Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/747 – 2023/976
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO : 2021/747 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/976 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2021
ESAS NO : 2020/425 E 2021/89 K
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 20/07/2023
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ:
Davacı vekili; müvekkilinin hamili olduğu 55.000,00TL bedelli çekin zayi olduğunu, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde zayi davası açıldığını, dava konusu çekin davalılardan ……. Ltd. Şti’nin uhdesinde olduğunun tespit edildiği belirtilerek çekin son hamil davalıdan istirdadına ve çek üzerinde imzası bulunan cirantalar ve keşideci …, …, …, … şirketlerine karşı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … Müh. Tic. Ltd. Şti. vekili: İstirdat davasının son hamile karşı açılması gerektiğini istirdat davasında müvekkiline husumet düşmeyeceğini, müvekkilinin çekte keşideci olduğunu, ibraz tarihinde hesapta çek bedeli kadar paranın bulunduğunu, menfi tespit davası açılmasında da hukuki yararı bulunmadığını bildirerek reddine karar verilmesini istemiştir.
II-)Davalı … San. ve Tic. A.ş. vekili; müvekkil şirketin taraf olarak gösterilmesinde, korunmaya değer bir hukuki yarar bulunmadığını, davanın müvekkili şirket açısından dava şartı yokluğundan öncelikle usulden reddedilmesi gerektiğini, zira; davaya konu kaybolan çekin, müvekkil şirket tarafından davacıya ödenmesi için ciro edilerek teslim edildiğini, Müvekkili şirketin, davacı … ve Kimya San. A.Ş. ‘nden bu çek kapsamında herhangi bir alacak iddiası bulunmazken, davaya taraf olarak eklenmesinin hukuki bir dayanağı bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar yargılamaya katılmadıkları gibi cevap da vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; Davalı keşideci/… Müh. Ltd. Şti. Çekin keşidecisi olup davacı /cirantanın kendisinin keşideciye karşı menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı, keşidecinin cirantadan çek bedeli talep etme imkanı bulunmadığı, davalı … Müh. Ltd. Şti ‘ne husumet düşmediği gibi hukuki yararının da bulunmadığı, davalılardan … Elemanlarının davacıya çeki ciro ettiği, çek bedeli ödenmediğinde cirantaların kendisinden sonraki cirantalara ve keşideciye gidebileceği, davacının çeki iktisap ettiği kişiye karşı menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı, … …ndan sonraki cironun davacı … tarafından yapılması gerekirken, çekte davacı şirketin sıfatına ve cirosuna rastlanılmadığı, ciro zincirinde kopukluk oluşmuş ise de son hamil … şirketinin kendinden önceki cirantadan ciro yoluyla iktisap etmiş olup kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle anılan bu davalı aleyhine açılan çek istirdadı talebinin de reddine karar verildiği, istirdat davasının reddedildiği, menfi tespit davası açılmasında da bu aşamada hukuki yarar bulunmadığı hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; eksik inceleme ve araştırma neticesiyle karar verildiğini bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık: Çekin davacının elinden rızası dışında çıkıp çıkmadığı, çek hamili … Şirketinin kötü niyetli olup olmadığı, davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olup olmadığı, tazminat talebinin yerinde olup olmadığı, bir kısım davalılara husumet düşüp düşmediği noktasındadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; davacının çekin zayii/ çalındığı ve ara ciranta olarak ciro imzasının bulunmadığı iddiası ile, davacının davalılara takibe konu çek sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ve çekin son hamil davalıdan istirdadı istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; eldeki davada davalı ciranta ile onun cirosu ile davalı son hamilin 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca iyi niyetli üçüncü kişi olup olmadığı, eş söyleyişle çekin bankaya ibraz tarihinden önce iktisap anında çekin davacı ciro yoluyla hamilin elinden rızası dışında çıktığını bilebilecek durumda olup olmadığı ve kötü niyetli olarak kabul edilip edilemeyeceği, buradan varılacak sonuca göre mahkemece verilen kararın isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu’nun kambiyo senetlerine ilişkin hükümleri poliçe esası üzerine kurulmuştur. Kanun, kambiyo senetlerinin ortak olan hükümlerine poliçe başlığı altında yer vermiş; bono ve çek hakkında ise ortak hükümlere yollama yapmakla yetinmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda da aynı esas benimsenmiştir. Çek, 6102 sayılı TTK’nın üçüncü kitabı ile 5941 sayılı Çek Kanunu ve bu Kanun uyarınca çıkarılan tebliğlerle düzenlenen bir kıymetli evraktır. 6102 sayılı TTK’nın 670 vd. düzenlemelerine göre çek de poliçe ve bono gibi bir kambiyo senedidir. 6102 sayılı TTK’nın üçüncü kitabında 780-823. maddeleri arasında düzenlenen çeke 818. maddenin yaptığı atıflar çerçevesinde poliçeye ilişkin hükümlerin uygulanması kabul edilmiştir (Bozer, Ali /Göle, Celal: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara, 2018, s:221, 6102 sayılı TTK’nın 778. ve 6762 sayılı eTTK’nın 690, 730. Maddeleri).
Çek, TTK’da tanımlanmamıştır. Çeke ait hükümler göz önüne tutularak çek şöyle tarif edilebilir: Çek, kanunun öngördüğü belirli şekil şartlarına bağlı, soyut ve kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi konusunda sadece bankalar üzerine düzenlenebilen, kıymetli evraktan sayılan özel bir havaledir (Tuna, Ergun/ Göç Gürbüz, Diğdem: Ticaret Hukuku Prensipleri Kıymetli Evrak, Ankara 2018, s.268).
