Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/817 E. 2021/1175 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/06/2017
ESAS NO : …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 29/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ve dava dışı … tarafından tanzim edilen 9 adet her biri 125.486,51TL olan bononun davalıya teminat amacıyla verildiğini, davalı şirketin dava dışı …’a teslim etmesi gereken malları teslim etmediğini, bu nedenle bonoların bedelsiz kaldığını, ayrıca bonoların üzerinde teminat senedidir ibaresinin yer aldığını belirterek, söz konusu bonolardan dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile bu bonolardan bedeli ödenen 29/02/2016, 27/04/2016 ve 27/05/2016 vade tarihli bonoların bedeli ile icra dosyasına ödenen 149.067,91TL’nin istirdadını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dışı …’ın bankadan çekilen kredilerin davalı tarafça kefil olunması nedeniyle ödendiğini, söz konusu bonoların miktarı ile kredi taksitlerinin miktarı karşılaştırıldığında aynı olduğunun görüleceğini, taraflar arasında beton alım satımına dair alış veriş olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davacı tarafın söz konusu bonoların teminat senedi niteliğinde olduğu ve bedelsiz kaldığı hususlarının yazılı delillerle kanıtlamadığı, alınan bilirkişi raporunda da her iki tarafın ticari defterlerinde bir alışverişe rastlanmadığı, davalı tarafın defterlerinde kredi ödemelerinin yer aldığı, davacı tarafın kendisine hatırlatılmasına rağmen yemin deliline ilişkin bir beyanda bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Karara karşı süresinde istinaf yoluna başvuran davacı vekili; ispat yükünün davalıda olması gerektiğini, dava konusu bonoların teminat amacıyla düzenlendiğini, davalı tarafın kötü niyetli olarak bono bedellerini ticari defterlerine işlediğini, davalı tarafın teminat iddiasını sözleşme ile ispat etmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davaya ve takibe konu bonoların teminat senedi olup olmadığı ve davacı tarafın davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bonolardan kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, mahkemece verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, bonoya ilişkin olarak açılan menfi tespit davasına ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun aslında bulunmadığını ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Usul hukukumuzda senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir. Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i (savunma) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, HMK’nin 201.maddesinde düzenlenen miktardan az bir miktara ilişkin olsa bile tanıkla ispat olunamaz; ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebilir.
Dosya incelendiğinde davaya konu bonoların “malen” kayıtlı olduğu, davacı … bonoda avalist, dava dışı …’ın asıl borçlu, davalının ise lehtar olduğu görünmektedir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde bononun kredi borcu nedeniyle alındığı savunmasında bulunmakla, yukarıdaki ilkeler çerçevesinde ispat yükünü üzerine almıştır. Bu doğrultuda dosya incelendiğinde, davalı tarafın usulüne uygun bir şekilde tutulan ticari defterlerinde dava dışı … adına banka kredisi ödemelerini görüldüğü, bu ödemelerin her bir taksitinin miktarı ile bonoların miktarının aynı olduğu (125.486,51 TL), davacı tarafın defterlerinde dava dilekçesinde bahsedildiği gibi davalı ile herhangi bir mal alım satımının olmadığı görülmektedir. Dolayısıyla davalı tarafın başkaca bir ticari ilişki olmadığına göre davalı taraf savunmasını yazılı delillerle ispat ettiği anlaşıldığından yerel mahkeme kararın doğru görülmüş ve davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bu kararımızın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin … ve 08/04/2021 tarihli ilamı ile Dairemizin kararı, kararın gerekçesinin değiştirildiği durumlarda HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.” bozma üzerine yapılan duruşmada Yargıtay’ın usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmuş ve HMK’nın 353/1.b.2 ve 356/2. Maddesi aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 07/06/2017 tarih, … Karar sayılı kararının HMK 356/2.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
4-a) Davanın REDDİNE,
b)Alınması gerekli 31,40 TL harcın peşin alınan 28.261,65 TL harçtan mahsubu ile bakiye 28.230,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince; 73.597,16 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
d)Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
e)Gider avansından bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
5-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-İstinaf incelemesi sırasında bozma sonrası yasal olarak duruşma açıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nin 356/2 maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 29/06/2021 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.