Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/795 E. 2021/2266 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ …

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2020
ESAS-KARAR NO :…..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 07/01/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin devaralan sıfatıyla davalılardan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile ön ödemeli olarak taşınmaz satın aldığını, sözleşmeye göre gayrimenkulun tesliminin anahtar teslimi olacak şekilde 31.03.2016 tarihi olduğunu, bu tarihte teslimini gerçekleşmediğini ve davalıların temerrüde düştüğünü, taşınmazın teslimi henüz gerçekleşmemişken müvekkilinin 08.11.2017 tarihinde eksik tutanağını düzenleyerek davalı … A.Ş.ye ihtaren bildirdiğini, daha sonra davalı tarafından dayatılan taşınmaz teslim tutanağının 12.12.2017 tarihinde ihtirazi kayıtla imzalandığını, davalıların bina inşaatlarını süresinde tamamlayamadığmı ve teslim edemediğini, ancak davaya konu bağımsız bölümün alanının tanıtımında ve sözleşmede bildirilen brüt alandan düşük olduğunu, konutun bu haliyle gizli ayıplı olduğunun anlaşıldığını, ayrıca geç teslim nedeniyle sözleşmeden, kaynaklanan gecikme cezası ve bunu aşan miktarda gecikme tazminatı(kira kaybı) için şimdilik 50,00-TL’nin temerrüt tarihi olan 31.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve satın alman taşınmazdaki m2 eksikliğinden dolayı oluşan zarar için şimdilik 50,00-TL’nin sözleşme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tazmini ile faturanın müvekkiline geç gönderilmesi nedeniyle şirket defterine geç işlenmesinden doğan 9.661,90-TL tutarındaki zararın davalı …… tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı ……. vekili, davaya dayanak sözleşmenin 6.1,6.2 ve 6.3 maddeleri uyarınca dava konusu taşınmazın mücbir sebep veya süre uzatımı veya … tarafından verilen süre uzatımı gibi nedenler dışında davacıya en geç 31.03.2016 tarihine kadar teslim edileceğini, ancak belirtilen durumların varlığı halinde taşınmazın 31.03.2016 tarihinden sonraki bir tarihte de davacıya teslim edilebileceği ve bu durumda davacı tarafından gecikme cezası, kira kaybı vs taleplerinde bulunulamayacağını, somut uyuşmazlıkta da …’nin tarafından müvekkili şirkete, projenin tamamlanması için 21.12.2016 tarihine kadar süre uzatımı verildiğini, ayrıca sözleşmenin 6.3.maddesine göre sözleşmede düzenlenen mücbir sebepler veya … tarafından verilen süre uzatım halleri dışında meydana gelebilecek ve 180 güne kadar olan gecikmelerde herhangi bir gecikme cezası ödenmeyeceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin 6.3 maddesi ile birlikte müvekkili şirketin b.bölümü 19.06.2017 tarihine kadar teslim etme hakkının bulunduğunu, diğer taraftan sözleşmenin 9.2 maddesi uyarınca ….. Genelgesinin sözleşme kapsamında mücbir sebep teşkil ettiğini, yine sözleşme kapsamında bir başka mücbir sebep hali olan ülke genelinde 21.07.2016 Perşembe günü saat 01:00’dan itibaren olağanüstü hal ilan edilmesinin kararlaştırıldığını, buna göre sözleşme konusu taşınmazın teslimi için öngörülen sürenin 19.06.2017 tarihinde halihazırda dolmadığını, ancak davacı tarafından sözleşme hükümleri kapsamında müvekkili şirketin süre uzatım hakkına haiz olmasına, ilgili sürenin henüz dolmamış olmasına ve taşınmaz kendisine teslim olmasına rağmen huzurdaki davanın ikame edildiğini, müvekkili şirketin taşınmazı teslim borcunda temerrüde düştüğünü zira müvekkili şirketin bağımsız bölümü teslim etmesi gereken son tarihin 19.06.2017 olduğunu, müvekkilinin sözleşme ve mevzuattan kaynaklanan tüm yükümlülüklerini tam ve eksiksiz biçimde yerine getirdiğini, müvekkilinin 13.06.2017 tarihinde yapı kullanma izin belgesini aldığını, 22.05.2017 tarihinde de davacı tarafa teslime davet yazısı gönderdiğini, ancak davacının taşınmazı haklı bir neden olmamasına rağmen teslim almayarak alacaklı temerrüdüne düştüğünü, taşınmazı ancak 12.12.2017 tarihinde teslim aldığını, alıcı tarafından kullanım amacına engel teşkil etmeyecek eksiklikler bahane edilerek sözleşmenin 7.maddesinin ihlal edilmiş olduğunu, müvekkilince belirtilen kat planları ile …. Belediyesi’nin onaylı projeleri arasında uyumsuzluk bulunmadığını, taşınmazın brüt m2 büyüklüğünün vaat edilenden eksik olduğunda dair iddianın bütünüyle gerçek dışı olduğunu, bir an için bu iddianın doğru olduğu kabul edilse bile gözden geçirme ve bildirim külfetine uyulmadığından ayıba ilişkin tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, davacının cezai şart ve gecikme tazminatını birlikte talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin 6.3 maddesinde bu hususun düzenlendiğini, davacının taşınmazın satımına ilişkin faturanın geç teslim edildiği dolayısıyla zarara uğradığı iddiasını kabul etmediklerini, davacının bu zararın doğumuna kendi kusuru ile sebebiyet verdiklerini, bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalı …’ye karşı husumet yöneltilemeyeceği, cezai şart isteminin belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağı, davacıya teslim edilen taşınmazda m2 eksikliğinin bulunmadığı, kira kaybına ilişkin istemin yerinde olmadığı, davalı … şirketine ait 27/12/2017 tarih A-….. seri ve sıra numaralı KDV dahil 866.580,00 TL bedelli gayrimenkul satış faturasının davacının yasal defterlerine süresinde işlenememesi sonucu 9.661,90 TL tutarında KDV indirim kaybının oluştuğu, davalının faturayı zamanında davacıya gönderememesinde haklı bir mazeretinin bulunmadığı, davacının davalıyı bu alacak kalemi sebebiyle 06/03/2018 tarihinde temerrüde düşürdüğü, alacağa tarafların tacir olması nedeniyle avans faizi yürütülmesi gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı ……..
