Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/107 E. 2022/197 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

… HAKKINDA KARAR VERİLMESİ )

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2018
ESAS NO ….
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 25/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında açık satış noktası sözleşmesi akdedildiğini, buna dayalı olarak müvekkili tarafından davacıya katkı bedeli ödendiğini, ancak davalının sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğini, bu nedenle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini beyanla müvekkili tarafından davalıya ödenen 246.200,00.-TL katkı bedelinin ödeme tarihinden ve 200.000,00.-TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davaya cevap vermemiş ve duruşmalara iştirak etmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin haklı nedenle davacı yanca feshedildiğini, yine taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacının davalıya mali katkı olarak ödemiş olduğu tutarın iadesi gerektiği, ayrıca kararlaştırılan cezai şart koşullarını da oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 236.200,00.-TL katkı payı, 200.000,00.-TL cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, kaktı bedeli olarak talep edilen tutarın dava dilekçesi içeriğinden de anlaşılacağı üzere 236.200,00.-TL olmasına karşın sehven 246.200,00.-TL olarak gösterildiğini, bu durumun karar verilmesinden önce mahkemeye bildirildiğini, buna karşın mahkemece davanın kısmen reddine karar verilerek aleyhe vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğunu, yine katkı bedeli olarak ödenen tutarın da sözleşme hükmü gereğince ödendiği tarihten itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin doğru olmadığını kararın bu yönlerden düzeltilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedilip feshedilmediği ile haklı nedenle feshin kabulü halinde katkı bedeline işletilecek faizin hangi tarihten başlatılacağı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesine dayalı olarak davacı tarafından davalıya sağlanan katkı bedelinin iadesi ile cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında açık satış noktası sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmenin davacı yanca haklı nedenle feshedildiği hususları istinaf isteminde bulunanın sıfatına göre çekişme konusu değildir.
Davacı yanın davalıya aralarındaki sözleşme gereğince yapmış olduğu katkı/mali yardımı yönelik olarak dava dilekçesi içeriği incelendiğinde, davacı tarafından yapılan ödemelere ilişkin fatura bilgileri ile tutarlarına yer verildiği, ancak aynı ödemenin sehven birden fazla dilekçeye yazılmış olduğu dava dilekçesinin 3 (üç) sıra numaralı paragrafından anlaşılmaktadır. Zira toplam 236.200,00.-TL olarak belirtilmesine karşın hemen altında sayılan ödemelere ilişkin bilgilerde toplam tutar 246.200,00.-TL olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durum yine yargılama aşamasında davacı yanca 20.05.2017 havale tarihli dilekçe ile mahkemeye açıklanmış ise de, mahkemece dava dilekçesindeki bu maddi hatanın nazara alınarak davacının katkı bedeli yönünden 236.200,00.-TL olduğu değerlendirilerek davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen reddi ile davalı yan lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yine taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 21. maddesi uyarınca sözleşmenin feshine sebebiyet verilmesi halinde “…almış olduğu nakit veya nakit bazlı mali katkılar ile kredi ve diğer her türlü sabit yatırım harcamalarının tümü ile kendisine uygulanan ıskonto tutarlarını verildiği tarihten itibaren işlemiş ticari faizi de dahil olmak üzere…..ödemeyi kabul ve taahhüt eder” şeklinde alınmış olan nakit mali katkıların verildiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile iadesinin kararlaştırılmış olduğu, davacının da dava dilekçesinde mali katkıların verildiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında davacı yanca davalıya yapılan katkı bedeli ödemelerine ilişkin faturalar yer almakta ise de, talep edilen tutarın yalnızca 103.960,82.-TL’lik kısmı yönünden ödemenin banka kanalı ile 18.03.2014 tarihinde yapıldığı ispat edilebilmekte ancak bakiye kısmın ödemelerinin hangi tarihlerde yapıldığı ispat edilememiştir. Bu durum nazara alındığında ödeme tarihi ispat edilen kısım yönünden talep gibi karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde yanılgılı değerlendirme ile katı bedelinin tümüne dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi de hatalı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle Dairemizce, ilk derece mahkemesinin yargılamada eksiklik bulunmamakla birlikte, kanunun olaya uygulanmasında hatalı olduğu sonucuna varılan hususlarla ilgili olarak yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı değerlendirilerek, yine taraflarca istinaf konusu edilmeyen yönlerden oluşan usulü kazanılmış haklar korunarak HMK’nin 353/1-b-2.maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜNE,
2-Ankara Asliye 10. Ticaret Mahkemesi’nin 28.03.2018 tarih ve 2015/846 Esas, 2018/300 Karar sayılı kararının HMK’nin 353/1-b-2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE;
3-a-Davanın KABULÜNE,
236.200,00.-TL olan katkı bedeli alacağının 103.960,82.-TL’lik kısmına 18.03.2014, 132.239,18.-TL’lik kısmına ise dava tarihinden, 200.000,00.-TL cezai şart alacağına dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
b- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 29.796,82.-TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 7.619,99.-TL’nin mahsubu ile noksan olan 22.176,83.-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
c-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç ve vekalet harcı toplam 7.651,79.-TL yargılama harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
d-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 199,70.-TL, bilirkişi ücreti olarak 700,00.-TL yapılan toplam 899,70.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
e-Davacının yargılamada kendisini vekille temsil ettirdikleri göz önüne alınarak istemlerinin kabul edilen miktarına göre AAÜT uyarınca 31.398,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
f-HMK’nun 333. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf Yargılama Giderleri Yönünden;
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde ve karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan istinaf posta giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliğinin taraflara Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-2.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 25.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”