Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/891 E. 2023/1543 K. 24.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/891 ( ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/1543

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2021
ESAS-KARAR NO : 2019/648 E-2021/129 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 24/11/2023
YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı … tarafından müvekkili aleyhine 01/09/2015 tanzim ve 15/08/2016 vade tarihli, 75.000,00-TL bedelli bonoya dayalı olarak Konya 13. Müdürlüğünün 2017/8400 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, müvekkilinin alacaklı şahsa böyle borcunun bulunmadığını, müvekkili ile diğer davalı … arasında Konya 9.Noterliğin 01/09/2015 tarih ve 146084 yevmiye numaralı kiralama sözleşmesi ile 01/09/2015 tarihinde aylık 5.000,00-TL bedelle bir aylık kamyon kiralandığını müvekkilinin bu sözleşmeye dayalı olarak aynı zamanda sözleşme tarihi olan 01/09/2015 tanzim tarihli, ödeme tarih ve yeri boş olan teminat senedi düzenleyip …’ya verdiğini, müvekkili ile davalı …’nın, 01/09/2015 tarihinde noter aracılığı ile yaptıkları anlaşmanın bitiminde sözleşme şartlarına uymak şartı ile dönem dönem 6 aya kadar uzattıklarını, araç kira bedeli ödemesini de davalı …’ya ait sondaj işlerinin yapılarak ödeneceğine karar verdiklerini, bu bağlamda sondaj işlerinin yapıldığını, müvekkilinin davalı …’e 12.100,00-TL borcunun olduğunu, başka bir borcunun bulunmadığını, davalı …’in müvekkiline faturalı ya da faturasız herhangi bir mal satmadığını, bu nedenle 75.000,00-TL bedelli teminat senedinden dolayı davalı …’e 12.100,00-TL borcunun olduğunu, başkaca da bir borcu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetle takip yapan davalının senet miktarının %20’si üzerinden kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … vekili, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğundan müvekkilinin davada taraf sıfatının olmadığını, müvekkili ile diğer davalı …’nın yıllardır devam eden ticari ilişkileri olduğunu ve diğer davalı …’nın müvekkili ile aralarındaki ticari ilişkiden dolayı bonoyu müvekkiline ciro ederek teslim ettiğini, müvekkilinin davaya konu bono açısından ciranta konumunda olduğunu, davaya konu bono üzerinde davacı tarafın iddia ettiği gibi bononun “teminat senedi” olduğuna ve ciro edilemeyeceğine” ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığını belirterek davanın reddine, davacının kötü niyetli olması nedeni ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, davanın bonoya dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti olduğunu, icra takibinden sonra açılmış böyle bir davada tedbir talebinin reddi gerektiğini, senedin sahte olduğu ya da imzanın kendisine ait olmadığı yönünde herhangi bir itirazının bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde borcu kabul ettiğini, uyuşmazlığın borcun miktarı ve iş karşılığı yapılan ödemeler hususunda olduğunu, davacının kendisine 12.100,00-TL borcunun olduğunu iddia etmesine rağmen bu durumun gerçeği yansıtmadığını, diğer davalı …’a aralarındaki ticari ilişki sebebiyle bonoyu kendisinin verdiğini, davacının her ne kadar senedin kira için verilen teminat senedi olduğunu iddia etmiş ise de dosyaya sunulan kira sözleşmesinde kira bedelinin senetle ödeneceğine yönelik bir hüküm olmadığını, davacının senedin teminat senedi olduğu ve senedin bedelsiz kaldığına yönelik iddialarını yazılı delillerle ispatlaması gerektiğini, bu nedenle tanık dinlenmesine muvafakatı olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde bahse konu sözleşmelere delil olarak dayanmadığını ve bu durumun iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında olduğunu, davacı tarafından sunulan sözleşmelerin müvekkili ile dava dışı …. Şti. arasında akdolunduğunu, davacının sözleşmeye taraf olmadığını, dava dışı … Şti’yi temsilen imza ettiğini, sözleşmeden kaynaklı iş yapıldığı bunun karşılığında dava konusu borcun ödendiği iddiasının doğru olmadığını, sözleşmelerde dava dışı şirket ile nakit olarak ödenmesi konusunda anlaşıldığını, müvekkili tarafından nakit olarak ödemenin yapıldığını, davacının iddia ettiği davaya konu senedin teminat senedi olduğuna ilişkin iddiaların doğru olmadığını belirterek davacının haksız davasının reddine, davacının kötü niyetli olması nedeni ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, her ne kadar davacı vekili davaya konu bononun teminat amaçlı verildiğini iddia etse de bononun teminat amacıyla verildiğine ilişkin yazılı herhangi bir delil ibraz edilememiş, defter incelemesi neticesinde bono ile alakalı bir kayda rastlanılmadığı, dosyadaki sözleşme ve başkaca belgelerde de bono ile ilgili bir kaydın olmadığı ispatlanamayan davanın REDDİNE; davalı vekilleri her ne kadar kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuş iseler de davacı tarafça talep edilen tedbir talebi reddedildiğinden dolayı, ortada alınmış ve uygulanmış bir tedbir bulunmadığından dolayı İ.