Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/769 E. 2023/1252 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/769 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/1252

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2021
ESAS-KARAR NO : 2018/170 E – 2021/131 K

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 05/10/2023
YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili ; müvekkillerinin davaya ve takibe konu senedi dava dışı …’na ikrazatçılık sözleşmesi kapsamında eksik unsurlu olarak düzenleyerek teminat amacıyla verdiklerini daha sonra eksik unsurlar doldurularak takibe konu edildiğini, tahsile çalışan davalıyı tanımadıklarını belirterek müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, %20’den az olmamak üzere tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacıların bahsettiği, dava dışı üçüncü şahsın davaya konu bono ile herhangi bir bağlantısı bulunmadığını, müvekkilinin son hamil olarak alacaklısı bulunduğu bono içeriğinden davacının iddialarını delillendirecek herhangi bir çıkarım yapılamayacağı gibi müvekkilinin dava dilekçesinde bahsi geçen üçüncü şahsı tanımadığını, davacıların iddialarını kanıtlaması gerektiğini bildirerek davanın reddini, %20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davacılar tarafından, dava konusu bononun teminat olarak dava dışı …’na verildiği ve davalının bu durumu bildiği iddia edilmiş ise de, bononun teminat olarak verildiği hususunun yazılı belge ile kanıtlanamadığı, kötü niyetli olarak davalı alacaklı tarafından ele geçirilip takip başlatıldığı hususunda delil sunulamadığı, bononun sebepten soyut olduğu, bonodaki imza, isim ve bedelin inkar edilmediği, davacıların ihtiyati tedbir talepleri reddedildiği gibi kötü niyetli olarak da değerlendirilmediği, bu nedenle davalı yararına tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hükme karşı taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
I-)Davacılar vekili, müvekkillerinin davalıyı tanımadığını, bono düzenleyerek vermesinin de mümkün olmadığını senetteki eksik unsurların sonradan doldurulduğunu, ispat yükünün davalıya ait olduğunu senedin eksik unsurlarının sonradan doldurulduğu sabit olduğuna göre davalının nakit verdiğini ispat etmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
II-)Davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde ; Mahkeme kararının bu gerekçe ile kaldırılıp müvekkil lehine %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatının kabulüne karar verilmesi gerekmektedir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; Uyuşmazlık takibe dayanak bononun eksik unsurlu olarak dava dışı kişiye ikrazatçılık sözleşmesinin teminatı olarak verilip sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurularak icra takibine konu edilip edilmediği, davacıların borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, teminat ve sonradan eksik unsurların anlaşmaya aykırı olarak kambiyo senedinin doldurulduğu ve bedelsiz olduğu iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle dava konusu bononun ikrazatçılık sözleşmesi kapsamında dava dışı kişiye verildiği ve sonradan anlaşmaya aykırı olarak eksik unsurların doldurularak bedelsiz olduğu halde icra takibine konu edildiğine yönelik davacı iddialarının yazılı delillerle ispat edilememesine, davacıların da kötü niyetli olmadıkları davalının alacağını tedbir yoluyla durdurmadığının anlaşılmasına göre taraf vekillerinin ayrı ayrı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 05/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”