Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/830 E. 2022/1486 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2021
ESAS-KARAR NO :….

DAVANIN KONUSU : Sözleşmenin İptali
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalı … vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 10.03.2014 tarihinde …. aracı satın aldığını, aracın sol kapısı yanında arka çamurlukta vernik soyulası meydana geldiğini, bu durumu 04.07.2017 tarihinde … yetkili servisine götürdüğünü ve boya ile ilgili çalışmaların yapıldığını kendilerine olayın fabrika hatası olduğu şeklinde ifade edildiğini, ancak söz konusu sonuçların müşteriye verilemeyeceğini söylediklerini, aracın ayıplı olduğunu, bu ayıbın giderilmesi gerektiğini kapsayan Ankara 43. Noterliğinin 07.09.2017 tarihli ihtarname gönderdiklerini, ancak cevap alamadıklarını, vernik soyulması ile ilgili … dava konusu hakkında görüş aldıklarını, vernik soyulmasının dış kaporta boya hasarının aracın değerinde aşırı düşüşe neden olabileceğini, aracın alındığında bulunmayan zamanda ortaya çıkan bu durumun gizli ayıp olduğu konusunda şüphelerin bulunduğunu, araçtaki bu sorunun … … Genel Müdürlüğü tarafından sözlü olarak vernik soyulması olan bölgelerin ücretsiz boyanması ve araç için 1.500,00 TL’lik bakım hediye edilmesinin teklif edildiğini, satılanı geri vermeye hazır olduklarını olmazsa ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılmasını beyan edildiğini belirterek satış sözleşmesinin feshi ile aracın bedeli ve tüm vergi vs giderleriyle beraber dava tarihinden itibaren değişen oranlarda faizi ile tahsiline, bu olmadığı taktirde (terditli) satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılmasına, yapılan bu indirimin kanuni faizleri ile birlikte müvekkilime ödenmesine ve ayrıca bu sebepten dava konusu araçta meydana gelecek değer kaybının davalı tarafından tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; araca ait ayıba karşı sorumluluk kapsamında hangi hakkını kullanmak istediğini net bir şekilde belirtilmesi gerektiğini, araç üzerinde varsa rehinin kaldırılması gerektiğini, dava konusu aracın 10.03.2014 tarihide satışının yapıldığını olay ve dava tarihinin 31.10.2017 tarihinde olduğu ve üç yılı aşan sürenin geçtiğini, dolayısıyla zaman aşımı süresinin dolduğunu, olayın 04.07.2017 tarihinde karşılaşıldığını bununla birlikte ayıp ihbarı ve seçimlik hakkını kullanımına ilişkin bir ihtarname göndermediği her iki davalıya herhangi bir yazılı başvuru yapılmadığını iki ay boyunca gizli ayıplı olduğunu belirlemeden kullandığını, vernik atma şikayeti dışında davacı tarafından sorunsuz olarak kullanıldığını, dava konusu aracın bedel iadesini veya bedel indirimi gerektirecek bir hukuki neden bulunmadığını, ayrıca ürün kaynaklı olmadığı dış etkenler sonucu meydana geldiğini, buna rağmen davacıya ücretsiz olarak sorunun yaşandığı bölgeyi boyanmasını teklif edildiğini davacının bu değer kaybı oluşturacağı gerekçesiyle kabul etmediğini, herhangi bir sebeple değer kaybına neden olacak iddiaların somut deliler ile ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …Ş. vekili cevabında özetle; davacının …. aracının 10.03.2014 tarihinde 132.366,81 TL’ye satın aldığını, 3 yıl 4 ay sonra aracın sol kapısında vernik soyulması şikayetiyle müvekkili şirkete başvurduğunu, kontrollerin yapıldığını aracın üretimden kaynaklı bir sorunun olmadığı vernik atmasının dış etkenler ile oluştuğunu bunun ilgili parçanın boyanması gerektiğini, davacının değer kaybı yaratacak endişesiyle işlem yaptırmadığını, 3 yıl 4 ay zaman aşımı nedeniyle usulen aykırılık oluşturduğunu, bu süre içinde trafiğe çıktığını ve 59.000 km yol yaptığını olayın kullanıcı hatası nedeniyle oluştuğunu, davanın usulen reddine aksi kanaatte olunması halinde somut mesnetlerden yoksun davanın esastan reddinin gerektiğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; TBK 227/son maddesi uyarınca ayıptan kaynaklanan eksikliğin satış bedeline göre değişim hakkını vermeyecek ölçüde olduğu ve aracın kullanımının devam ettiği gözetilerek davacının aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine ilişkin talebinin reddine, ancak; uğranılan zararın telafisi için … … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, satış bedelinden 5.266,81 TL bedel indiriminin yapılması gerektiği gözetilerek dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline, aracın satıcı … tarafından orjinal boyası ile tümü ile boya ve vernik işleminin yapılmasına, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Kararı istinaf eden davacı vekili; aracın satıcı tarafından tekrardan boyanmasına hükmetmiş olmasının aracın değerini düşüreceğini, bilirkişi raporları ile de araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunun belirlendiğini, araçta boya kusurunun olmasında müvekkilinin bir hatasının bulunmadığını, garanti belgesi üretici ve satıcı tarafından imzalanmasa bile üretici ve ithalatçı tarafından bağlayıcı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili ise; aracın üretimden kaynaklanan bir ayıbının olmadığını, ayıp ihbarının zamanında yapılmadığını, mahkemece davacının seçimlik haklarından bedel indirimi ve ücretsiz onarıma hükmetmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; mahkemece HMK 297.maddeye uygun hüküm kurulup kurulmadığı hususu ön sorun olarak incelenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; mal alım satımına ilişkin tesis edilen protokol gereği teminat olarak verildiği ileri sürülen senetler ile müşteri senetleri ve kredi kartından çekilen bedeller ile yanıltılarak alındığı ileri sürülen ipotek için borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
İşin esasının incelenmesine geçilmeden önce hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesine uygun olup olmadığı ve hüküm fıkrasının usulüne uygun oluşturulup oluşturulmadığı hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
HMK 297/2.maddesinde; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.” hükmü düzenlenmiştir.
Mahkemece hüküm fıkrasında ‘’…TBK 227/son maddesi uyarınca ayıptan kaynaklanan eksikliğin satış bedeline göre değişim hakkını vermeyecek ölçüde olduğu ve aracın kullanımının devam ettiği gözetilerek davacının aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine ilişkin talebinin reddine, ancak; uğranılan zararın telafisi için ….A.Ş. aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, satış bedelinden 5.266,81 TL bedel indiriminin yapılması gerektiği gözetilerek dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline, aracın satıcı … tarafından orjinal boyası ile tümü ile boya ve vernik işleminin yapılmasına,… ” şeklinde hüküm yazılmakla HMK 297/2.maddeye aykırı olarak gerekçede yer alması gereken sözler hüküm fıkrasında yazılmıştır.
Bu durumda, mahkemece HMK 297/2.maddeye uygun yeniden hüküm kurulması gerekmektedir. Bu nedenle davacı ve davalı ….. A.Ş. vekilinin işin esasına yönelik istinaf itirazları incelenmeksizin yeniden karar verilmesi için HMK.’nın 355 maddesi uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı ve davalı …… A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/727 Esas 2021/84 Karar sayılı 10/02/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA
2-HMK.’nin 355.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde yatıranlara İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 02/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”