Mahkemece faturanın geç gönderilmesi nedeniyle müvekkili aleyhine hüküm kurulmasının doğru olmadığı, davacı şirketin somut olayda basiretli bir tacir gibi hareket etmediği, müvekkili tarafından taşınmazın 22.05.2017 tarihinde teslim alınması için ihtarda bulunulmasına karşın taşınmazın teslimin alınmasında davacının temerrüde düştüğü, müvekkili tarafından dava konusu 12.12.2017 tarihli faturanın sözleşmede tebligat adresi olarak belirtilen aderese tebliği hususunda 26.12.2017 tarihinde tebliğ işlemlerinin başlatıldığı, ancak tebligatın iade döndüğü, davacı yanca faturanın teslim alınması için hiçbir girişimde bulunulmadığı, faturanın gönderilmesi için herhangi bir zaman aralığının öngörülmediği, yasal muhasebe yöntemleri ile sonradan iletilen faturanın da indirim konusu yapılarak muhasebe kayıtlarına eklenmesinin mümkün olduğu, düzeltme hakkının sonradan kullanılması halinde davacı yanın sebepsiz zenginleşeceği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi itirazların da karşılanmadığı, gerekçeli kararda da tartışılmadığı,
Katılma yoluyla istinaf eden- davacı vekili tarafından;
Yasaya aykırı olarak reddedilen taleplerin bozularak yeniden hüküm tesis edilmesi gerektiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında faturanın davacı ticari defterlerine geç kaydı nedeniyle davacının uğradığı zarardan davalı yanın sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesi kapsamında geç teslimden kaynaklı cezai şart ve bunu aşan kira tazminatı talebi ile taşınmazda m2 eksikliğinin ve buna bağlı olarak oluşan zarar ile faturanın geç gönderilmesi sebebiyle şirket defterine geç işlenmesinden doğan zararın tazmini istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı yanca satım sözleşmesi kapsamında faturanın geç teslimi nedeniyle zarara uğradığından bahisle alacak talep edilmiş olup, davalı ….. A.Ş. tarafından faturanın geç teslimi nedeniyle davalıya atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı bildirilerek bu kaleme yönelik davanın reddi talep edilmiştir.
Davalı ……A.Ş. tarafından davacı adına 12.12.2017 tarihli 866.580,00 TL KDV dahil fatura düzenlendiği, söz konusu faturanın 12.01.2018 tarihinde yevmiye defterinin 19 numaralı beyannanmesi ile davacı yan ticari defterlerine kaydedildiği, tapu tescil tarihinin 12.01.2018 olduğu, söz konusu faturanın davacı firmaya 05.03.2018 tarihinde ulaştırıldığı hususu taraflar arasında ihtilafsızdır. Ayrıca davacı yanca faturanın ticari defterlerine işlenmesi sırasında KDV’siz olarak 858.000,00 TL olarak işlendiği indirim hakkının kullanılmadığı tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı tarafından söz konusu faturanın tebliğ edilmeye çalışıldığı ve tebligatın bila tebliğ döndüğü ifade edilmiş ve tebliğ için bir sürenin öngörülmediği ifade edilmiş ise de tapu devrinin yapıldığı 12.01.2018 tarihi itibariyle faturanın teslim edilmediği, sonrasında da adresin bilinmesine karşın faturanın tebliğ için bir girişimde bulunulmadığı, faturanın tebliği için süre öngörülmese dahi MK 2 kapsamında makul bir süre içerisinde faturanın tebliği gerektiği, somut olayda basiretli bir tacir gibi davranmayan davalı yanca faturanın geç teslimi nedeniyle davacının zararının doğduğu, ayrıca dosya kapsamında alınan bilirkişi kök ve ek raporunda faturanın sonradan beyanname ile düzeltilip davacı yanın sebepsiz zenginleşmeyeceğinin de ifade edildiği gözetildiğinde davalı ….. A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı ……A.Ş. istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının davalı ……A.Ş. tarafından istinaf edilmesine ilişkin dilekçenin katılma yoluyla istinaf yoluna başvuran davacı vekili sunduğu dilekçe ile istinaf nedenlerini bildirmeksizin katılma yoluyla istinaf isteminde bulunmuştur.
Her ne kadar davacı vekilinin, kararın istinaf incelemesine tabi tutularak kaldırılmasını ve istinaf talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmişse de, dilekçesinde HMK 342 (1) e. maddesi gereğince istinaf başvuru sebepleri ve gerekçelerini göstermemiştir. Dava dosyasında HMK’nun 355.madde gereğince re’sen inceleme gerektiren kamu düzenine aykırılık da bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 352.maddesi gereğince, başvuru sebeplerinin ve gerekçelerinin hiç gösterilmemesi nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun, başvuru sebeplerinin hiç gösterilmemesi nedeni ile HMK’nın 352.maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan karar harcının talep halinde iadesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 660,00.-TL harçtan peşin alınan 493,12.-TL harcın mahsubu ile bakiye 166,88.-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye İrat Kaydına,
5-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 30/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”