Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/990 E. 2023/1482 K. 06.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/990 ( KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/1482 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : Dr…. (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/01/2021
ESAS NO : 2020/49 E 2021/33 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 06/11/2023
YAZILDIĞI TARİH : 27/11/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ticari ilişki kapsamında müvekkili tarafından davalıya 15/02/2019 keşide tarihli 70.000,00 TL bedelli, 25/02/2019 keşide tarihli 70.000,00TL bedelli ve 15/02/2019 keşide tarihli 37.380,46 TL bedelli çeklerin verildiğini, çeklerin karşılıksız kalması nedeniyle davalının icra takibi başlattığını, takip tarihi itibariyle cari hesap ekstresine göre müvekkilinin 38.997,34 TL davalıdan alacaklı olduğunu, takipte talep edilen 160.769,15 TL asıl alacaktan bu miktar mahsup edildiğinde müvekkilinin davalıya olan gerçek borcunun 121.771,81 TL olduğunu, davalı tarafından 38.997,34 TL kısım için haksız takip yapıldığını, icra takibinden sonra da 30/09/2019 tarihinde davalıya 17.700,00 TL’lik fatura kesildiğini belirterek bu fatura da dikkate alındığında müvekkilinin toplam 56.697,34 TL ana para miktarı yönünden icra dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hamili olduğu çeklere dayalı olarak icra takibi başlattığını, ispat yükünün davacı üzerinde bulunduğunu, takipten sonra düzenlendiği iddia edilen 30/09/2019 tarihli 17.700,00 TL bedelli faturanın alacağın varlığını tek başına ispata yeterli olmadığını, faturanın çeklerle ilgisinin bulunmadığını savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında süre gelen ticari ilişki nedeniyle dava konusu çeklerin davalıya verildiği, çeklerden mahsup edilmek üzere 30/09/2019 tarihli 22.400,00 TL bedelli ve 30/09/2019 tarihli 17.700,00 TL bedelli faturaların düzenlendiği, faturaların davalının ticari defterlerine kaydedildiği, bu ödemelerin çekler nedeniyle yapılmadığı yönünde davalının bir itirazının bulunmadığı, davalının takip tarihinden önce ödenen 22.400,00 TL’yi mahsup etmeden takip başlattığının defter kayıtları ile tespit edildiği, bu miktar üzerinden kötüniyet tazminatına hükmetmek gerektiği, ayrıca takipten sonra davacının 17.700,00 TL daha ödeme yaptığı, tarafların ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının icra takibi nedeniyle davalıya 40.120,00 TL borçlu olmadığının tespitine ve takipten önce ödenen 22.420,00 TL üzerinden 4.484,00 TL davacı lehine kötüniyet tazminatına, davalının tazminat talebinin şartları bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin cari hesap ekstresine göre takip tarihi itibariyle 38.997,34 TL alacaklı olduğunu, takip tarihinden sonra davadan önce 30/09/2019 tarihinde düzenlenmiş olduğu 17.700,00 TL’lik fatura ile birlikte dava tarihi itibariyle 56.697,34 TL davalıya borcunun bulunmadığını, bu nedenle davanın tamamen kabul edilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını, aksi kanaat halinde, bilirkişi raporunda yapılan hesaplama dikkate alınarak 30/09/2019 tarihli 17.700,00TL bedelli fatura da asıl alacak miktarından düşülerek hesaplama yapılması ve müvekkilinin 40.120,00 TL ve bu miktarın ferileri kadarıyla borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; sadece fatura düzenlenmesinin alacağın varlığını ispata yeterli olmadığını, 30/09/2019 tarihli 17.700,00 TL bedelli faturanın takipten sonra düzenlendiğini ve çeklerle alakasının bulunmadığını, 30/05/2019 tarihli 22.420,00 TL bedelli faturanın takip tarihi olan 31/05/2019 tarihinden bir gün öncesine ait olduğunu, e-fatura şeklinde düzenlenmediğini, tarihi belirsiz olarak şirket sekretaryasına bırakıldığının düşünüldüğünü, muhasebe uygulamaları gereğince düzenlendiği tarih esas alınarak defterlere 30/05/2019 tarihinde girişinin yapıldığını, ilgili miktarın takip miktarından mahsup edilmemesinde kötüniyet bulunmadığını, faturanın takipten sonra müvekkili ile paylaşılması nedeniyle takipten mahsup edilemediğini, takip tarihi itibariyle müvekkili şirket kayıtlarına uygun olarak takip başlatıldığını, 22.420,00 TL ve 17.700,00 TL bedelli ödemelerin takipten sonra yapılması nedeniyle dava sonrası ödeme olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davanın bu miktarlar yönünden konusuz kaldığını, icra takibinin başlatılmasına davacı sebebiyet verdiği için aleyhe yargılama giderine de hükmedilemeyeceğini, hatalı değerlendirme ile kötüniyet tazminatına karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının icra takibi nedeniyle kısmen borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dayanak Ankara 3.