat senedi olduğunu gösterir bir ibaresinin bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davaya dayanak senedin borç karşılığı verilmediği, kredi kefaleti nedeniyle verildiğinin davalı asil tarafından kabul edildiği, bu nedenle teminat senedi niteliğinde olduğu, davalı tarafça kefalet nedeniyle uğrayacağı zarar için verildiği bildirilmiş ise de zarara uğradığının ispatlanamadığı, davalının davacıyı mağdur etmek için kötü niyetle takip yaptığı kanaatinin hasıl olmadığı, esasen asıl borçlunun krediyi kapatması sonrasında hacizlere devam edilmediği ve davalı asilin senedi tahsil etme niyetinin olmadığı ancak senedin borç karşılığı olmadığını kabul etmekle nakden ibaresi olan senedi talil etmiş olduğu, senedin teminat senedi niteliğinde olduğu, davalının zarara uğradığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, Ankara 30. İcra Müd.’nün 2018/7431 sayılı dosyasında bulunan 07.08.2013 tanzim tarihli 19.08.2015 vadeli 35.000 TL’lik senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, takibin kötü niyetle yapıldığı kanaati oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; işin özünde davacı ile müvekkil arasında ve de dava dışı … arasında iş arkadaşlığı mevcut olup, kullanılan kredi davacı ve … tarafından kullanıldığını, müvekkilinin iyi niyetli olarak krediye kefil olduğunu ve sonrasında da ciddi mağduriyetler yaşamasına neden olduğunu, müvekkil tarafından kredi borçları ödenmediği ve hakkında icra takibi başlatıldığı için Ankara 30. İcra Dairesi 2018/7435E. ( Eski 2016/16812E.) sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı ve dava dışı….Ankara 25. İcra Dairesi 2014/7906E. Sayılı dosyasına ödeme yapacaklarını haricen müvekkile beyan etmelerine üzerine müvekkil tarafından Ankara 30. İcra Dairesi 2018/7435E. (Eski 2016/16812E.) sayılı dosyasında bir işlem yapılmadığını, dosyanın takipsiz bırakıldığını düştüğünü, davacı ve dava dışı …’nin kredi borçlarını ödemeyerek müvekkil hakkında da icra takibi başlatılmasına neden oldukları için kötü niyetin davacı ve …’de aranması gerektiğini, müvekkilinin bu takip için harç ve gider avansı masrafları ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin icra dosyasındaki yapmış olduğu masrafların tespitiyle uğradığı zararın tespiti gerekirken eksik inceleme ve araştırmayla karar verilerek davanın kabulüne karar verildiğini, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; ön mesele olarak mahkemece HMK 297.maddeye uygun hüküm kurulup kurulmadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kredi sözleşmesi kapsamında teminat olarak düzenlenerek davalıya ciro edilen senedin kredi borcunun ödenip kapatılmasına rağmen davalı tarafından kötü niyetli olarak icra takibine konu edildiği iddiasına dayalı teminat olarak düzenlenen ve bedelsiz kalan senet nedeniyle borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
İşin esasının incelenmesine geçilmeden önce hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesine uygun olup olmadığı ve hüküm fıkrasının usulüne uygun oluşturulup oluşturulmadığı hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
HMK 297/2.maddesinde; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.” hükmü düzenlenmiştir.
Mahkemece hüküm fıkrasında “… Senedin teminat senedi niteliğinde olduğu kabul edilmiş olduğundan davalı tarafça zarara uğradığının ispatlanamadığı gözetilerek davanın kabulüne, Ankara 30. İcra Müd.’nün 2018/7431 sayılı dosyasında bulunan 07.08.2013 tanzim tarihli 19.08.2015 vadeli 35.000 TL’lik senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, takibin kötü niyetle yapıldığı kanaati hasıl olmadığından kötü niyet talebinin reddine… ,” şeklinde hüküm tesis edilmekle HMK 297/2.maddeye aykırı olarak gerekçede yer alması gereken sözler hüküm fıkrasında yer almıştır.
Bu durumda, mahkemece HMK 297/2.maddeye uygun yeniden hüküm kurulması gerekmektedir. Bu nedenle davalı vekilinin işin esasına yönelik istinaf itirazları incelenmeksizin yeniden karar verilmesi için HMK.’nın 355 maddesi uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2020/235 Esas, 2022/294 Karar ve 06/04/2022tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 355.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde istinafa gelenlere İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 30/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”