Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/782 E. 2021/2114 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/02/2021
ESAS-KARAR NO …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 22/01/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; taraflar arasında süregelen ticari ilişki kapsamında, yapılan satış ve teknik servis hizmeti gereğince tahakkuku yapılan fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacı tarafından müvekkili aleyhine tahakkuku yapılan takibe konu faturanın davacı tarafa iadesi ile birlikte, faturanın gerek içeriği ve gerekse de bedeli hususlarında taraflar arasında mevcut sözleşme kapsamına uygun olmadığını, müvekkili firma tarafından alınmayan hizmet ve malların fatura edildiğinin tespit edildiğini, davacı tarafça müvekkili firma aleyhinde başlatılan takibe konu fatura nedeniyle alacak borç ilişkisi bulunmadığını bildirerek davanın reddine ve davacının kötü niyet tazminatıyla sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davaya konu faturanın içeriğine ve bedeline itiraz edildiği, davacı tarafından fatura içeriği ürünlerin teslim edildiği ve bu sebeple alacaklı olduğunu usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacı tarafından takibe kötü niyetle girişildiğinde dair herhangi bir delil sunulmadığı kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; mahkemece İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazarak defterlerinin incelenmesini dahi karar verilmeden eksik inceleme ve araştırmayla karar verildiğini, bilirkişinin 28.10.2020 tarihli raporunda yalnızca davalı şirketin ticari defterlerine ilişkin incelemeler yaptığını, bu durumun usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, zaten davalı şirketin defterleri Ankara olup, davacı şirket merkezi ve adresi İzmir de olduğu bu durumun raporda dahi bahsedilmeden hükme esas alınamayacağını, delillerin toplanmadan karar verilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak eksik araştırma ve inceleme tamamlanması için kabul kaldırma kararı verilerek dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, buna dayalı olarak düzenlenen fatura sebebiyle davacının alacaklı olup olmadığı, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olup olmadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece davacı iddialarını usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de; davacı yan dava dilekçesinde ticari defter kayıtlarına ve yemin delilini dayanmıştır.
Mahkemece taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmaksızın, ticari defterler incelenmeksizin eksik inceleme ve araştırma hüküm tesis edilmiştir. Özellikle takibe ve davaya dayanak faturanın ticari defterlere kayıt şekli ve bu fatura kapsamındaki mal ve hizmetin teslimi hususu üzerinde durularak varılacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekmektedir.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemezse diğer tarafa yemin teklif eder. Yemin teklifini ispat yükü kendisine düşen taraf yapar. Yemin teklifine dayanan taraf bunu dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekir. Mahkeme ancak bu halde (dava dilekçesinde veya cevap lahiyasında yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi halinde) yemin teklifini hatırlatmakla yükümlüdür. Kendisine yemin teklif edilen taraf, yemin teklifinin kabulünden sonra, usulüne uygun biçimde (HMK m. 233) yemin eder ise, yemin teklif eden tarafın iddia ettiği vakıanın mevcut olmadığı kesin delil ile ispat edilmiş olur.
6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6.maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen “uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin” toplanmaması ile anlaşılması gerekenin hakimin belirli bir yargıya vararak karar vermesinde etkili/esaslı nitelikteki deliller sözedilmekte olup bu özellikte delillerin toplanmaması tahkikatın büyük ölçüde yeniden yapılmasını gerektirir nitelikte ise HMK’nin 353/I-a-6. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira somut olayda olduğu gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığı oluşturan çeke ilişkin olarak davalının borçlu olup olmadığının belirlenmesi için açıklanan yönlerden tahkikat yapılması zorunlu olup anılan araştırma ile davalı yanın ileri sürdüğü vakıaya dair delilin toplanmaması ve bu delillerin değerlendirilmemiş olması halinde yargı sistemimiz bakımından benimsenmiş olan dar istinaf sisteminden uzaklaşılarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş olan konularda ilk defa istinaf mahkemesince bir delile ilişkin olarak tartışma yapılarak yargıya varılacaktır ki bu da iki dereceli yargılama olan istinaf yargı sistemi ile bağdaşmayacaktır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için yukarıda açıklanan delillerin toplanmaması ve bu delillere ilişkin her hangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne ve ilk derece mahkemesinin kararının anılan gerekçelerle kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2020/31Esas, 2021/54Karar sayılı ve 03/02/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 22/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”