Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/888 E. 2023/1676 K. 08.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/888 (KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1676

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2021
ESAS-KARAR NO : 2018/1109 E 2021/162 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 08/12/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2024

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Eskişehir 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/6619 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek Eskişehir 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/6619 E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra takip masrafları, harçlar, vekalet ücreti ve işleyecek faiz yönünden takibin devamına, ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 24/10/2019 havale tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek dava değerini 235.170,26 TL ‘ye tamamlamıştır.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkili şirketin ticari merkezinin bulunduğu mahkeme nezdinde davanın açılması gerektiğini, müvekkili şirketin ticari merkezinin adresinin Üsküdar/İstanbul’da bulunduğu için yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili tarafından ödeme emrinin tebliğ alındığı 20/07/2018 tarihinden önce 12/07/2018 tarihinde ödeme emrine konu faturalara tekabül eden 231.331,60 TL ödeme yapıldığını, tahsilat makbuzu düzenledikten ve faiz yönünden taraflar herhangi bir talepte bulunmayacakları yönünde mutabık kaldıktan sonra fatura tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin haksız ve kötüniyetli olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından davalı aleyhine 10/07/2018 tarihinde takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 20/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, takibe konu borcun … Şubesinin 28/02/2019 tarihli 65.000,00 TL bedelli, … Şubesinin 31/03/2019 tarihli 65.000,00 TL bedelli, … Şubesinin 31/04/2019 tarihli 60.000,00 TL bedelli ve … Bankasının 31/07/2019 tarihli 41.331,60 TL bedelli 4 adet çek verilerek 12/07/2018 tarihinde toplam 231.331,60 TL ödendiği, davalı borçlunun 21/07/2018 tarihinde takibin tamamına itiraz ettiği, takibin ferilerine ilişkin ödeme yapılmadığı, icra takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin öncelikle takip ferilerine mahsup edileceği bu ödemeler mahsup edildikten sonra kalan bakiye kısmının asıl alacağı oluşturduğu, davacı tarafça takipten sonra davadan önce yapılan toplam 231.331,60 TL tutar mahsup edilerek dava açıldığı, daha sonra davacının davasını borca karşılık verilen çeklerin ödenmediği gerekçesiyle davasını ıslah ederek 215.120,00 TL ye yükselttiği, takipten sonra yapılan ödeme nedeniyle davalının itirazında haksız olduğu ve alacağın faturaya dayalı likit alacak niteliğinde bulunduğu belirtilerek davalının itirazın kısmen iptali ile, takibin takip masrafları, harçlar, vekalet ücreti yönünden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilerek devamına, harçlandırılan değer olan 215.120,00 TL nin %20 sine karşılık gelen 43.024,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesis edildiğini, müvekkili tarafından takipte talep edilen fatura bedellerine istinaden takipten sonra ancak ödeme emrinin tebliğinden evvel 231.331,60 TL ödeme yapıldığını, söz konusu çek bedellerinin ödenerek bankaya iade edildiğini, mahkemece bu çek bedellerinin ödenip ödenmediği hususunun araştırılmadığını, davacı yanın mahkemece verilen yasal süre içerisinde ıslah talebinde bulunmadığını, davacı yanın davasını ıslah edemeyeceğini, mahkemece muvafakatleri olmadığı halde davacı yanın beyanı ile dosyanın bilirkişiye tevdinden vazgeçtiğini, davanın belirsiz olarak açıldığını ve alacak likit olmadığı halde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını bildirerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi ile icra inkar tazminatı talepleri noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Eskişehir 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/6619 E. sayılı dosyasının UYAP üzerinde bulunan bir örneğinin incelenmesinden; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 10/07/2018 tarihinde 190.581,12 TL bedelli fatura, 41.331,60 TL bedelli fatura, 3.003,61 TL temerrüt faizi, 253,93 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 235.170,26 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 19/09/2018 tarihinde tebliği üzerine borçlunun 21/07/2018 tarihinde takibe itiraz ettiği, itirazında takibe konu borcun … Şubesinin 28/02/2019 tarihli 65.000,00 TL bedelli, … Şubesinin 31/03/2019 tarihli 65.000,00 TL bedelli, … Şubesinin 31/04/2019 tarihli 60.000,00 TL bedelli ve … Bankasının 31/07/2019 tarihli 41.331,60 TL bedelli olmak üzere 4 adet çekin davacı alacaklıya verilerek ödendiğini belirttiği, icra dairesinin yetkisine, borca, işlemiş faize ve ferilerine itirazın ettiği, iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde harca esas değer olarak 20.050,20 TL gösterilmiş ise de yine dava dilekçesinin açıklamalar bölümünde itirazın iptalinin talep edildiği, feriler yönünden takibin devamının istendiği, davacı vekili tarafından 24/10/2019 tarihli dilekçe ile birlikte açıklamalarda bulunulduğu, itirazın iptaline konu takipte talep edilen tüm alacak üzerinden harcın tamamlandığı ve dava değerinin takipte talep edilen ve itiraza uğrayan 235.170,26 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı aleyhine 10/07/2018 tarihinde takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 20/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, takibe konu borcun … Şubesinin 28/02/2019 tarihli 65.000,00 TL bedelli, … Şubesinin 31/03/2019 tarihli 65.000,00 TL bedelli, … Şubesinin 31/04/2019 tarihli 60.000,00 TL bedelli ve … Bankasının 31/07/2019 tarihli 41.331,60 TL bedelli 4 adet çek verilerek 12/07/2018 tarihinde toplam 231.331,60 TL çek ödemesinin takibe ilişkin olarak davalı tarafından verildiği, davalı borçlunun 21/07/2018 tarihinde takibin tamamına itiraz ettiği hususu taraflar arasında ihtilafsızdır.
Davalı tarafından icra takibine itirazdan sonra ancak dava tarihinden önce yapılan ödeme nedeniyle davacının ödenen bu miktara ilişkin dava açmakta hukuki yararı yoktur. Mahkemece ödeme yapılan miktarla ilgili olarak hukuki yarar bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan dolayı reddi ile, Mahkemece davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunduğu kısım tespit edilerek, davalı yanın takipteki tüm kalemlere itiraz ettiği gözetilerek takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olduğu miktar belirlenip var ise davalı ödemeleri düşüldükten sonra belirlenen davacının hukuki yararının bulunduğu miktar üzerinden itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerekirken yapılan ödeme düşülerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Ayrıca yapılacak araştırma sonucunda kabul edilecek bir miktar var ise bunun üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken takip tarihi itibariyle hesaplanan 215.120,00 TL üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/02/2021 tarih ve 2018/1109 Esas, 2021/162 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA
2-HMK.’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/(1).g. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 08/12/2023 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”