Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1050 E. 2022/1032 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1050 (KABUL KALDIRMA )
KARAR NO : 2022/1032

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/682 E 2019/658 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 07/07/2022
YAZILDIĞI TARİH : 27/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; bir alışveriş dolayısıyla müvekkilinin davalıya 11.05.2016 keşide tarihli ve 06.01.2017 tarihli emre muharrer senet verdiğini, bu senede mahsuben ödemeler yapıldığını, ancak alacaklının Eskişehir 2.İcra Müdürlüğünün 2018/2939 Esas sayılı dosyasında 16.000,00.-TL bakiye ve 1.816,44.-TL faiz ilavesiyle 17.816,00.-TL üzerinden 07.03.2018 tarihinde icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, ancak senedin iade edilmediğini, üstelik bu 8.000,00.-TL’nin düşülerek senedin icra takibine konu yapıldığını, belirterek müvekkilinin Eskişehir 2.İcra Müdürlüğünün 2018/2939 esas sayılı dosyasında takibe konulan (24.000,00.-TL bedelli senetten) bakiye 16.000,00.-TL asıl alacaktan ve fer’ilerinden borçlu olmadıklarının tespitine, takibin iptaline %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMNAIN ÖZETİ
Davalı vekili; açılan davanın mesnetsiz kötü niyetli olarak satışı durdurup icra takibini sürüncemede bırakmak amacıyla açılmış dava olduğunu, her senedin ayrı bir bağımsız borcu içerdiğini, davacının dava dilekçesi ekinde delil olarak eklediği tutanak yazan belgenin icra takibi yaptıkları senede ilişkin olduğunu gösteren hiçbir ibare yer almadığını, sözleşmenin dikkatli okunduğunda bu senede ilişkin olmadığının apaçık ortada olduğunu, davacının sunduğu tutanak başlıklı belgeye dikkatli bakıldığında çok rahatça anlaşılan 4.000,00.-TL senet …’a verilecektir ibaresinin önünde oynama yapıldığı ve sonrada 2 ibaresinin eklenmeye çalışıldığının anlaşılacağını bildirerek davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda: davacının delil olarak dayandığı tutanak başlıklı belgenin asıl belge olmayıp karbonlu nüsha olduğu ve bu belgedeki 24.000’le başlayan bentteki 2 rakamının kuvvetle muhtemel sonradan bu belgeye ilave edildiği, tutanak başlıklı belgedeki düzenlemelerin dava ve takibe konu bonoya ilişkin olduğunun açık ve net bir şekilde belirtilmediği, tutanaktaki açıklamaların söz konusu bonoyu kapsadığının anlaşılamadığı, davacının iddialarını usulüne uygun delillerle borçsuz olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğini tanık deliline dayandıklarını tanıkların dinlenmediğini, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, yemin delilinin de göz ardı edildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; takibe ve davaya konu senet bedelinin ödendiğinin usulüne uygun delillerle kanıtlanıp kanıtlanamadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 72.maddesine göre açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı yanca dava konusu senedin bedelinin ödendiği buna rağmen kısmen takibe konu edildiği iddasıyla açılan borçsuzluğun tespiti istemin ilişkindir.
Davacı yanca dava konusu senedin bedelinin ödendiği buna rağmen takibe konu edildiği iddia edilmiş olup, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafından iddiasının usulüne uygun delillerle ispat edilmesi gerekmektedir.
TMK.’nun 6.maddesi gereğince “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” hükmü getirilmiştir. Dosya kapsamına sunulan yazılı delillerle davacı yanca ödeme nedeniyle bedelsizlik olgusu ispat edilememiştir. Ancak dava dilekçesi incelendiğinde davacının aynı zamanda yemin deliline de dayandığı anlaşılmaktadır.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemezse diğer tarafa yemin teklif eder. Yemin teklifini ispat yükü kendisine düşen taraf yapar. Yemin teklifine dayanan taraf bunu dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekir. Mahkeme ancak bu halde (dava dilekçesinde veya cevap lahiyasında yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi halinde) yemin teklifini hatırlatmakla yükümlüdür. Kendisine yemin teklif edilen taraf, yemin teklifinin kabulünden sonra, usulüne uygun biçimde (HMK m. 233) yemin eder ise, yemin teklif eden tarafın iddia ettiği vakıanın mevcut olmadığı kesin delil ile ispat edilmiş olur. Yemin teklif eden taraf, bundan sonra iddiasını ispat için başkaca delil gösteremez.
Açıklanan bu nedenlerle mahkemece; davacının yemin deliline de dayandığı dikkate alınarak, davacıya karşı tarafa yönelik olarak yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadan, yazılı gerekçe ile ispat yükünün tayininde hataya düşülerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda, davacının yemin teklif etme hakkının hatırlatılması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı yanın istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, ilk dereec mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/682 Esas, 2019/658 Karar sayılı ve 01/10/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde yatırana İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 07/07/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”