İ.K.’nun 72/4 maddesi uyarınca şartları bulunmadığından davalılar vekillerinin kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; İddiaları tekrarlayarak müvekkilinin uyuşmazlık konusu senedi davalı …’ya teminat olarak verdiği, senette her ne kadar ”malen” ibresine yer verilmiş olsa da davalı taraf müvekkile faturalı veya faturasız herhangi bir ürün satmadığı, davalı … dava süresince her ne kadar müvekkili ile aralarında ticari ilişki olduğunu iddia etse de bu durumu destekler nitelikte hiçbir delil sunmadığı, davalının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde de böyle bir mal satışına rastlanmadığı, müvekkili ile davalı … arasında ticari ilişki olduğuna dair dosya kapsamında ortaya konmuş hiç bir delil yokken, bilirkişi raporu ve kira sözleşmesi göz önünde bulundurulmadan kurulan hükümde hukuka uygunluk bulunmadığı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava konusu senetten dolayı davacının sorumluluğunun değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
01.09.2015 keşide tarihli 5.08.2016 ödeme tarihli 75.000,00TL bedelli malen ihdas nedenli davacı … tarafından keşide edilen lehtarı davalı … … olan senedin; Konya 13. İcra Müdürlüğü’nün 2017/ 8400 esaslı dosyası ile kambiyo takibine 12.07.2017 tarihinde hamil … tarafından … aleyhine yapılan takip ile konulduğu bono bedeli işlemiş faiz bono komisyonu ve ihtiyati haciz tutarı olmak üzere toplam 82.598,25TL tutarında takip başlatıldığı görülmüştür. Senette lehdarın cirosu bulunmaktadır.
“Sözleşme” başlıklı tarihsiz belgenin incelenmesinde mal sahibi davalı- … kiracı-davacı … kamyonun kiralanması için taraflar arasında düzenlenen sözleşme olduğu, sözleşmenin amacının kamyon ve kamyonun üzerinde bulunan ekipmanın kullanımı bakımı ve tamirini bedel belirleyerek kiraya verme işi olduğu, kiralama süresinin 1 ay, kiralama bedelinin aylık 5000 TL olduğu görülmüştür. Sözleşme 42K 2788 plakalı araçla ilgili yapılmıştır.
Sözleşmede “ödemeler” başlıklı 5. maddede “…İş başlangıcında yaklaşık %40’ı nakit olarak tahsil edilecektir. İş bitiminde kalan %60 hakedişi nakit olarak tahsil edilecektir. Ödemelerde doğabilecek herhangi bir aksaklıkta taşeron imalatı durdurur makine ve ekipmanını kaldırır.” hükmü bulunmaktadır.
Davacı dava dilekçesinde bu sözleşmeye dayalı olarak müvekkili tarafından aynı zamanda sözleşme tarihi olan 01.09.2015 tanzim tarihli ödeme tarih yeri boş olarak teminat senedi düzenlenerek kiraya veren …’ya verildiğini, bedeli karşılığı …’ya ait sondaj işlerinin yapıldığını Nisan 2016 tarihine kadar olan kısmında bildirilen mühendislerin çalıştığını, Haziran 2016’da müvekkilinin 42K 278 plakalı aracı … ve jeoloji mühendisi aracı ve malzemeleri eksiksiz teslim ettiklerini bu teslimata İsmail Bağlam’ın şahit olduğunu …’dan teminat senedinin istenilmesine rağmen müsait olmadığına bilinen bir aile olduklarını kötülük gelmeyeceğini belirterek senedi iade etmediğini ileri sürerek müvekkilinin bu teminat senedinden dolayı 75.000,00 TL tutarlı olan, 12.100,00TL’lik borcu bulunduğunu bu nedenle başka borcunun olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı taraf senedin sözleşme ile bağlantısını kabul etmedikleri gibi senet üzerinde teminat olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığı, belge de sunulmadığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede de bu senede atıf olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı yan ile davalı …’nın ticari defterlerinin; davacının iddia ve savunmaları irdelenerek davacı ile davalılar arasında ticari bir ilişki olup olmadığı, davaya konu bononun defterlerde kayıtlı olup olmadığı ve davacının davalılardan …’ya borcu ya da alacağı bulunup bulunmadığının hesaplanması için alınan raporda; Davacı defterleri üzerinde yapılan incelemede defter kayıtlarında davalı …’ya düzenlenen ya da … tarafından düzenlenen bir faturaya rastlanılmadığı, dolayısı ile bahsi geçen taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, davaya konu 01/09/2015 tanzim ve 15/08/2016 vade tarihli, 75.000,00-TL bedelli bononun her iki taraf defterlerinde de kayıtlı olmadığı beyan edilmiştir. Davalı …’nın ticari defterlerinde yapılan incelemede ise yine davacı yan ile aralarında herhangi bir ilişkinin bulunmadığı, davalı … ile diğer davalı … arasında ticari ilişki bulunduğu, her iki tarafın defterlerinin de usulüne uygun tutulup delil kabiliyetinin olduğu belirlenmiştir.
Buna göre Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle dava konusu bononun teminat amacıyla verildiği iddiasının kesin delillerle davacı tarafça kanıtlanamamasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 06/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Katip …
¸e-imza