Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1056 E. 2023/825 K. 05.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1056 KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/825 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : .. … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2022
ESAS NO : ….
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 05/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/07/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı şirketin ticari ilişki nedeniyle dava dışı …… 28/07/2008 tarihli 20.000 TL, 15/08/2008 günlü 25.000TL, 30/08/2008 günlü 25.000 TL ve 25/07/2008 günlü 30.000 TL bedelli 4 adet çek verdiğini daha sonra çeklerin dava dışı ….ltd.şti tarafından müvekkiline ciro edildiğini , 28/07/2008 tarihli çek dışında diğer 3 adet çekin ödenmemesi konusunda bankaya talimat verildiği için çeklerin ödenmediğini, çeklerin icra takibine konu edilmesi üzerine davalı şirket yetkilisinin imza itirazı ile açtığı davada İcra Mahkemesince davanın kabulüne karar verildiğini, müvekkili tarafından davalı şirket yetkilisi ve muhasebecisi hakkında dolandırıcılık suçundan şikayetçi olduğunu, ceza yargılaması sonucu çekleri davalı şirket çalışanı olan …’nun imzaladığının anlaşıldığını, çeklerin haksız olarak davalı yanca bedelinin müvekkiline ödenmediğini belirterek çek bedelleri ve çek tazminatı toplamı 176.000 TL’nin davalından tahsiline karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; zamanaşımı definde bulunarak çekler nedeniyle müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; Dairemizin Kabul Kaldırma Kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda: Dava konusu 3 adet çek için alacaklının 05/08/2008 tarihinde icra takibi başlattığı, takibin ödeme emrine yapılan imza itirazı ile durduğu, davacı tarafın sahtecilik iddiası ile suç duyurusunda bulunduğu ve yapılan yargılama sonrasında imzanın yetkiliye ait olduğu anlaşılarak beraat kararı verildiği, borçlunun hileli ve oyalayıcı olan hareketlerinden dolayı zamanaşımı geçirildiğinden ve ceza yargılaması ile uygulanacak zamanaşımının kesileceği dikkate alınarak suç için TCK 204. Maddede yer alan sahtecilik eylemi nedeniyle uygulanması gereken zamanaşımı süresinin 10 yıl olması esas alınarak suç tarihi 15/08/2008 kabul edildiğinde dava tarihi olan 22/09/2015 tarihinde zamanaşımının dolmadığı, anlaşılmakla davacı alacağının hesaplanması için bilirkişi raporu alındığı, bilirkişi tarafından düzenlenen kök rapor ve itirazlar üzerine alınan ek raporda davacı talebi dikkate alınarak talep edilebilecek alacak yönünden toplam çek bedelleri 80.000,00-TL olup, talep edilen çek tazminatı 4.000,00-TL ve ibraz tarihinden itibaren uygulanan avans faizi oranı ile işlemiş faizin 92.000,00-TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 176.000,00-TL’nin çek bedeli tutarı 84.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; kabul kaldırma kararı ile davacının haklı bulunmadığı, sadece ceza yargılamalarının zamanaşımına etkisinin tartışılması gerektiği belirtildiğini, davacının böyle bir iddiasının bulunduğu, salt bu iddianın değerlendirilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen ilk derece mahkemesi tarafından sanki BAM ‘nin uzamış ceza zamanaşımının uygulanması gerektiğine ilişkin tespiti bulunuyormuş gibi karar verildiği, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesinin kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeye dayalı isteme yönelik bir yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihinin, dava tarihi itibari ile tamamlanıp tamamlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava çeklere ciro yoluyla hamil davacının, çeklerin keşidecisi olan davalıdan muhtelif tarih ve bedelli üç adet çekin bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava konusu çeklerin incelenmesinde; davalı … …..Ltd. Şti tarafından ….ltd.şti lehine düzenlendiği 25/07/2008 tarihli 30.000 TL bedelli olanın hamil davacı … tarafından 28/07/2008 tarihinde ibraz edildiği, 15/08/2008 tarihli 25.000 TL bedelli olanın 30/07/2008 tarihinde, 30/08/2008 tarihli 25.000TL bedelli olanın 30/07/2008 tarihinde ibraz edildiği her üç çek yönünden de TTK’nın 711/3 maddesi uyarınca ödemeden men talimatıyla ödeme yapılmadığı görülmüştür.
Ankara 25 İcra Dairesinin 2008/8473 sayılı icra takibinde alacaklı … tarafından keşideci ve lehtar aleyhine dava konusu 3 çek nedeniyle icra takibi yapıldığı, takip sırasında imza itirazı nedeniyle Ankara 10. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından 24/06/2009 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece; dava hamil tarafından keşideciye karşı açılan alacağın doğduğu tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 644 maddesine dayalı olarak açılan sebepsiz zenginleşmeye dayalı olduğu, icra takibine girişilmekle zamanaşımı süresinin kesildiği çeklere dayalı davacının alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
I-)Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
II-)Davanın dayanağını oluşturan çeklerin zaman aşımına uğramış olup, alacaklının zaman aşımına uğramış çeke istinaden çek tazminatı ve komisyon istemesi mümkün olmadığı gözetilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ne var ki bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK.353/1.b.2.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının çek tazminatı kısmının düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle kabul kaldırma nedenlerine göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1.b.2 maddesi uyarınca mahkemece alınan rapor doğrultusunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile;
2-Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/93 Esas, 2022/182 Karar ve 11/03/2022 Tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE
3-a)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile
172.000,00 TL alacağın, çek bedeli olan 80.000,00 TL’lik kısmına dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
b-Alınması gereken 11.749,32TL harçtan peşin alınan 3.005,64 TL harcın düşümü ile eksik alınan 8.743,68TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
c-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 3.005,64 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.037,44TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
d-Davacı tarafından yapılan 222,70 TL posta-davetiye gideri 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 822,70TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranında hesap edilen 804,00TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen. 20.290,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca davanın reddedilen tutarı yönünden belirlenen 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
g)HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan 73,60TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 362/1.a.maddesi gereğince kesin olmak üzere 05/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”