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Elden çıkan çek” başlıklı 792. maddesi (eTTK’nın 704. maddesi) ise; “(1) Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” hükmünü içermektedir.
İstirdat davası olarak nitelenen bu dava özü itibariyle menkullerin iadesini sağlamak için açılan menkul davası niteliğindedir. Medeni hukukta bu dava gasp, çalınma veya ziya hâllerinde sadece kötü niyetli değil, iyi niyetli hamile karşı da açılmakta ise de, kambiyo senetleri yönünden bir sınırlama getirilmiş ve aynî haklardaki genel prensipten ayrılmak suretiyle, söz konusu davanın yalnızca kötü niyetli veya senedi iktisabında ağır kusuru bulunan kimselere karşı açılabileceği esası benimsenmiştir. Bu tür davalarda, davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötü niyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir (Öztan, Fırat: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 2000, s. 294).
TTK m.818/1-d atfı ile çekte ciro hakkında TTKm. 683 ilâ 685. maddeler uygulanır. Usule uygun ciro ile çekten doğan bütün haklar ciro edilen kişiye geçer. Çekin ilk cirosunu yapabilecek kişi aynı zamanda çekin ilk hamili sayılan lehtardır (Teoman, Kitap,1,s 138). Kambiyo senetleri sebepten soyut olup, çeki elinde bulunduran hamilin ayrıca çeki ticari ilişki kapsamında elinde bulundurduğunu ispat etmesi aranmayacaktır. Aksine, eldeki davada olduğu gibi çekin rızası dışı elden çıktığını ya da çekten hiç haberdar olmadığını veya hiç eline geçmediğini ve hamilin TTK’nın 790.ve 792. maddeleri kapsamında çeki iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olduğunu ispat yükü davacı üzerindedir.
Mahkemenin kabulünde olduğu üzere davacının çekte keşideciye, lehtara ve kendinden önceki temel ilişki kapsamında ciro eden davalı şirkete menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.
Ne var ki dava konusu çekin görünürdeki ciro silsilesine göre davacının her hangi bir cirosu bulunmadan çekin davalı …… ltd. Şti.’ne geçtiği anılan şirketin cirosu ile de davalı … … Ltd. Şti.‘ne geçtiği görülmüştür. 6762 sy. TTK’nın 702. maddesinde (6102 sy. TTK’nın 790.md.); “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde salâhiyetli hâmil sayılır.” denmektedir. Diğer taraftan çekteki görünürdeki ciro silsilesine göre davalı lehtar ve 1. ciranta davalı …Ltd. Şti. ve ondan sonra gelen davalı … A.Ş.‘den ise davacı şirkete ciro edilmiş ancak davacının çekte usulüne uygun bir cirosu bulunmadan davalı … … Ltd. Şti’nin cirosu ile de …… Ltd. Şti.’ne geçmiştir. Ancak bu durum ciro zincirinin kopukluğunun açık göstergesidir.
Hal böyle olunca Mahkemece davalılardan ….. Ltd.Şti. ile … … Ltd. Şti. hakkında açılan davada; dava konusu çekteki görünürdeki ciro silsilesi koptuğu gözetilerek dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 TTK’nın 702. maddesi gereği davacı şirketin cirosu olmadan çeki ele geçiren davalıların yetkili hamil sayılamayacağı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün anılan davalılar yönünden kaldırılması gerekmiştir.
Ne var ki bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK.353/1.b.2.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının davalılardan … … İnşaat Ltd. Ş. aleyhine açılan çek istirdadı talebi yönünden davalılardan … San. Ve Tic. Ltd. Ş. yönünden ise menfi tespit davası yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nin 353/1.b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE
2-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/425 Esas, 2021/89 Karar ve 16/02/2021 Tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
a-)Davalılardan … … İnşaat Limited Şirketine karşı açılan çekin istirdadı talebinin KABULÜNE, … T.A.Ş. …karabekir Şubesine ait … numaralı 28/08/2020 keşide tarihli, 55.000,00TL bedelli çek aslının davacıya İADESİNE,
b-)Davalılardan … San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan menfi tespit davasının KABULÜ ile … T.A.Ş. … Şubesine ait … numaralı 28/08/2020 keşide tarihli, 55.000,00TL bedelli çek nedeniyle davacının adı geçen davalıya borçlu olmadığının tespitine
c-)Davalılar … Müh. Tic. Ltd. Şti., … ve İnşaat Tur. San. Tic. Ltd. Şti. ve … A.Ş.’ne, karşı açılan menfi tespit davasının hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
d-)Yasal şartlar oluşmadığından tazminat talebinin REDDİNE,
ç-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.757,05TL harçtan peşin alınan 939,27TL harcın mahsubu ile bakiye 2817,78TL harcın davalı … … ..Ltd. Şti ve davalı … Tarım Ürn…Ltd. Şti.’den alınarak hazineye irat kaydına,
d)Davacı taraf yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00TL vekalet ücretinin davalılar … … ..Ltd. Şti ve davalı … Tarım Ürn…Ltd. Şti.’den alınarak hazineye irat kaydına,
e)Davacı tarafından yapılan 1.001,47TL harç gideri ile posta müzekkere ve tebligat giderinden oluşan 343,50TL yargılama giderinin davalılar davalılar … … ..Ltd. Şti ve davalı … Tarım Ürn…Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
f)Davalılardan … Mühendislik yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
g)HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 362/1.a.maddesi gereğince kesin olmak üzere, 23/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”