Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/79 E. 2023/640 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/79 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/640 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : DR…. (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2020
ESAS NO : 2019/252 E 2020/601 K

DAVACI : … -TCKN: …

VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 05/05/2023
YAZILDIĞI TARİH : 22/05/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin cari hesaptan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2019/1596 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, takibin ve davanın haksız olduğunu, taraflar arasında vade farkı talep edilebileceğine yönelik yazılı bir sözleşme ya da ticari teamül bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın davaya ve takibe konu faturadaki ürün ve mal teslimine ilişkin kargo fişi ve eklerini ibraz etmediği, davalı tarafın BA formlarında da ilgili faturanın vergi dairesine bildirilmediği ve davalı tarafın defterinde fatura ve faturaya ilişkin bedelin kayıtlanmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Mahkemece dosya kapsamına sunulan kargo evraklarının değerlendirilmediği, söz konusu evrakların incelenmesi halinde takip dayanağı faturanın davalıya gönderildiği, ancak davalı yanca kötüniyetli olarak tebliğ alınmadığının anlaşılacağı, kötüniyetli hareket edildiğinden davalı yanca söz konusu faturanın ticari defterlerine işlenmediği gibi BA ile de bildirilmediği, vade farkına konu malların davalı yana teslim edildiği, taraflar arasında bu yönde bir ihtilaf da bulunmadığı, mahkemece uyuşmazlığın anlaşılamadığı, mahkemece tanık isimleri bildirilmesi için süre verilmediği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık vade farkı faturası noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı yanca Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2019/1596 E. sayılı dosyası ile cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile icra takibi yapıldığı, süresi içerisinde takibe itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun incelenmesinden, davacının davalıya düzenlediği mal ve hizmet satış faturalarının davacının ticari defterlerine yasal süresi içerisinde kayıt edildiği, davacının davalı tarafa 29.09.2018 tarih, 022012 numara, 8.547,18 TL bedelli düzenlediği vade farkı faturasından bahsedilmekte ise de davalının cari hesap kayıtlarında bu faturanın olmadığı, davalının ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile 31.12.2018 kapanış kaydına göre bakiyesinin olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafça davalı tarafa kesilen 29.09.2018 tarih, 022012 numara, 8.547,18 TL bedelli vade farkı faturasına ilişkin olduğu, davacının düzenlediği 29.09.2018 tarih, 022012 sıra numaralı, 8.547,18 TL’lik vade farkı faturası kesilmiş davacının kayıtlarında faturanın muhasebe kayıtlarına alınmış olduğu ve Form Bs beyannamesi ile 31.10.2018 tarihinde 7.243,00 TL beyanının verilmiş olduğu, davalının kayıtlarında bu faturanın bulunmadığı ve davalıya iletilmediği için kayıtlara alınamadığından Form Ba bildiriminin verilmemiş olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın vade farkına ilişkin bir faturadan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davacının alacağının dayanağı olan vade farkı faturası yönünden vade farkı istenebilmesi için taraflar arasında bu yönde yazılı bir sözleşme ya da teamül olması gerektiği ve davacı yanca taraflar arasında vade farkına ilişkin yazılı bir sözleşmenin varlığı iddia ve ispat edilmediği gibi vade farkı uygulanmasına ilişkin teamül olmadığı hususu taraflara ait ticari defterlerin incelenmesi ile anlaşılmış olduğundan mahkemece bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin gerekçeye yönelik istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
2-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 03/11/2020 tarih 2019/252 Esas 2020/601 Karar sayılı kararın HMK 353/1-b-2.maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a-Davanın REDDİNE
b-Davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
c-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 175,36-TL harçtan mahsubu ile artan 120,96- TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
ç-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
e-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a.maddesi gereğince kesin olmak üzere 05/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”