Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/768 E. 2023/1206 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/768 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/1206 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2021
ESAS-KARAR NO : 2018/124 E – 2021/101 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 28/09/2023
YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili ile davalı …… Ltd. Şti arasında yapılan şifahi anlaşma neticesinde imalatını diğer davalı ……. Ltd. Şti ‘nin yaptığı … Taş Kırma Makinesi sipariş edilerek satın alındığını ve davalılardan ……. Ltd . Şti tarafından 22/12/2016 tarihli ve 105.000 TL bedelli fatura düzenlenerek faturanın şirketin defterine işlendiğini, davalı şirketlerden …… Ltd. Şti’nden satın alınan taş kırma makinesinde açık ayıp niteliğinde olmayan ve sekiz günlük inceleme süresinde tespit edilemeyen kullanımla ortaya çıkan makinenin üretimden kaynaklı kayışlarının yanması şeklinde bir ayıp ortaya çıktığını, üretimden kaynaklı ayıp nedeniyle makinenin çalışmadığını, makinenin teslim alınmasının ardından müvekkili şirket görevlileri tarafından gerekli incelemeler yapıldığını ancak herhangi bir ayıp tespit edilemediğini, makinenin son derece dikkatli ve özenli kullanılmasına ve gerekli bakımlarının yapılmasına rağmen 2017 yılı Ağustos ayının sonlarına doğru kayışlarında problem ortaya çıktığını, bu kadar kısa süre içerisinde makinenin kullanılamaz duruma gelmesinin kullanımdan kaynaklı olmasının mümkün olmayacağını, üretimden kaynaklı olan ayıbın makinenin kullanılmasından sonra tespit edildiğini, daha sonra her iki davalıya ayıbın ihbar edildiğini, belirterek davanın kabulü ile talepleri gibi malın ayıpsız olan misli ile değiştirilmesine karar verilmesini, bu taleplerinin karşılanmasının mümkün olmaması halinde ise malın ayıplı olması sebebiyle davalılara iadesi ile mal bedeli olarak ödenen 105.000 TL ‘nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
I-)Davalı ….…Ltd.Ş. vekili; üretimden kaynaklanan bir ayıbın 8 ay sonra ortaya çıkmış olması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının kanunun alıcıya yüklemiş olduğu ihbar ve inceleme yükümlülüğüne uymadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
II-)Davalı … …. Şti vekili üretimden kaynaklı bir ayıp tespit edilmesi halinde, iddia edilen ayıp malın değerine yakın bir değerde eksiltme yaratmayacağından öncelikle satılanın ücretsiz onarılmasına hükmedilmesine veya ayıp oranında malın bedelinde indirime hükmedilmesine, karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda: Davaya konu iş makinesinin ayıplı imalat hatasından kaynaklandığı, gizli ayıp olduğu verimli kullanılmasının engellediğinin tespit edildiği, davalı … …. Şti garanti belgesinden kaynaklanan imalatçı, diğer davalı … … Şirketi ile de satış sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğu bulunduğu, taş kırma makinasındaki ayıptan kaynaklanan arızalar meydana geldiğinde, her seferinde kayış değiştirilmesine rağmen giderilmediği. Her iki davalı da, imalatçı ve satıcı olarak davacının talebinden dolayı, davacıya karşı müteselsilen sorumlu bulundukları gerekçesiyle davanın kabulüne, … TAŞ KIRMA MAKİNESİNİN ayıplı olduğu, ayıplı olanın davalılar tarafından alınarak ayıpsız olan misli ile davalılar tarafından değiştirilmesine, karar verilmiş hükme karşı davacı ve davalılardan üretici ……Ltd.Ş. vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
I-)Davacı vekili; mahkemece her ne kadar lehimize olarak dava konusu makinenin ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine karar verilmişse de söz konusu makinenin üretiminin yapılmıyor olması ve ayıpsız bir mislinin bulunmaması nedeniyle kararın icrası fiilen mümkün olamadığını, mahkemece dava konusu makinenin ayıpsız misli ile değiştirilmesinin yanı sıra bu hakkın fiilen kullanımını mümkün olamayacağı da gözetilerek bedelinin de tespit edilmesi ve buna göre bir hüküm tesis edilmesi gerektiğini, belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak makinenin satış bedelinin faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
II-)Davalılardan üretici firma olan … Ltd.Ş. vekili ; akdi ilişkinin tarafı olmadığını müvekkilinin sorumluluğuna karar verilemeyeceğini süresi içinde ayıp ihbarı yapılmadığını, üretimden kaynaklanan ayıbın sekiz ay sonra ortay çıkamayacağını, derhal bildirim yükümlülüğüne de uyulmadığını ilk drece mahkemesince malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine hükmedilmiş ise de malın bedelsiz onarımına hükmedilebilecek iken doğrudan misli ile değişime karar verilmesinin hatalı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesinin kararın kaldırılarak davanın reddine aksi halde onarımına karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davaya konu makinenin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise bundan doğan sorumluluğun kime ait olacağı ve sorumluluğun sonucunun hukuken ne olacağı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ayıplı araç iddiasına dayalı misli ile değişim, olmazsa bedelin iadesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava konusu taş kırma makinesinin 22.12.2016 tarihinde davalılardan … … …Ltd.Ş. ‘den davacı tarafça satın alındığı, garanti süresi içerisinde arıza verdiği belirtilerek aracın ayıptan ari misli ile değişimi veya bedelinin ödenmesinin istenilmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda da dava konusu aracın ayıplı olarak üretildiği sorunun aracın kullanılması ile oluşmadığı üretim kaynaklı olduğu bildirilmiştir.