İcra Müdürlüğünün 2019/8268 Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 31/05/2019 tarihinde davalı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 3 adet çeke dayalı olarak 160.769,15 TL asıl alacak olmak üzere toplam 185.943,93TL alacağın tahsili için kambiyo takibi başlatıldığı görülmüştür.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin bilirkişi kök ve ek raporunda özetle; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının takip tarihi olan 31/05/2019 tarihi itibariyle davalıdan 31.128,80 TL alacaklı olduğu, takipten sonra 30/09/2019 tarihli 17.700,00 TL bedelli davalı adına fatura düzenlediği, bu fatura ile birlikte defterlerine göre 48.828,80 TL alacaklı hale geldiği, davacının defterlerinde davaya konu çeklerin kayıtlı olmadığı, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle 138.349,15TL davalının alacaklı olduğu, takipten sonra davacı tarafından düzenlenen 30/09/2019 tarihli 17.700,00 TL bedelli faturanın kayıtlarda yer aldığı tespit edilmiş, davacı tarafından takipten önce düzenlenen 30/05/2019 tarihli 22.420,00 TL bedelli faturanın ve takipten sonra düzenlenen 30/09/2019 tarihli 17.700,00 TL bedelli faturanın her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu belirlenmekle taraf defterleri arasındaki uyumsuzluğun davaya konu çeklerin davacıda kayıtlı olmamasından kaynaklı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle taraf ticari defterleri incelenmek suretiyle düzenlenen bilirkişi raporunda tespit edilen hususlar dikkate alınarak karar verilmiş olmasına, davalının takipten önce 30/05/2019 tarihinde ticari defterlerine işlediği 22.400,00 TL davacı faturasına rağmen bu miktarı mahsup etmeden takip başlatması nedeniyle kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmasına, davalının takipten sonra düzenlenen 17.700,00 TL davacı faturasını defterlerine kaydetmekle takip nedeniyle davacının davalıya toplam 40.120,00 TL borçlu olmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bent dışında kalan istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dayanak icra takibinde davalı tarafından 160.769,15 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam 185.943,93 TL üzerinden takip başlatılmış olup davacı dava dilekçesinde 56.697,34 TL ana para miktarı yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Mahkemece kararın ana para yönünden kabul edildiği belirtilmeden infazda tereddüt yaratacak şekilde davanın kısmen kabulü ile 40.120,00 TL üzerinden menfi tespit talebinin kabulü yerinde görülmemiş, bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacının istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/49 Esas 2021/33 Karar 27/01/2021 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,

2-a- Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davacının Ankara 3. İcra Müdürlüğü’nün 2019/8268 Esas sayılı takip dosyasında ana para yönünden 40.120,00 TL borçlu olmadığının tespitine,
Davacının 22.420,00 TL’yi takip tarihinden önce ödemiş olduğu anlaşıldığından bu miktar üzerinden hesap edilen 4.484,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
b-Davalının koşulları bulunmayan tazminat isteminin reddine,
c-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 2.740,60 TL harçtan peşin alınan 968,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.772,35 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
d-Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 6.015,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davacı tarafından yapılan 792,80 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 561,00 TL’si ile 54,40 TL başvurma, 968,25 TL peşin harç toplamı 1.583,65‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
f-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
g-Davalı tarafından yapılan 7,80 TL vekalet tasdik harcının davanın kabul red oranına göre takdiren 2,28 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
h-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davanın kabul red oranına göre takdiren 934,05 TL’sinin davalıdan, 385,95 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
ı-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.740,60 TL harçtan peşin alınan 690,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.050,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yapılan 62,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
7-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 06/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”