Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/1007 E. 2022/1763 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1007 – 2022/1763

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/1007 ( KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2022/1763 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2022 (ARA KARAR)
ESAS NO : 2022/486 E
İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
KARAR TARİHİ : 16/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili 29/04/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini, müvekkilinin mal satışından kaynaklı 2 fatura nedeniyle davalıdan 53.039,98 TL alacaklı olduğunu, davalının 14.715,86TL mal iadesi yaptığını, müvekkilinin bakiye 38.324,12 TL alacağının ödenmediğini belirterek öncelikle teminatsız olmadığı taktirde uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/05/2022 tarihli ara karar ile, alacağın varlığı ve muacceliyetinin yargılamayı gerektirdiği, sevk irsaliyelerinin bu aşamada yaklaşık ispata yeterli olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin satım faturaları ve davalının iade ettiği mallar sonucunda bakiye alacağının bulunduğunu, fatura ve sevk irsaliyelerinin sunulduğunu, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, ihtiyati haciz için yasal koşulların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap ve faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemli davada ihtiyati haciz talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Uyap üzerinden yapılan incelemede, davacı tarafından davalı aleyhine Ankara 5.İcra Müdürlüğünün 2022/6685 Esas sayılı dosyası üzerinden 05/04/2022 tarihinde 38.324,12 TL cari hesap ve fatura alacağına dayalı alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde takibe itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Davacı tarafından davalı adına mal satımına ilişkin düzenlenen 19/01/2022 tarihli 26.488,53 TL bedelli ve 08/02/2022 tarihli 26.551,45 TL bedelli iki fatura ve bu faturalara ait 19/01/2022 ve 08/02/2022 tarihli teslim alan kısımlarında isim ve imza bulunan sevk irsaliyelerinin dosyaya sunulduğu görülmüştür.
2004 sayılı İİK’nın 257.maddesinin ilk fıkrasında; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi ile muaccel başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haczin koşulları sayılmaktadır.
İcra ve İflâs Kanunu’nun 258.maddesinin 1.fıkrasında yer alan “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur…” düzenlemesi ile alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Bununla birlikte, özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. (HMK m.200). Kuşkusuz yargılama sonunda alacağın varlık ve miktarı kesin deliller ile ortaya konulacaktır. Ancak yargılama sonuçlanıncaya kadar geçici hukuki koruma olarak para alacağının güvence altına alınması amacıyla para alacaklarında İİK’nun 257 vd maddelerindeki koşulların bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceğinin kabulü gerekir.
Fatura tek taraflı bir belge olup, tek başına bir alacağın varlığını ve borcun ödenmediğini göstermez. Fatura ile birlikte faturaya konu mal ve hizmetin sunulduğunun ispatına ilişkin delil ve belgelerin de yaklaşık ispat kurallarına göre sunulması gerekir. Bu husus İİK’nın 258/1.maddesinde; “Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde belirtilmiştir.
Somut olayda; alacağın varlığına dayanak fatura dışında satıma konu malın karşı tarafa teslimine ilişkin olarak sevk irsaliyeleri de dosyaya sunulmuştur. Dosyada bulunan 2 adet sevk irsaliyesinde davacının alacağını dayandırdığı faturalara atıf olduğu, bu sevk irsaliyerinin alt kısmında teslim alan kısmında imza isim ve imza bulunduğu ve imzalı sevk irsaliyelerinin karşıladığı faturaların toplam miktarının talep edilen miktar olan 38.324,12 TL’yi geçtiği anlaşılmaktadır. Söz konusu sevk irsaliyeleri alacağın varlığına dair kanaat uyandıran belgelerden sayılmalıdır(İİK.m.258).
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar vermek gerekirken reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, İİK’nun 257/1.maddesi gereğince 38.324,12 TL alacak yönünden İİK’nun 259.maddesi gereğince takdiren %15 teminat karşılığı ihtiyati haciz kararı verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 2022/486 Esas ve 11/05/2022 tarihli kararının HMK’nın 353/1-b-2.maddesi gereğince DÜZELTEREK YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
3-a)Alacaklının İİK’nun 257.maddesindeki yasal koşullara uygun ihtiyati haciz talebinin KABULÜ ile;
38.324,12 TL alacağa yetecek miktarda borçlunun kendisinde veya 3.şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının İHTİYATEN HACZİNE,
b)İİK’nun 259/1.maddesi gereğince takdiren alacağın %15’i olan (5.748,62 TL) tutarında HMK’nun 87.maddesine göre nakdi teminat veya süresiz banka teminat mektubu alınmasına,
c)Teminat yatırıldığından kararın infazı için Ankara Batı Nöbetçi İcra Müdürlüğünün yetkili kılınmasına,
d)İİK’nun 261’inci maddesi gereğince kararın uygulanma süresinin başlangıcının, gerekçeli kararın UYAP ortamınada elektronik imza ile onay tarihinden başlatılmasına,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf Kanun yoluna başvuran davacı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde yatırana İADESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan masrafların ilk derece mahkemesince nazara alınmasına,
6-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1-f.maddesi gereğince kesin olmak üzere 16/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”