Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/758 E. 2023/1200 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/758 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/1200
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2021
ESAS-KARAR NO : 2021/36 E – 2021/328 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 28/09/2023
YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan beyaz eşya ve ankastre ürünleri bedeli peşin ödenerek satın aldığını, davalı tarafından 2020 yılı Eylül ayı içerisinde eksik olarak teslim edildiğini, teslim edilemeyen ürünlerin 2 adet Miele Marka ankastre buzdolabı ve 2 adet dondurucu olduğunu, müvekkili şirket yetkilileri ile davalı şirket satış temsilcileri arasında gerçekleşen elektronik posta yazışmalarında, müvekkili şirketçe satın alınan ancak davalı şirketçe teslim edilemeyen malların artık üretilmediğinden bahisle teslim edilemediği bilgisi alındığını, artık aynen ifa söz konusu olamayacağı için ücret iadesi ile birlikte uğramış olduğu zararların davalıdan tazmininin talep edildiğini, müvekkilinin üstlenmiş olduğu inşaat projesini zamanında teslim edebilmek adına davalı şirketçe teslim edilmeyen mallar yerine aynı kalitede muadil ürün satın almak zorunda kaldığını, muadil ürünlerin dava dışı şirketten KDV dahil 170.000,00 TL karşılığında 2020 yılı Eylül ayı içerisinde satın alındığını, 4 adet muadil ürün karşılığında müvekkili şirketin toplam zararının 29.840,00TL olduğunu, diğer taraftan davalı şirketçe müvekkili şirketin haklılığının ve zarara uğradığının kabul edildiğini ve teslim edilemeyen ürün bedeli olan 97.404,13TL karşılığında müvekkili şirkete 25.09.2020 tarihinde % 6 faiz işletilerek 100.050,81 TL iade yapıldığını, ancak davalı ile müvekkili arasındaki ilişkinin tamamen ticari nitelikte olup bedel iadesinde davalı tarafından uygulanan % 6’lık faiz oranının değil %13,75’lik ticari faiz oranının uygulanması gerektiğini, bu sebeple müvekkilinin faiz zararının 7.191,89TL iken davalı şirketçe 2.646,68TL faiz ödemesi yapıldığını ve müvekkilinin bakiye faiz zararının 4.545,21 TL olduğunu, müvekkili şirketin belirtilen zararlarının davalının karşılaması amacıyla davalıya Ankara 69. Noterliğinin 30.09.2020 tarihli 36510 yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnamenin davalı şirkete 01.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen müvekkili şirketin zararlarının karşılanmadığını belirterek muadil mal alımından kaynaklı 29.840,00 TL zarar ve bedel iadesine eksik faiz işletilmesinden kaynaklı 4.545,21 TL olmak üzere toplam 34.385,21 TL zararının 01.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalı şirketten tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacının iddialarının doğru olmadığını mal teslimine dair sipariş verilmediğini mal teslimi devam ederken tek taraflı olarak bir kısım malların tesliminden davacının vaz geçerek bedel iadesinin istendiğini ve satıma konu teslim edilmeyen mal bedelinin davacının isteği üzerine 05.09.2020 tarihinde satın aldığını, davacının bu surette müvekkili şirketten buzdolabı ve dondurucu için bedel iadesi yapılmasını istediğini, bu surette davacıya bedel iadesinin 25.09.2020 tarihinde yapıldığını, teslim süreci devam eden cihazlara ilişkin davacıdan gelen talep nedeniyle bedel iadesi yapılırken davacının ödediği ücretin ortalama faizinin iade edildiğini, kusurlu olmayan ve temerrüde düşürülmeyen müvekkilinin söz konusu tutarın iadesinde faiz ödeme yükümlülüğü bulunmadığını ve sadece müşteri memnuniyeti gereği ortalama bir faiz bedeli ödenmiş olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; taraflar arasında 13.03.2020 tarihinde muhtelif mal alımı hususunda anlaşma sağlandığı, davacı tarafından ürünlerin bedelinin peşin olarak ödendiği, taraflar arasında yazılı bir sözleşme yapılmadığı, davacı tarafından 05.09.2020 tarihli fatura ile 4 adet malın dava dışı şirketten satın alındığı, 25.09.2020 tarihinde davalı tarafından davacıya 100.050,00 TL iade yapıldığı, davacının 30.09.2020 tarihli ihtarname ile satın alınan ürünlerin 2020 yılı Eylül ayı içerisinde eksik olarak teslim edilmesi nedeniyle aynı kalitede ve muadil malın 170.000,00 TL ödenerek yeniden satın alınmak zorunda kalındığı bildirilerek 69.950,00 TL zararının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesinin davalıya ihtar edildiği, davalının ise 12.10.2020 tarihli cevabi ihtarnamesi ile temerrüt ihtarı çekilmeksizin söz konusu cihazların başka firmadan yüksek fiyatla satın alındığı ve aradaki fark bedelinin kendilerinden talep edilmesi yönündeki talebin hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğu, talebinin kabulünün mümkün olmadığını bildirdiği tacir olan taraflar arasında 13.03.2020 tarihinde satım sözleşmesi kurulmuş, ancak yazılı bir sözleşme yapılmadığı gibi ürünlerin teslimi konusunda belirli bir vade de kararlaştırılmadığı, davalının temerrüde düşmesi için davacının ihtarı gerektiği, davacının, davalıyı temerrüde düşürür bir ihtarname sunmadığı gibi, TBK’nun 123. maddesi uyarınca davalıya borcun ifa edilmesi için uygun bir süre de vermediği e-posta yazışmalarından teslim edilmeyen malların artık üretilmediği gerekçesiyle teslim edilemediği bilgisi alındığı iddia edilmiş ise de, davalı tarafından inkar edilmeyen söz konusu e-posta yazışmalarının incelenmesinde davacının iddiasını ispata yarar bir ibareye de rastlanmadığı, davacı tarafından sunulan 30/09/2020 tarihli ihtarnamenin temerrüt ihtarı niteliğinde olmadığı, davacı tarafından davalı temerrüde düşürülmeksizin dava konusu 4 adet malın dava dışı şirketten satın alındığı, temerrüt şartının yerine getirilmemesi nedeniyle davacının artık muadil ürün bedeli ve faiz talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; TBK’nın 124. maddesinde düzenlendiği üzere davalı-karşı davacı yönünden dava konusu sözleşmeyi sona erdirmesi için artık süre verilmesine gerek duyulmayan bir hâlin oluştuğunun kabulü gerektiği, mahkemece, davalı-karşı davacının davacı ile aralarındaki 16.06.2010 tarihli sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ,ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; süresi içinde teslim edilmeyen satım sözleşmesine konu malların yerine muadili mal satın alınması nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine konu davada bedel iadesi üzerine temerrüt olgusu gerçekleşmeden halin icabına göre uğranılan zararın tazminine karar verilip verilemeyeceği hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu malların eksik ifası nedeniyle muadil mal satın alınmasından kaynaklanan zarar ve iade edilen bedele eksik faiz işletilmesinden kaynaklı faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle davalının süresi içinde mal teslimini gerçekleştirmemesi nedeniyle uğranılan zararın usulüne uygun delillerle kanıtlanamamasına ve iade edilen mal bedelinin ihtirazi kayıt konulmadan tahsil edildiğinin anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 28/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan…
e-imzalıdır
Üye…
e-imzalıdır
Üye…
e-imzalıdır
Katip… e-imzalıdır
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”