Öncelikle uyuşmazlığın temelini oluşturan “ayıp ve ayıba karşı tekeffül” kavramları üzerinde durmakta yarar vardır.
Ayıba ilişkin hukuki düzenleme, dava konusu uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken 6098 sayılı Borçlar Kanununun 219. maddesinde yer almaktadır. Düzenleme “Satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur” şeklindedir.
Öğretide ayıp satılanda, hasarın geçtiği anda, vaad edilen nitelikleri bir diğer ifade ile bulunması gereken bir özelliğin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bir kusurun ya da eksikliğin bulunması ya da dürüstlük kuralı gereğince ondan beklenen lüzumlu vasıfları taşımaması hali olarak tanımlanmakta ve maddi, hukuki ya da ekonomik ayıp şeklinde sınıflandırılmaktadır. Maddi ayıp bir malda madden hata bulunmasıdır (örneğin malın yırtık, kırık, bozuk, lekeli olması gibi). Hukuki ayıp malın kullanımının hukuken sınırlandırılmış olmasıdır (malın üzerinde rehin, haciz, intifa hakkı gibi kısıtlamalar bulunması gibi). Ekonomik ayıp ise malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır.
Ayıba ilişkin diğer sınıflandırma, ayıbın açık ve gizli olup olmamasına göre yapılmaktadır. Açık ayıp hemen ilk bakışta ya da yüzeysel bir muayene ile tespit edilebilen ayıptır. Durumun gerekli kıldığı, muayene ile anlaşılamayan ayıplar, gizli ayıptır. Alıcı gizli ayıpları araştırmakla yükümlü değilse de ayıp meydana çıkar çıkmaz hemen ihbar etmelidir (Domaniç, H.: Türk Ticaret Kanunu Şerhi, C.I, İstanbul 1988, s.155; Yavuz, N.: Ayıplı İfa, 2.b., Ankara 2010, s. 107; Karakaş, C.F.: Ticari Satımda Ayıp İhbarının Süresi ve Şekli, XXII. Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu, Ankar 2006, s.172). Derhal kavramı, halin icabına uygun fazla vakit geçirmeden bildirim olarak anlamak gerekir. Ancak TTK 23’de malın muayene ve ihbar yükümlülüğü düzenlenmiştir. Eğer alıcı iğfal edilmiş ise yani maldaki ayıp ondan bilerek saklanmış ise Kanunun öngördüğü çözüm satıcı bakımından ağırlaştırılmış bir sorumluluğu gerektirmektedir. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 225. maddesine göre alıcıyı iğfal etmiş olan satıcı, ayıbın kendisine vaktinde ihbar edilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacağı gibi 231. maddesine göre 2 yıllık zamanaşımı süresinden de yararlanamayacaktır.
Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde ise alıcı TBK’nın 227. maddesinde düzenlenen seçimlik haklarından birini kullanabilecektir.
Alıcının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanması halinde TBK’nın 229. maddesi uyarınca, alıcı satıcıdan, ödemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesi, satılanın tamamen zaptında olduğu gibi, yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesi, ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesini isteyebileceği gibi ayrıca satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür.
Buna göre dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu iş makinesinin 22.12.2016 tarihinde davacı tarafça satın alındığı, arızanın iki yıllık garanti süresi içerisinde meydana geldiği, makinenin imalattan kaynaklanan gizli ayıplı bir makine olduğu, arızanın makinenin kullanımından kaynaklanmadığı anlaşılmakla, mahkemece misli ile değişim kararı verilmesi doğru olmuştur. Bu nedenle üretici ve garanti veren sıfatıyla davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Ne var ki mahkemece kurulan hükümde dava konusu araçtaki takyidatlardan ari şekilde misli ile değişimine karar verilmemiştir. Öte yandan aynı marka, model ve özellikle ayıpsız misli ile değiştirilmesi mümkün olmaz ise İcra İflas Kanununun 24. maddesine göre işlem yapılması gerekeceği de kanun gereğidir.
Açıklanan nedenle mahkemece takyidatlardan ari olarak misli ile değişime hükmedilmesi gerektiğinden taraf vekillerinin istinaf başvurusunun bu nedenle kabulü ile HMK’nin 353/1.b.2.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/124 Esas 2021/101 Karar ve 17/02/2021 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-Davacının davasının KABULÜ ile;
a)Davaya konu … Taş Kırma Makinesinin takyidatlardan ari bir şekilde ayıpsız misliyle değiştirilmesine, davaya konu iş makinesinin davalılara iadesine,
b)Aynı marka, model ve özellikte ayıpsız misli ile değiştirilmesi mümkün olmaz ise İİK’nin 24. maddesine göre işlem yapılmasına,
c)Bu dava için alınması gereken 7.172,55.TL karar ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.793,14.TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 5.379,41.TL karar ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
d)Bu dava için davacı tarafından yapılan 35,90. TL başvurma harcı, 1.793,14. TL peşin harcı, 698,90.TL keşif harç ve gideri, 1.000,00.TL bilirkişi ücreti, 278,50.TL posta ve davetiye gideri olmak üzere toplam 3.806,44.TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
e)Davacı taraf yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 13.925,00.TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
f)Davalılar … ile … yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2.maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
g)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 28/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”