Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO : 2021/964 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/1723 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2020
ESAS NO : 2018/701 E 2020/832 K
DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 15/12/2023
YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2024
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında uzun zamandır devam eden ticari ilişki bulunduğunu, tarafların birbirlerine mal satıp aldıklarını, davalının son olarak müvekkilinden 05/05/2018 tarihli faturaya istinaden satın aldığı malların 9.587,34 TL bakiyesini ödemediğini, bakiye cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında alım satıma ilişkin birçok alışverişin olduğunu, bir takım ürünlerin iadesine yönelik anlaşmazlık çıkması üzerine davacının takip başlattığını, borcun bulunmadığını savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu satım sözleşmesi uyarınca davacı tarafından cari hesap alacağı olarak talep edilen satım bedeli alacağının faturalara dayandığı, her iki tarafın ticari defterlerinde de ticari ilişkinin kayıtlı olduğu, davacı tarafından düzenlenen satım faturalarının tamamının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmasına karşılık davalı tarafından düzenlenen 2 adet iade faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, kanıt yükünün iade faturası içeriğindeki malların davacıya teslim edildiğini ileri süren davalı yanda olduğu, taraflar arasındaki e-posta yazışmalarından ve davacı ticari defterlerinden birden fazla iade faturasının davacıya gönderildiği ve iade tarihlerinin Nisan, Mayıs 2018 tarihi olup, uyuşmazlık konusu 2 adet iade faturasının da aynı tarihlerde düzenlenmiş olduğu dikkate alındığında kargo şirketi tarafından düzenlenen teslim belgesi içeriğindeki koli içerikleri ve ağırlıklarının fatura içeriği mallar olup olmadığını aydınlatmaya yeterli olmadığı, 2 adet iade faturası içeriğinin davacıya teslim edildiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; takipte talep edilen işlemiş faiz kabul edilmediğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davacının kötüniyetli olarak uyuşmazlığa neden olan iade faturalarını ticari defterlerine işlemediğini, kargo şirketine yazılan yazıya bir fatura yönünden cevap verildiğini, diğerlerinin gönderilmediğini, müvekkili tarafından davacıya gönderilen kargoların davacı tarafından teslim alındığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının cari hesap nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dayanak Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2018/10152 sayılı icra dosyasının yapılan incelemesine göre, 13/09/2018 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, takip talebinde 9.587,34 TL asıl alacak, 352,96 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.940,30 TL alacağın tahsili ile asıl alacağa %10,75 ticari temerrüt faizinin talep edildiği, ödeme emrinde ise 9.587,34 TL asıl alacak ile asıl alacağa faiz talep edildiği, faiz oranının yazılı olmadığı, takip dayanağının 05/05/2018 tarihli 20.060,00 TL bedelli faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağı olduğu, borçlunun süresinde takibe ve borca itiraz ettiği ve davanın İİK’nın 67. maddesi uyarınca süresinde açıldığı görülmüştür
Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. Dava konusu icra takip dosyasında, davalı takip borçlusuna tebliğ edilen ödeme emrinin takip talebine uygun olmadığı, başka bir deyişle takip talebine uygun bir ödeme emrinin çıkartılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda usulüne uygun bir takibin varlığından söz edilemez. İtirazın iptali davasına özgü dava şartlarından birisi de, usulüne uygun olarak başlatılmış bir takibin varlığıdır. Açıklanan bu sebeple davanın şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı tarafın istinaf itirazlarının kabulü ile yeniden yargılama yapılmasını gerektiren bir durum bulunmadığından HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (Aynı yönde Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 13/12/2018 Tarih, 2017/2368 Esas, 2018/6573 Karar, 27/03/2019 Tarih, 2017/3610 Esas, 2019/2050 Karar ve Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 08/06/2023 Tarih, 2022/226 Esas, 2023/3630 Karar sayılı kararları).
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/701 Esas 2020/832 Karar sayılı 25/12/2020 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a- Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
b-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 163,73TL harcın mahsubu ile bakiye 106,12 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
c-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 9.587,34 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
ç-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
e-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-İstinaf eden davalı tarafından yapılan 51,50 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 15/12/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”